Yalıda eğlence yeniden başlıyor
Birinci
Dünya Savaşı'na girme kararının verildiği Sait Halim Paşa Yalısı, kumarhane, bar
ve gece kulübünden sonra şimdi de butik otel oluyor.
Osmanlı İmparatorluğu'nun son sadrazamlarından Sait
Halim Paşa'nın (1861-1921) yalısı, bir kez daha eğlence ve turizm sektörüne
hizmet vermeye hazırlanıyor. Dönemin en şaşalı yalılarından biri olan, adeta bir
Arap Sarayı'nı andıran Yeniköy'deki yalı, 1. Dünya Savaşı yıllarında Sait Halim
Paşa'nın Sadrazam olmasından dolayı önemli görüşme ve kararlara ev sahipliği
yapmış. Osmanlı İmparatorluğu'nun 1. Dünya Savaşı'na Almanya saflarında
girmesine dayanan anlaşma, Sadrazam Sait Halim Paşa'nın muhalefetine rağmen
Talat ve Enver Paşalar tarafından onun yalısında yapılmış.
1921 yılında Sait Halim Paşa'nın ölümüyle varislerine
geçen yalı, cumhuriyet dönemiyle birlikte gözden düşmüş. Sonraki yıllarda ise
turizm ve eğlence sektörünün bir parçası olmuş. İlk olarak Arap turistlere
yazlık ev olarak hizmet eden yalı daha sonra kumarhane, gece kulübü, restoran ve
bar olarak varlığını sürdürmüş. 1968 yılında Turizm Bankası'na daha sonra da
Hazine'ye devredilmiş... Yalı haziran ayında Turizm Bakanlığı tarafından 49
yıllığına Göçtur'a kiraya verildi. Göçtur yalıyı butik otel ve toplantı, davet
ve düğün mekanı olarak bu yılın sonuna doğru hizmete açacak.
Arap Saraylarına Benziyor
Sait Halim Paşa Yalısı, 19. yüzyılın son çeyreğinde inşa edilmiş. Yalının yarı
inşasına Sait Halim Paşa'nın kardeşi Hidiv Abbas Halim Paşa da katkıda bulunmuş.
5 bin 152 metrekarelik arsa ve 1535 metrekarelik oturma alanına sahip olan
yalının 3 salon, 7 oda, ve 1 mutfağı var. Rıhtımındaki iki aslan heykelinden
dolayı "Aslanlı Yalı" ismiyle de anılan Sait Halim Paşa Yalısı, neo-klasik tarza
sahip. Üslubuna uygun dış görünüşüne karşın, dekorasyonunda ağır arabesk
unsurlar kullanıldığından, küçük bir Arap sarayını andırıyor.
Yalının planında harem ve selamlık aynı çatı altında
düşünülmüş. Sait Halim Paşa 6 Aralık 1921'de Roma'da öldürülünce yalı
varislerine kalmış; önce Araplara, bir dönem de Kral Faysal'a kiraya verilmiş.
Yalı, 1968 yılında Turizm Bankası'na geçince, bir müddet Amerikalıların
işlettiği ve sadece yabancıların girebildiği bir kumarhane yapılmış. Kumarhane
1972 yılında Hilton'a nakledilmiş. Birkaç yıl sonra Hilton da yalıdan ayrılmış.
Sonra bina uzun süre kapalı kalmış ancak güney bahçesi yazlık lokanta, kuzey
bahçesi plaj olarak kullanılmış. Bu dönemde bazen düğün ve davetlere kiraya
verildiği olmuş. Yalı daha sonra TURBAN yönetimine geçmiş.
1992'de Mehmet Ali Ilıcak TURBAN'dan yalının bahçesi
ve rıhtımı kiralayarak restoran ve gece kulübü yapmış. Ilıcak'ın Alem adıyla
işlettiği restoran bahçede hizmet veriyordu. Gece yarısından sonra restoran
kapanıyor ve yalının rıhtımındaki gece kulübü hizmete giriyordu. Burada sabaha
kadar canlı müzik eşliğinde eğlence devam ediyordu. Yalı 1994'ün sonlarında
başbakanlığa devredildi. Bir yıl sonra 12 Kasım 1995'de yangın çıktı. Yangın
sonucu, içinde tarihi eserler ve tablolar bulunan, kapıları sedef kakmalı,
duvarları altın yaldızlı kalem işlemeleriyle süslü yalıda, büyük ölçüde maddi
zarar meydana gelmişti. 1998'de restorasyon çalışmaları başladı. Restorasyon
için toplam 1.7 trilyon lira harcandı. Çalışmalar, Prof. Dr. Doğan Kuban
başkanlığında, 7 danışmanın denetiminde yapıldı. Restorasyonda, yalının
yangından önceki değil, 1890'lardaki görünümü temel alındı. Restorasyonun
ardından yalı 1999'da Turizm Bakanlığı'na devredildi.
Sabah - Şerif Ercan |