İstanbullu’nun yüreği hopladı
İstanbul aylar sonra dün akşam yeniden deprem kabusu yaşadı. Saat
18:42’de Marmara’da meydana gelen 4.0 büyüklüğündeki 3-5 saniyelik
deprem İstanbulların yüreklerini hoplattı.
1999 felaketinden 5 yıl sonra, devletin ilk kez depremi bilimsel toplantı
olan Deprem Şurası’yla masaya yatırdığı gün yaşanan sarsıntı özellikle
sahil semtlerinde şiddetlice hissedildi. Kandilli Rasathanesi depremin merkez
üssünün Adalar’ın 10 kilometre güneybatısı olduğunu açıkladı. 9
dakika sonra da 3.2 büyüklüğünde bir artçı sarsıntı meydana geldi.
Depremin en çok hissedildiği sahil şeridinde yer alan Bakırköy, Kartal
ve Pendik’te oturan vatandaşlar depremle birlikte panikle evlerinden çıkarak
sokaklara doluştu. Depremi hissedenler telefonlara sarılarak yakınlarını
arayınca sabit ve mobil şebekelerde yoğunluk yüzünden kısa süreli
kilitlenme oldu.
Büyük depremin öncüsü değil
Marmara ‘da 4.0 büyüklüğündeki deprem akla İstanbul’da beklenen büyük
depremi getirdi. Prof. Mustafa Erdik, ‘Bu deprem, büyük İstanbul depreminin
ne daha önce, ne daha sonra gelmesini etkileyecek bir depremdir’ dedi. Prof.
Dr. Naci Görür de, son depremin, beklenen büyük depremin öncüsü olduğunu
söylemenin mümkün olmadığını bildirdi. Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul
Şube Başkanı Oğuz Gündoğdu ise ‘Deprem, öncü karakterini gösteren bir
özellik taşımıyor’ diye konuştu.
Barbarosoğlu: Bu deprem olağan
Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma
Enstitüsü Müdürü Prof.Dr. Gülay Barbarosoğlu, Büyükada'nın yaklaşık
10 kilometre güneybatısında meydana gelen 4.0 büyüklüğündeki depremin, bölgenin
olağan deprem aktivitesi içinde değerlendirilmesi gerektiğini bildirdi.
Barbarosoğlu, depremin ardından, BÜ Deprem Mühendisliği Anabilim Dalı
Başkanı Prof.Dr. Mustafa Erdik, Kandilli Rasathanesi Müdür Yardımcısı Doç.Dr.
Bilge Siyahi ve Ulusal Deprem İzleme Merkezi Müdürü Dr. Doğan Kalafat,
Kandilli Rasathanesi'nde, ortak basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda, Marmara Denizi'ndeki depremle ilgili basın duyurusunu okuyan
Barbarosoğlu, “Çınarcık çukuru” olarak tanımlanan bölgedeki depremin
hafif şiddette olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
“Genelde bu büyüklükteki bir deprem herhangi bir yapısal zarara yol açmaz.
Bize de herhangi bir yapısal hasar bilgisi gelmedi. Özellikle Anadolu Yakası'nda
Kartal, Adalar, Pendik, Tuzla ilçelerinde kuvvetlice hissedilmiştir. Bu
deprem, bölgenin olağan deprem aktivitesi içinde değerlendirilmelidir.
Marmara Bölgesi'nde yılda büyüklüğü 4'ten fazla yaklaşık 5 deprem
meydana gelmektedir.”
Barbarosoğlu, aynı noktada saat 18:51'de 3.2 büyüklüğünde bir artçı
sarsıntı kaydedildiğini de açıkladı.
Yazılı Açıklama
Basın toplantısında dağıtılan yazılı açıklamada da Bolu'ya kadar
net olarak izlenen Kuzey Anadolu Fayı'nın (KAF) İzmit Körfezi'ne kadar uzanıp
Marmara çukurlarından geçerek Ganos Fayı'na bağlandığı ve Saroz Körfezi'nden
Ege Denizi'ne ulaştığı ifade edildi.
Marmara içerisinde KAF'ın davranışı ve fay geometrisi ile deprem oluş
özelliklerinin, KAF'ın karada gözlenen net özelliklerinden farklı olduğu
kaydedilen açıklamada, şöyle denildi:
“Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü tarafından Marmara
Denizi etrafında kurulmuş olan Marmara Deprem İzleme Ağı (MARNET) ve İznik
civarındaki İznik Deprem İzleme Ağı (İZİNET) sayesinde günümüze kadar
binlerce deprem kaydedilmiş olup, deniz içinde fayların büyük bir kısmının
aktif olduğu ve deprem ürettikleri de bilimsel olarak ortaya konulmuştur.”
Hürriyet - Şefik Dinç
|