Büyüdükçe küçülen kentler
Keşke daha çok belediye başkanı olsaydı bu toplantıda, keşke belediye
meclis üyelerinden hiç olmaz ise birini görseydim... Konuşmacı olarak İzmir,
Balıkesir, Çanakkale ve Denizli başkanları, izleyici olarak da Konak ve Karşıyaka
başkanları... O kadar! Belki de belediye meclis üyelerine böyle toplantılara
katıldıkları için 'hakkı huzur' verilmeli... 'Mimarın Kenti, Kentin Mimarı'
başlıklı Türkiye Kongrelerinin üçüncüsünden çıkarken aynen böyle düşünüyordum.
Habitat'tan sonra, dünyanın en önemli doruğu olan Dünya Mimarlık
Kongresi 2005'te İstanbul'da toplanacak... Bu büyük toplantıya hazırlık
anlamında Mimarlar Odası, Konya ve Trabzon'dan sonra İzmir'de de bir Türkiye
Kongresi düzenledi. Daha sonra Diyarbakır, Antalya, Kocaeli ve Ankara'da birer
kongre yapılacak. Dünkü kongrenin açılış oturumu sonrasında yazıyorum
bu yazıyı... Hemen belirtelim İzmirli mimarlar da Sevgili Piriştina'yı
unutmamışlardı... Açılışta onun ortak aklı, sivil toplum örgütlerini
öne çıkaran konuşmalarından ayrıntılar verildi, çok da iyi yapıldı.
Daha çok belediye meclis üyesi, daha çok başkan izleseydi demenin nedeni
olan konuşmalardan söz etmek istiyorum... Mimarlar Odası Genel Başkanı
Oktay Ekinci, Nehrozoğlu'nun Kocaeli Valisi iken söylediği bir söze atıfta
bulundu öncelikle, Nehrozoğlu, bir sokağın kurtarılması çalışmaları sırasında
'İlginçtir demiş, kentler büyüdükçe küçülüyor'... Tarihsel kimliğini
yitirmekte olan kentlerde durum böyle değil mi gerçekten de, tarihsel anlamda
çok 'büyük' kentler bu özelliklerini büyüme uğruna yitirmiyor mu? Dokuz
Eylül Üniversitesi Rektörü Emin Alıcı'nın dediği gibi aslında bu sorun
bir toplumsal sorun değil mi? 5 kat alan vatandaş, 5.5'uncu katı, 6 kat izni
alan da 6.5'uncu katı yapmıyor mu? '100 kat verseniz 101'i katı istemenin altında,
kaçak iş yapma isteğinin altına ne var?'
Balıkesir Belediye Başkanı Sabri Uğur misafirlerine şehrini gösterememekten
yakınıyordu. Gecekondusu olmayan Balıkesir'de tarihsel kimlik korunamamıştı.
Bunu kim yapmıştı, 'herhalde uzaylılar gelip yapmamıştı!' Çanakkale
Belediye Başkanı Ülgür Gökhan'ın Çanakkale'de yaptığı 'kurtarma' işlerini
dikkatle izledik, onu dinlerken... Ama bir sözün de altını dikkatle çizdik,
'artık kentler mimarın kenti olmaktan çıkmış müteahhidin kenti' olmuştu...
Ruhunda müteahhit izler taşıyan belediye meclis üyelerini de ben aslında boşuna
arıyordum bu kongrede...
Ve sahnede Nihat Zeybekçi...
Denizli Belediye Başkanı Nihat Zeybekçi'yi ilk kez bir kongrede konuşma
yaparken izledim... Denizli'yi, her geçen yıl biraz daha sağlıksızlaşan
Denizli'yi anlattı bizlere, kurduğu her cümle doğruydu... 'Çok kötü müteahhitlik,
çok başarısız müteahhitlik örnekleri var Denizli'de' derken, ben de
Denizli Stadı'nda izlediğim maçlarda kömür isinden gözümü nasıl açamadığımı
düşünüyordum. Zeybekçi'nin dediği gibi Denizli'yi geçmişteki siyasi yatırımlar
sonucu pek yakınında 17 belediye başkanlığı yaratan sistemden kurtarmak
gerek...
Bu kongre çok yararlı bilgiler verdi bizim gibi meraklılarına... Açılış
oturumunun finalinde konuşan Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kemal Nehrozoğlu'nun
yaptığı müthiş konuşmanın her satırının altına imzamı atarım.
Nehrozoğlu'nun dediği gibi, 'Bugünkü kentler mimarlıkta komedya oynuyorlar.
Kentler rant üretiyor, rantın denetlenmemesi de büyük sorunlar yaratıyor.
Bu rantı denetlemek için kentle mimarın ilişkisini yeniden kurmak gerekir...
Kentin sahibi olan kent halkının da kentin planlama sürecine katılması
gerekir.'
Kongre izlenimlerimizi paylaşmaya devam edeceğiz.
Akşam - A.
Nedim Atilla |