reklam

17 Eylül 2004 Cuma
Ana Sayfa > Haberler

İnsan eliyle ilk yağmur ormanı

Atlantik Okyanusu'nun ortasındaki Ascension Adası, hâlâ Amazon kadar yeşil değil. Ama adada 150 yılda oluşturulan orman, bilinen ilk el yapımı yağmur ormanı ortamı olarak nitelendiriliyor. 

İnsan eliyle ekilen ilk 'yağmur ormanı' bilim adamlarını şaşırttı. Atlantik'teki volkanik adada bulunan orman oradan buradan toplama türlerden oluştu.

İnsan eliyle ekilmiş bilinen ilk 'yağmur ormanı' bilim dünyasını şaşırttı. "Oluşmaları için milyonlarca yıl gerekir" denilen yağmur ormanları, içindeki her bir canlının önemli bir işlev üstlendiği olağanüstü kompleks yapılar olarak tanımlanıyor. Ama Atlantik Okyanusu'nun ortasındaki Ascension Adası'ndaki 'Green Mountain' ormanı, sadece 150 yılda ortaya çıktı! New Scientist dergisi, Green Mountain yağmur ormanının var olan ekolojik sistem teorisi hakkında tartışma yaratacağını öne sürdü.

Ascension Adası, ilk kez 1836 yılında, Charles Darwin'in ziyaretiyle doğabilimcilerin gündemine girdi. Evrim teorisinin babası, ünlü yatı 'Beagle' ile adaya uğradığında, anakaraya 1200 mil uzaklıktaki volkanik adayı 'tamamen ağaçtan yoksun bir yer' olarak tarif etti. Darwin, bu ıssız adada çoğu eğreltiotu ailesinden olmak üzere sadece 20 çeşit bitki türü tespit etmişti.

Adanın kaderi 1843 yılında İngiliz donanmasının buraya gelmesiyle değişti. Donanma birlikleri adayı Arjantin, Güney Afrika ve Kraliyet Botanik Bahçesi'nden getirdikleri binlerce fidanla donattı. 20. yüzyıl başlarında adanın bir çıplak tepesi Avustralya okaliptüsü, muz, yabani incir ağaçları ve Cezayir menekşeleriyle doldu. Zirve sık bir bambu ormanıyla kaplandı. 21. yüzyıl itibarıyla ada yemşeşil bir yer sayılmaz. Ama oradan buradan toplanmış türlerin mükemmel bir uyum oluşturduğu 'Green Mountain' artık yağmur ormanlarının evrim süreci değil 'şans' eseri oluştuğu tezine örnek gösteriliyor. Bilim adamları, Green Mountain'i de 'insan eliyle ekilip, yerli türlerle evrim sürecine girmeden tropik bir yağmur ortamı yaratan yer' olarak tanımlıyor.

Ancak yeni gelen bitki türlerinin, adadaki en eski türleri hâlâ silemediğini vurgulayan bazı uzmanlar, sonradan getirilen bitkilerin çoğunun da benzer bölgelerden geldiğini, yani 'adaya gelmeden çok daha önce birlikte yaşamayı öğrendiklerini' hatırlatıyor.
Radikal

 

Eylül 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05
06 07 08 09 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30
diğer aylar için tıklayın

Kültür ve sanat üzerine söylemek istedikleriniz Sanat forumunda

Arkitera.com/forum

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz