Sanatçı doğduğu köye dönerse müze
kurar
Marmara
Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı ve ressam Prof.Dr. Hüsamettin
Koçan geçen hafta doğum yeri olan Bayburt’un Bayraktar Köyü’nde Baksı
Müzesi Halk Sanatları Araştırma Uygulama Merkezi’nin açılışını yaptı.
Anadolu’nun ücra bir köşesindeki müzeye kim gider demeyin, köylüler
oraya şimdiden sahip çıktı bile. Geleneksel sanatlarla çağdaş sanat
burada el ele olacak. Müze, kurulacak olan bir vakıf aracılığı ile yönetilecek.
Bir köye dönüş projesini hayata geçirdi geçtiğimiz hafta Marmara Üniversitesi
Dekanı Prof.Dr. Hüsamettin Koçan. Ama onunki terör nedeniyle köylerinden göç
etmek zorunda kalan Güneydoğu köylülerinin geriye dönüşü gibi değil,
sanatın kaynağına dönüşüydü.
Bayburt’un Baksı (Bugünkü adıyla Bayraktar) köyünde doğan Koçan’ın
yıllardır hayalini kurduğu bu müzenin açılışına geçtiğimiz hafta bir
grup gazeteciyle birlikte gittik.
Uçakla Erzurum’a ve ardından üç saatlik bir kara yolculuğu... Kararan
havada git git bitmeyen bir yol. Kaç kilometre kaldı yönündeki sorulara
verilen cevaplar, kilometre üzerinden değil köy sayısına göre oldu hep. Beş
köy kaldı, üç köy kaldı...
Misafirsiz Evler Buruk Kaldı
Gecenin karanlığında vardık Baksı Müzesi Halk Sanatları Araştırma
Uygulama Merkezi’ne. Bizi karşılayan, yöresel yemeklerle donatılmış uzun
bir masa oldu. Hem yapı hem yiyecek içecek olarak bir vahaya gelmiş gibiydik.
Köyün gençleri lüks bir lokantanın garsonlarını aratmayacak kadar
pratikti serviste. Gece bir kısmımız müzenin konuk evine bir kısmımız köylerdeki
evlere dağıldık. Kendilerine misafir kalmayan köylülerin yüzünde ise bir
burukluk...
Sabah olduğunda tam olarak farkına vardık nerede olduğumuzun. Burası Çoruh’a
bakan bir tepede on dönümlük arazi üzerine kurulmuş bir müze.
Yerel sanatların korunması ve üretimi için kurulmuş atölye çalışmaya
hazır hale getirilmiş. İnşaatı tamamlanan diğer iki atölye ise seramik ve
çağdaş sanat atölyesi.
Buraya gelen sanatçıların rahatça konaklamaları için önce atölyelerle
konuk evleri yapılmış. Suna-İnan Kıraç tarafından desteklendiği için
bunlardan birine Kıraç Ev adı verilmiş.
Bir butik otelden daha fazlası var burada. Geleneksel dokuma sanatının örnekleri
sergileniyor aynı zamanda. Büyük bir kütüphanenin, konferans salonlarının
ve sergi mekanlarının yer alacağı ara bina ise 2006 Mayıs’ında
tamamlanacak.
Köylüler İçin Geçim Kaynağı
Açılış için fazla bir şey söylemeye gerek yok. Bölge politikacılarının,
devlet erkanının katıldığı folklor gösterili klasik bir açılış oldu.
Klasik olmayan ise Bayraktar köylülerinin mekanı bayram yerine çevirmeleriydi.
Köylüler için aynı zamanda bir gelir kaynağı olacak burası. Dokudukları
geleneksel ehramlar ve kilimler kurulacak bir kooperatif aracılığı ile satılacak
çünkü. Bir yanda geleneksel tezgahlarda kumaş, kilim dokunup çömlek yapılırken
diğer yanda çağdaş sanat dalında üretim yapılacak.
‘Bayburt Bayburt olalı böyle zulüm görmedi’ lafını, ‘Bayburt
Bayburt olalı böyle müze görmedi’ şeklinde değiştirmek sanırım hiç
de yanlış olmaz. Sadece Bayburt değil, Anadolu’nun herhangi bir ili de
dahil edilebilir buna.
Sanatın Toprakla Buluşması
Hüsamettin Koçan’ın doğduğu köye böyle bir müze yapma fikri eski köy
konakları geleneğinden doğmuş. 1982’de babasının vefatında köye gittiğinde,
sözlü kültürün sürdürüldüğü o eski konakların artık kalmadığını
görmüş. ‘Sözlü edebiyat yerine artık yazılı kültüre geçelim ve kütüphane
eksenli böyle bir şey yapalım’ demiş ve projeyi geliştirmiş. Ancak
hayata geçirilemeden kalmış. Hüsamettin Koçan daha sonra Sanat-Tır
projesiyle bütün Anadolu’ya sergi götürüp ilgi görünce projeyi yeniden
canlandırmaya karar vermiş. Amaç tabii ki sanatı biraz da merkezden dışarıya
çıkarmak ve toprağın kültürüyle çağın kültürünü buluşturmak. Her
sanatçının bir öz öyküsü olduğunu ve kendininkini de köyünde bir müze
kurarak görebileceğini düşünmüş Koçan.
Müze İçin Kim Ne Yaptı?
Hüsamettin Koçan, Baksı Müzesi projesine ilk başka kendi cebindeki 200
milyar civarındaki parayı koyarak başladı.
Daha sonra Bilgi Üniversitesi’nde dokuzlu baskılar halinde bir Tılsımlı
Eller projesi yapıldı.
Geçen yıl Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Tılsımlı
Eller 2 sergisi gerçekleştirildi.
En büyük destek ise Bayburtlu bir işadamı olan Ali Akkanat’tan geldi.
Suna-İnan Kıraç Doğu Akdeniz Medeniyetleri Enstitüsü de projeyi
destekleyenler arasında.
Son olarak da Proje 4L’de Şaman Güncesi sergisi yapıldı ve çeşitli
sanatçılar bu proje için 123 tane eser verdi. Bunların satılmasıyla elde
edilen gelir müzeye aktarıldı.
Hürriyet - İhsan Yılmaz
|