İznik Gölü'nde kirlilik alarmı
Kerevit
ve yayın balığıyla ünlü, 20 yıl önce içilebilir nitelikte suya sahip İznik
Gölü, bilinçsiz gübreleme ve diğer balıkların popülasyonlarının artmasını
engelleyen gümüş balığının etkisiyle eski günlerini arıyor.
İznik Belediye Başkanı Kadri Eryılmaz, 20 yıl önce içilebilir
nitelikte suya sahip gölde, bilinçsiz gübrelemeyle ortaya çıkan azot fazlalığı
probleminin, kirliliğin başlıca nedeni olduğunu söyledi.
Gölde, yosun miktarındaki artışın da kirlilikte etkisinin bulunduğunu
belirten Eryılmaz, şöyle konuştu:
“Yosun artışında, azot miktarının fazlalığının yanında yabancı tür
olan ve kim tarafından salındığı belli olmayan gümüş balığının da
etkisi var. Havyarla beslenen gümüş balığı, yosunla beslenen ve vatandaşlarımızın
geçim kaynağı olan kerevit ve yayın balığı popülasyonunda azalmaya neden
oldu. Balıkçılık yok olma noktasına geldi. Doğal dengeyi bozarsanız sonuçlarına
katlanırsınız.”
Eryılmaz, İznik Gölü'nün eski haline gelebilmesi için göle kıyısı
olan belediyelerin ortak hareket etmesi gerektiğini ifade ederek, bu düşünceyle
İznik havzası belediyeleri olarak “Orhangazi-İznik-Gemlik Havzası Arıtım
ve Çöp Depo Alanı Kurma ve İşletme Birliği”ni kuracaklarını kaydetti.
Balıkçılar Dertli
İznik Gölü'nde faaliyet gösteren Çakırca Sınırlı Sorumlu Balıkçılar
Kooperatifi Başkanı Mehmet Yıldız da gümüş balığının yanı sıra 5 yıl
önce ortaya çıkan bir tür mantar hastalığının, kerevit popülasyonundaki
düşüşün diğer bir nedeni olduğunu vurguladı.
Bir zamanlar, 60 tona kadar ihraç ettikleri kerevitin iyi gelir getirdiğini
anlatan Yıldız, şöyle konuştu:
“Bugün kerevit sayısı büyük ölçüde azaldığı ve büyüklükleri
11 santimetreden kısa olduğu için ihracat yapamıyoruz. Kerevit, balıkçımızı
doyuruyordu. Şimdi ise az miktardaki yayın, sazan ve kefal balığıyla ancak
geçinebiliyoruz. Eskiden her ailede bir sandal vardı, insanlar ek gelir
getirsin diye balıkçılık yapıyordu. Şu an ise sadece 300 kişi balıkçılıkla
uğraşıyor.”
Bursa Çevre ve Orman Müdürlüğü yetkilileri ise İznik Gölü'nün,
“Ramsar alanı” kapsamına alınması için çalışma yürüttüklerini
kaydederek, bu statüye girmesiyle birlikte, bütün kamu kurum ve kuruluşları
ile vatandaşların, gölün korunmasına yönelik ortak hareket etmek zorunda
kalacağına işaret ettiler.
Hürriyet
|