reklam

22 Eylül 2004 Çarşamba
Ana Sayfa > Haberler

Radar Kuleleri 'Sorgulanırken'...

Marmara ve Çanakkale Boğazı'ndaki SİT alanlarıyla birlikte Boğaziçi 'nin de korunması gerekli kıyılarına dikilen ''Radar Kuleleri'' yeniden tartışılıyor.

Ne var ki bu kez tartışmayı açan ''çevreciler'' ya da ''kentseverler'' değil. Adına VTS (Vessel Traffic System) denilen ve gemilerin Türk Boğazları'ndan geçiş güvenliğini sağlamak gerekçesiyle kurulan dev kuleler, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu (DDK) tarafından da artık ''sorgulanıyor'' .

Cumhuriyet gazetesinin haberine göre, projenin uygulanmasında ''4.5 trilyon lira'' fazla ödeme yapıldığını belirleyen DDK, toplamı ''22 milyon dolar'' a yaklaşan maliyetin araştırılmasını istediği Başbakanlık'tan, özellikle ''usulsüzlük saptanan ihalelerin de incelenmesini'' talep ediyor. ( Aykut Küçükkaya , 16.09.2004)

DDK raporuna göre, kulelerin maliyetini arttırıcı nedenler arasında ''estetik görünümleri için kullanılan seramik panolar, paslanmaz çelik korkuluklar...'' vb. mimari bezeme ve dekorasyonların ''abartılmış fiyatlarla'' yaptırılması da var...

'Boğaziçi dostları'(!)
Haberi okuyunca, son yılların belki de en gerilimli kent ve çevre direnişimizi yeniden anımsadım...

''Gerilimin'' nedeni ise bu kulelere karşı çıktığımızda gösterilen tepkiler değil, ''tepki gösterenlerin'' kimlikleriydi... Boğaziçi'ni ''korumak'' (!) adına kıyıdaki en önemli peyzaj noktalarına dikilen radar kulelerinin tüm sorumluları koro halinde şunları söylüyorlardı:

''- Bu tavrınızla İstanbul'un ve Boğaziçi'nin tarihini, doğasını düşünmediğiniz ortaya çıktı... Radar kulelerini engellemek demek, kente, halka ve hatta mimarlığa bile saygısızlık demektir...''

''Kimler'' miydi bu koronun solistleri? Bakanları, diğer hükümet temsilcilerini, bürokratları ve ''emekli amiral'' danışmanlarını eleştirmek kolay...

Ama aynı koroda ''projelerin üretilmesini'' üstlenerek yer alan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Vakfı ile aynı projelerin ''tasarımını'' yapan ve ''Ankara'daki Atakule'' ye de imza attığı için ülkenin en başarılı ''kule mimarı'' olarak tanıtılan mimarımızı unutmak mümkün müdür?

'Ayrıcalık' kararnamesi
DDK raporundaki ''usulsüzlük'' saptamaları, öyle görünüyor ki sadece ihale işlemleri ve ödemelerle sınırlı bir araştırmanın sonuçları... Oysa radar kulelerinin doğrudan ''tasarım'' ve ''yapım'' süreci de baştan sona yasaların hiçe sayılmasıyla gerçekleşmişti.

Bu sistemin ''eskimiş bir teknolojiyle Boğaziçi'ni boş yere tahrip etmek'' anlamına geldiğini daha 1999 yılında saptayan İstanbul 3 Numaralı Koruma Kurulu, projeye bütünüyle ''ret'' kararını verdiğinde, aynı sistemin ABD'li ünlü firma Lockheed'e çoktan ihale edilmiş olması, usulsüzlüğün başlangıcıydı.

Ardından, ''Bunları dikmek yerine uydudan haberleşme sistemi (GPS) ile de gemilere güvenli seyir rotası sağlanabilir...'' diyen ODTÜ uzmanlarının raporuna rağmen, hükümetin bir devlet bakanını ''hakem'' yaparak, aynı bakanın raporuyla ''Hayır, radar kuleleri zorunludur; bu nedenle koruma kurulu kararı geçersizdir...'' diye hüküm vermesi de usulsüzlük değil miydi?

Kurul direnince ve Mimarlar Odası da kurulun yanında yer alarak kulelerle ilgili işlemlere dava açınca, yine hükümet, mahkemenin ''aleyhine'' sonuçlanacağını anlar anlamaz, bu kez özel bir ''kanun hükmünde kararname'' çıkardı. Denizcilik Müsteşarlığı'na tek başına ''inşaat ruhsatı verme yetkisi'' tanıdı. İşte böylesi bir ''hukuka aykırı'' yetkiyle de şimdi DDK tarafından sadece ''maliyetleri'' sorgulanan radar kulelerini Boğaziçi'nin tarihi kıyı dokusu içine diktiler...

Bakalım DDK ve Başbakanlık, soruşturma kapsamına işte o Koruma Kurulu kararını ''etkisiz'' kılan tutumların sorumlularını da alacak mı?

Proje mimarının, kuruldaki meslektaşları için; ''Onlar kule mimarisinden anlamazlar...'' şeklindeki açıklaması ise ''mimarlık etiği'' tarihine bilmem ki nasıl geçti?..
Cumhuriyet - Oktay Ekinci

 

Eylül 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05
06 07 08 09 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30
diğer aylar için tıklayın

Kentin fiziksel çevresi, sorunları ve kentli olmak üzerine görüşlerinizi Kent başlığı  altında tartışıyoruz.

Arkitera.com/forum

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz