Göçer 25 yıl hapse mahkûm
17 Ağustos'ta 195 kişinin öldüğü binaların müteahhidi Veli Göçer, oğlu
ve ortağı 'ruhsat başına' katlanan cezayla 25'şer yıl ağır hapse çarptırıldı.
17 Ağustos'ta Yalova'nın Çınarcık ilçesinde yaptırdığı binalarda
195 kişinin ölümünden sorumlu tutulan müteahhit Veli Göçer ile oğlu Can
Göçer ve ortağı Zafer Coşkun 25'er yıl hapse çarptırıldı.
Veli Göçer ile şirketinde ortak olan oğlu Can ve diğer ortağı Zafer Coşkun
hakındaki davanın son duruşması dün Konya 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Toplam dokuz ay tutuklu kaldıktan sonra, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan
Veli Göçer, dünkü karar duruşmasına katılırken, oğlu ve diğer ortağı
gelmedi. Enkazlarda yakınlarını kaybedenlerden Salim Çakır, Mustafa Ergüden
ve Şehriban Ergüden müdahil olarak hazır bulundu. Duruşmayı izleyen müdahiller,
kararın açıklanmasının ardından mahkeme koridorlarında sevinç çığlıkları
attı.
Beraat istediler
Veli Göçer'in avukatı Kadir Çiçek, müvekkilinin binaları yapan Arsa Ofisi
Kolektif Şirketi'nde ortak olduğu dönemde binaların yüzde 70'inin bitirildiğini,
bu neden bu davada sanık bile olmaması gerektiğini ileri sürdü. Savcının
'alınan bina ruhsatının sayısına göre sanığın alacağı cezanın artırılması'
talebinin Türk hukuk sisteminde bulunmadığını söyleyen avukat Kadir Çiçek,
müvekkilinin beraatına karar verilmesini istedi. Can Göçer'in avukatı da müvekkilinin
binalardan sadece ikisinin ruhsatının alındığı dönemde şirkette görevli
olduğunu söyledi.
Mahkeme ise üç sanığı da 'Tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu birden fazla
kişinin ölümüne neden olmak' suçundan mahkûm etti. Dört ruhsat için 5'er
yıl hapis cezası veren mahkeme, iki ruhsat için ise, ölüm olayı gerçekleşmediği
için 2.5'ar yıl olmak üzere, toplam 25'şer yıl hapis cezasına hükmetti.
Göçer'e verilen cezanın 12.5 yılı İnfaz Yasası'na göre indirilecek. Göçer
İnfaz Yasası'na göre ve tutuklu kaldığı süre de göz önünde alınarak
dokuz yıl daha cezaevinde kalacak.
Binlerce beraat kararı
Veli Göçer davası, 17 Ağustos depreminden sonra açılan binlerce dava içinde
sadece biriydi. 17 Ağustos depreminde yıkılan binalar için Kocaeli ve
Sakarya illerinde bine yakın dava açıldı. Ancak eksik soruşturmalarla başlayan
davaların yanlış mahkemelerde açıldığının ortaya çıkması, süreci
uzattı. Delillerin toplananaması, sanık ve mağdurların bulunanaması ise diğer
sorunlardı. Bilirkişi heyetleri, 'Depremin yıkım şiddetinin 10 olması ve
inşaatlarda depremden önce zemin etüt şartı konulmaması'nı gerekçe gösterince
bu davaların büyük bir bölümü beraatle sonuçlandı. Davaların bir kısmı
da zamanaşımı nedeniyle düştü. Göçer davası ise her zaman gündemdeydi.
Kimi çevreler Göçer'i 'günah keçisi' olarak niteledi.
'Kamu görevlileri yargılanamadı'
Veli Göçer, mahkûmiyet kararını öğrenince sakin görünmeye çalıştı
ve "Mahkemenin verdiği karara saygılıyım" dedi. Müdahil avukatlarından
Rıza Pehlevi Şat ise kararın deprem kuşağındaki ülkede bir örnek teşkil
edeceğini söyledi. Amaçlarının Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu göstermek
olduğunu belirten Şat, "Amacımız kişilerin bireysel olarak tek tek
cezalandırılması değildi" dedi. Müdahil avukatlarından Filiz Saraç
ise, "Bu dava deprem kuşağı Türkiye'de her şeyin bir cezası olduğu
noktasında örnek oldu. Yerel yönetimler başta, idari mercilerdeki
yetkililerin yargı önüne çıkarılamadıklarını gördük. Kamu görevlilerinin
yargılanması için AİHM'ye gideceğiz" diye konuştu.
Veli Göçer'e mahkûmiyet kararı, beşinci yılında çıktı. Davanın
Konya'da görülmesi nedeniyle mağdurların büyük bölümü duruşmaları
izlemedi. Ancak yakınlarını yitiren mağdurlar Salim Çakır, Mustafa Ergüden
ile avukatlar Filiz Saraç ve Rıza Pehlevi Şat beş yıl boyunca davayı takip
etti.
Radikal |