Arhavi Platformu...
Mimarlar Odası'nca 27-28 Ağustos 2004 günlerinde Trabzon 'da düzenlenen
''Türkiye Kongresi'' ndeki değerlendirmelerin yankıları sürüyor...
Uluslararası Mimarlar Birliği'nin 2005 yılı Temmuzu'nda İstanbul'da yapılacak
''Dünya Mimarlık Kongresi'' ne hazırlık amacıyla düzenlenen Türkiye
Kongreleri'nde Karadeniz buluşması için saptanan tema, ''Kıyı Kentlerinde
Yaşam ve Mimarlık'' tı. Trabzon'un yanı sıra Samsun, Ordu ve Giresun 'un da
kentleşme sorunları karşısında ''mimarlığın'' durumunu irdeleyen konuşmacılar,
tüm bölge için en yaşamsal konunun ''kıyı yolunun yarattığı tahribat''
olduğunda birleşmişlerdi.
Toplantılardaki bu soruna yönelik saptamalar ve uyarılar, izleyen günlerde
yerel basın ve kamuoyunun da gündeminde yine öne çıktı. Kongrede ''kentler
ve mimarlık'' üzerine genel bir sunuş yapan Karadeniz Teknik Üniversitesi öğretim
üyelerinden Prof. Dr. Şengül Öymen Gür diyor ki; ''O günden beri
Trabzon'da tek gündem kıyı yolu. Galiba, hiç değilse havaalanı ile üniversitenin
bulunduğu kesimde kentin kıyılarını bu katliamdan kurtaracak çözümler de
üretilecek...''
Aynı zamanda Türkiye Kongreleri'nin danışma kurulu üyesi de olan Şengül
Öymen Gür, bu umudu taşırken kıyı yolunun benzer şekilde henüz yok
etmediği kesimlerde kalan Arhavi ilçesinin duyarlı sakinleri de hızlı bir
örgütlenme içindeler.
Kendilerini ''Arhavi Sahillerini Koruma Platformu'' (ASKP) olarak tanıtan bu
duyarlı Karadenizliler, Trabzon'daki kongrenin ''forum'' bölümüne de katıldılar
ve dediler ki: ''Yaşantımızdan denizi uzaklaştıran ve kıyı uygarlığımızı
yok eden bu yola karşı alternatif ulaşım güzergâhları için projelerimiz
hazır bile. Yeter ki devlet artık bu yanlışı sonuna kadar sürdürmesin ve
maliyet adına denizimizi elimizden almasın.''
ASKP'nin bu çağrısına sadece Arhavi'de yaşayanların değil, ülkenin dört
bir yanına dağılmış ''hemşerilerinin'' de katıldıklarını ise
Bursa'daki Karadeniz Avize 'nin sahibi İsa Özikinci şöyle anlattı: ''Tatil
için Arhavi'deydim. Belediye Başkanı Musa Utaş' ın da bu yolu engellemek için
elinden geleni yaptığını övünerek izledim...''
Özikinci bu sevincinin yarım kalmaması için tüm Arhavililere ''Kıyılarımız
için güçlerimizi birleştirelim'' çağrısı yapıyor...
Fındıklı ve Ardeşen de...
Bu dileğin yaşama geçmesi yönünde Karadeniz'deki anlamlı bir güç birliği
ise Fındıklı ve Ardeşen ilçelerinin de ASKP yanında ve hatta ''içinde''
yer almaları. Bölgenin hemen tüm kumsallarını, kültürel dokusunu ve doğal
yapısını ''Dünyanın en uzun beton rıhtımına'' dönüştüren kıyı yolu
tahribatında sıra henüz bu iki ilçeye de gelmediğinden, Arhavi ile el ele
vermişler...
ASKP'nin ''kuruluş bildirgesinde'' deniliyor ki; ''Anayasamızın 56.
maddesi gereğince, herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına
sahip olmasının sağlanması devletin ve vatandaşların ödevi olduğundan,
biz bu ilkeyi yaşama geçirmek üzere oluşturulmuş bir sivil toplum kuruluşuyuz...''
İşte bu ödev doğrultusunda kolları sıvayan Arhavi Belediyesi, Arhavi
Vakfı, Arhavi Su Ürünleri Kooperatifi, Arhavi Avcılar Atıcılar ve Atmacacılar
Derneği, Arhavi 04 No'lu SS Taşıyıcılar Kooperatifi gibi hükümet dışı
kuruluşların yanı sıra yine Arhavi'daki DYP, CHP, SP, DSP, SHP ve SDHP ilçe
başkanlarının da imzalarını taşıyan bildirgede şunlar vurgulanıyor:
''Yola evet, ancak deniz dolgusuna hayır... Karadeniz yolunun sahillere zarar
verilmeden projelendirilerek uygulanması yönündeki çalışmalarımıza ülkenin
tüm doğa ve yaşamseverlerini destek vermeye çağırıyoruz...''
Bakalım şimdiki hükümet, aslında geçen hükümetlerden miras aldığı
bu çevre düşmanı uygulamanın durdurulması için böylesine geniş katılımlı
bir ''halk örgütlenmesine'' saygı gösterecek mi?..
Arhavi Platformu'nun dileğinin gerçekleşmesi, Türkiye'nin uygar dünya
karşısındaki kişiliğini de kanıtlamış olacaktır. Çünkü Karadeniz kıyı
yolu ''dış kredi ile'' yapılıyor. Yabancı paralarla ülkenin tahrip
edilmesini durdurmak ise sadece çevreyi kurtarmayacak, onurlu bir ulusal tutum
olarak da tarihe geçecek...
Cumhuriyet - Oktay Ekinci
|