Mimarlık Sohbetleri
1. İstanbul Mimarlık Festivali’nde “Sabah Sohbetleri: Kahve Altı Mimarlık”
başlığı altında Ariston'un desteğiyle düzenlenen etkinlikler keyifli sohbetlere tanık oldu. 5
Ekim’deki buluşmada konuklar Aydın Boysan ve Aydan Balamir idi.
Hemen her meslekte olduğu gibi mimar olmanın hele Türkiye’de mimar olmanın
kendine has zorlukları, sorunları da bu toplantıların konusuydu. Burada
mimarların sorunları konuşuldu, usta mimarlar genç mimarlara önerilerini
sundular.
Mekan aynı olmasına rağmen her kahvaltının tadı farklıydı. Yaptıkları
binalarla çevreye kattıkları anlamlar gibi, sohbete katılan mimarlar her
kahvaltıya farklı lezzetler kattılar.
Aydın Boysan-Aydan Balamir'li Sabah Sohbetleri:
Kahve Altı Mimarlık
Fotoğraflar: Arkitera
Aydın Boysan, “Neşeye Şarkı” kitabının “Kendimle Hesaplaşma” adlı bölümünde
kendine soruyor:
- “Keşke mimar olmasaydım dediğin zamanlar oldu mu?”
Ve yine kendisi cevaplıyor:
- “Hayır mesleğime ısındım. Ben mimar olmakla yanlış bir seçim yapmadım da,
mimarlığı yanlış memlekette yapmanın üzüntüleri oldu. Derdimi çoğu zaman, bazı
meslektaşlarıma bile anlatamadım.”
Aydın Boysan’ın mimarlara tavsiyeleri yaşamla, insan olmakla bağlantılıydı:
“Toplumun her kesiminden insanla ilişki kurun, insan ilişkilerini önemseyin,
kitap okuyun, hatta yazın, tiyatroya, sinemaya gidin.” Bir dinleyicinin her
zaman neşeli tavırları ile dikkat çeken Aydın Boysan’a yorumu şuydu: “Hocam,
meyhaneye gidin, kafayı çekin demediniz!”
Nezih Eldem-Günkut Akın'lı Sabah Sohbetleri:
Kahve Altı Mimarlık
6 Ekim’deki kahvaltıda ise 20 katılımcı Nezih Eldem ve Günkut Akın’la sohbet
etme fırsatını buldu. Nezih Eldem’in genç mimarlara tavsiyeleri de şunlar oldu:
“Mimarlık bilgiyi değil, kuşkuyu gerektirir. Mimar sorgulamayı alışkanlık haline
getirmelidir. Bilgi birikimi, neyin nelere sebep olabileceğini önceden tahmin
etmek, olumsuzlukların üstüne gitmek. Elverişlilik icaplarını yerine getirmek.
Bu kadar basit. Yaşamsal kurgu ile mekansal kurgu içiçedir.”
Sabah sohbetlerine katılan tüm tecrübeli, tanınmış mimarların söylemlerindeki
ortak payda: İnsan olmak, insanca yaşamak ve insanlara, mutlu olabilecekleri
mekanlar kurgulamak.
Bu yüzyüze mimarlık sohbetlerinin genç mimarlara kazandırdığı çok şey oldu.
Tecrübeli mimarlar da bir kez daha anlatmış oldular; hayatı, insanı, mimarlığı.
Arkitera - Banu Özsoy |