Armutlu küçük, derdi büyük
Siyasiler yıllardır Küçükarmutlu'daki kaçak yapılara göz yumdu. Şimdi
gerçek sahipleri arazileri istiyor. Bölgedeki 50 bin kişi ise çaresizlik içinde
bekliyor.
Küçükarmutlu'nun yıllardır değişmeyen bir gündemi var: Yıkım. İstanbul
Teknik Üniversitesi (İTÜ), arazilerinde kaçak bina yapanlar için mahkemeden
tahliye kararı aldırınca, semtteki 'yıkım gerilimi' daha da arttı. Şimdi
bir yanda İstanbul'un çarpık kentleşmesinin nedeni olan kaçak yapılaşma,
bir yanda bu binalarda yaşayan on binlerin çaresizliği var.
Avrupa yakasında TEM otoyolu, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne yaklaşırken
iki farklı dünyayı birbirinden ayırıyor.
Otoyolun bir yanında eğlence merkezleriyle bilinen Etiler, diğer yanında
ise olaylı gecekondu bölgesi Küçükarmutlu var. Gecekondu mahallesinin bir
tarafında gökdelenler yükseliyor, diğer tarafında Fatih Sultan Mehmet Köprüsü.
Yüzde 80'i kaçak yapı dolu İstanbul'da burayı bu kadar değerli yapan da,
yerinin merkezi, ulaşımının kolay olması.
İlk Rizeliler yerleşti
Küçükarmutlu, 25 yıl önce armut ve ahududu bahçeleriyle doluydu. İlk
olarak Rize'den göç edenler burada evler yapmış, meyve bahçeleri kurmuştu.
Çoğu Sivas ve Tokat'tan binlerce insan geldi. Ama göç hızlandıkça, bahçeler
azaldı evler çoğaldı. Hiçbir hakları olmayan insanlar kendilerinin olmayan
arazileri parsel parsel satmaya başladı.
Küçükarmutlu'da kaçak yapı sahipleri, arsalarını kimden aldıklarını
özellikle söylemiyor, 'Lazlardan' demekle yetiniyor. 1979'da bölgeye ilk
gelenlerden Şemse Budak'ın anlattıkları, gecekondu semtinin gelişimini gözler
önüne seriyor: "Bize o zaman arsaların satılık olduğunu söylediler.
Arabamızı satıp Lazlardan arsa satın aldık. Evimizi yapmak için tuğlaları,
kalasları sırtımızda kilometrelerce taşıdık. O zaman yollar çamur içindeydi.
Kamyonlar, çamura saplanıyordu. Evi yaptıktan sonra ne elektrik ne su vardı.
Üç yıl boyunca saatlerce yürüyüp eve bidonlarda su taşıdık. Çocuklarımızı
yıkadığımız suyu bile biriktirir, bahçede sebzelerimizi sulardık. Sonra
başka evler de yapıldı. Denetim yapan belediyeciler de rüşvet alıp
gidiyordu."
İnsanların sayısı arttıkça 'oy gücü', hizmetleri artırdı. Her
belediye başkanı, insanlara kaçak evlerinin yıkılmayacağını söyledi,
altyapı vaat etti. Bugün bölgede 63 cadde ve sokak, üç cami, bir cemevi ve
sağlam bir altyapı bulunuyor. İstanbul'un pek çok bölgesine giden otobüs
durakları, büyük okulları var. Türk Telekom hâlâ mahkemelerin yıkım
kararı verdiği binalara telefon ve kablolu TV hattı çekiyor.
İTÜ davaları kazanıyor
Küçükarmutlu'da bir ilçe oluşurken, arazinin sahiplerinden İTÜ'nün açtığı
davalar sürüyordu. Armutlu bölgesi, 1962'de İTÜ'ye tahsis edildi. 1992'de İTÜ, kaçak yapılaşmaya karşı üniversite arazisini korumak için dava açmaya
başladı. 1996'da 180 hektar alanda Teknokent projesi geliştiren İTÜ, bölgede
bulunan 3 bin civarındaki kaçak yapının mahkeme yoluyla tahliyesini istedi.
Yıllardır süren davalar sonucu geçen yıl 184 yapı için kesinleşmiş
tahliye kararı çıkarken, devam eden 260 davada da teker teker benzer kararlar
alınıyor.
İTÜ'nün Teknokent projesinin uygulanamaz olduğunu savunan Sarıyer
Belediye Başkanı Yusuf Tülün, İTÜ'nün Milli Emlak ile anlaşarak arazi
takasına gidebileceğini, bölgedeki yapı sahiplerine şartlı tapu satışıyla
da bölgede kentsel dönüşüm yapılabileceğini savundu. Belediye Başkanı Tülün,
"Buradaki durum, bugüne kadar devleti yöneten herkesin ortak eseridir. Bu
insanları buradan kaldırıp bir yere götürmek imkânımız yok. Oturduğu
tapusuz alanı, imara uygun hale getirmek şartıyla yapı sahine satalım"
diye konuştu.
3 bin kaçak bina
İTÜ'nün Teknokent yapmayı düşündüğü armutlu'da, Fatih Sultan Mehmet,
Baltalimanı ve Reşitpaşa mahalleleri bulunuyor. Bu alanda İTÜ'nün 1 milyon
317 bin metrekarelik arazisine ilaveten, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne
ait 517 bin 200 metrekare, İTÜ ve büyükşehre ait 9 bin 261 metrekare, vakıflara
ait 7 bin 200 metrekare ve Kızılay'a ait bin metrekarelik toplam 1872 dönüm
arazi bulunuyor. Yerel seçimlerden önce yapılan tespite göre, bölgede büyük
çoğu altı-yedi katlı olan 2 bin 782 konut var. Seçim dönemindeki yapılaşmayla
3 bini aşan yapılarda, 8-10 bin daire bulunduğu ve 40-50 bin kişi yaşadığı
tahmin ediliyor.
Radikal - Timur Soykan / Ulaş Yıldız |