Restore
edilen şehir Edirne
Pek çok kültür
ve medeniyete ev sahipliği yapan Edirne, hálá tarihin izlerini taşıyor
sokaklarında. Son yıllarda hızla restore edilen tarihi evler, 2004 Avrupa
Konseyi Müze Ödüllü Sağlık Müzesi ve Mimar Sinan’ın muhteşem eseri
Selimiye Camii, kentte görülmesi gerekenler listesinin başında geliyor.
Kırkpınar güreşlerinden tava ciğerine ve Kapalıçarşı’ya uzanan
renkliliği ile Edirne, bu üç günlük tatili fırsat bilenler için harika
bir gezi rotası olabilir. Üstelik son yıllarda açılan kafeleri, eğlence
yerleri ile öğrenciler için git gide daha cazip bir kent olma yolunda
ilerliyor. İster kendi aracınızla gidin, ister kültür turlarından birine
katılın ama hayatınızda en az bir kere Edirne’ye mutlaka gidin. Bir gezi
rotası oluşturmak için Edirne Turizm Danışma Müdürlüğü’nün kapısını
rahatlıkla çalabilirsiniz.
Bir dönem Osmanlı İmparatorluğu’nun başkentliğini yapan Edirne, güneyinde
Çanakkale, Ege Denizi; doğusunda Kırklareli, Tekirdağ; kuzeyinde Bulgaristan
ve batısında Yunanistan ile çevrili, tarihimizin önemli dönemlerine tanıklık
etmiş bir sınır kenti. İstanbul’a 225 km uzaklıkta bulunan şehir, hálá
bütün görkemi ile sizi bekliyor. Dümdüz bir coğrafyanın üzerine kurulan
kente girer girmez bir çok cami minaresi görüyorsunuz. Bütün heybeti ile
sizi selamlayan Selimiye’ye kayıtsız kalmak çok zor.
Gezinize başlamadan önce bir yemek molası verseniz iyi olur. Edirne’nin
ünlü ciğercilerinde verilecek bir mola, ilaç gibi gelebilir.
Geçtiğimiz yıllarda Edirne Valiliği’nin girişimleri ile restore edilen
tarihi binaları ziyaret ederek başlıyoruz gezimize. Her biri çeşitli dernek
ve kuruluşların ofisi olarak kullanılmaya başlayan bu tarihi yapılar şehrin
dokusuna incelikle gizlenmiş. Bütün cadde ve kaldırımlarda tarihi bir kez
daha yaşıyorsunuz. Televizyon dizilerine de set olan bu tarihi binaların en görkemlilerinden
biri Eski Vali Konağı. Şimdilerde misafirhane olarak kullanılıyor. Restore
edilen binalar arasında ünlü heykeltıraş İlhan Koman’ın doğup büyüdüğü
ev de var. Edirne Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu olarak hizmet
veren evin komşularından biri de Kırkpınar Müzesi. Tarih ile bugünün kesiştiği
sokaklarda yürürken dikkati çeken bir başka şey de, her köşe başında
sanatla ilgili bir kuruluşun yer alması. Bu bazen bir sanat galerisi oluyor,
bazen de bir fotoğrafçılık kursu.
Kapalıçarşı'da Alışveriş
Edirne’nin olmazsa olmazlarından biri de Kapalıçarşı. İçinde irili
ufaklı bir çok dükkanı barındıran çarşı, turistlerin ziyaret etmeyi en
çok sevdiği yerlerden. Kapalıçarşı sizi Edirne’nin en işlek caddesi
Saraçlar’a çıkarıyor. Cadde üzerinde birçok kafe ve restoran kentin
modern yüzü olarak karşınıza çıkacak. Barları, cafeleri ve diskoları
ile bu cadde öğrenciler tarafından da en çok tercih edilen yerlerden.
Hemen hemen bütün camiler şehir meydanında bulunuyor. Sadece Muradiye
Camii Sarayiçi bölgesinde bir tepede. II. Murat tarafından mimar Konyalı Hacı
Alaaddin’e yaptırılan Üç Şerefeli Cami, şehre girdiğinizde uzaktan size
ilk selam çakan cami aynı zamanda. Yapımında ilk kez kesme taş ve tuğlanın
kullanıldığı, Çelebi Mehmet’in yaptırdığı Eski Cami, Mimar Sinan’ın
ustalık dönemi eseri, görkemli Selimiye’nin tam karşısında. Osmanlı-Türk
sanatının ve dünya mimarlık tarihinin baş yapıtlarından olan Selimiye
Camii, mimari yönünün yanı sıra taş, mermer, çini, ahşap, sedef gibi süsleme
özellikleri ile de son derece önemli. Mimar Sinan’ın Edirne’de yaptığı
bir eseri de şimdi otel olarak hizmet veren Rüstem Paşa Kervansarayı.
Restorasyonuyla 1980’de Ağa Han Mimarlık ödülü almış.
Meriç'e Nazır Akşam Yemeği
Bir sonraki ziyaret noktamız, şehir merkezine araç ile on beş dakika
mesafedeki Sarayiçi Bölgesi. Tunca ırmağının iki kolu arasında yer alan bölge,
piknik yeri olarak değerlendirildiği gibi her yıl geleneksel Kırkpınar Yağlı
Güreşlerine de ev sahipliği yapıyor. Yakınlarında, adını burada bulunan
bülbüllerin çokluğundan alan Bülbül Adası yer alıyor. Bir başka ziyaret
edilecek yer ise zamanında padişahların av yeri olarak kullanılan Tavuk
Ormanı.
Söğütlük, il merkezinin güneyinde, Karaağaç yolu üzerinde yer alan yüksek
ağaçlarla kaplı bir mesire yeri. Kamping alanları, gazino, restoran, çocuk
parkları ve çay bahçeleri var. Meriç Nehri ve köprüsü mola verilecek bir
başka nokta. Burada nehir manzaralı akşam yemeğinizi yiyebilirsiniz. Günümüze
çok az bir bölümü ayakta kalan Yeni Saray, bölgenin tam ortasında. IV.
Mehmet’in dinlenmek ve avlanmak üzere sıklıkla gittiği Yeni Saray, 1877-78
Rus Savaşı’nda Rusların eline geçmesin diye havaya uçurulmuş. Saraydan
kalan kalıntıların en önemlilerinden biri Adalet Kasrı. Vaktiniz varsa
tarihi Karaağaç Garı’nı, Lozan Anıtı ve Müzesi’ni Şükrü Paşa Anıtı
ve Müzesi ile Balkan Savaşı Şehitliği’ni de rotanıza ekleyin.
Türkiye'nin İlk Sağlık Müzesi
Sarayiçi yakınlarında bulunan Sultan II. Bayezid Külliyesi bünyesinde
darüşşifa , tıp medresesi, cami ve bir imarethane barındırıyor. Şu anda
Trakya Üniversitesi tarafından kullanılan külliyede Avrupa Konseyi tarafından
2004 yılı Avrupa Müze Ödülünü alan Sağlık Müzesi bulunuyor. İlk
zamanlarda her türlü hastanın tedavisinde kullanılan bu şifahane, daha
sonraki yıllarda akıl ve ruh hastalarının müzik eşliğinde tedavi edildiği
bir merkez haline gelmiş. Şifahane içinde oluşturulan Psikiyatri Tarihi Bölümü
2000’de hizmete açılmış. Tıp Medresesi içinde bir çağdaş resim ve
heykel müzesi de var.
Hürriyet - Suat Kavukluoğlu |