İstanbul
modernleşecek
İstanbul'un
en uzun sürmüş düşlerinden biri, İstanbul Modern Sanat Müzesi sonunda gerçeğe
dönüşüyor. Bienal mekânı olarak tanıdığımız 4 No'lu Antrepo'nun Tabanlıoğlu
Mimarlık tarafından yapılan düzenlemesi tamamlandı. İki katta toplam 8 bin
metrekarelik alana sahip müzede üç sergi mekânı ve eğitim-araştırma amaçlı
birimler olacak.
11 Aralık'ta açılacak İstanbul
Modern'in temel amacı 'Türkiye'nin modern sanat birikimini günışığına çıkarıp,
toplumla buluşturmak'. Müzenin yönetim kurulu başkanı Oya Eczacıbaşı, yılda 1
milyon ziyaretçi çekerek tüm kesimlere ulaşacak bir kurum olacaklarını özellikle
vurguluyor. İstanbul Modern, çocuklara ve gençlere yönelik eğitim programları,
seminerleri, kütüphanesi, yeni medya alanı ve sinema salonuyla çağdaş sanata
yönelik ilgiyi ve bilgiyi artıracak bir merkez.
Modern Sanat Müzesi fikri, bugünkü
Bienal'in öncüsü olan 1. Uluslararası Çağdaş Sanat Sergileri'ne, yani ta 1987
yılına kadar uzanıyor. O tarihten bu yana başta Feshane olmak üzere pek çok
mekân üzerinde durulmuş, sonuçta bugünkü yer kiralanıp müze düşü gerçeğe
dönüştürülmüş. İstanbul Modern, üst kattaki büyük mekânda 'sürekli sergiler'i
ağırlayacak. İlk sergi, temalar eşliğinde başlangıcından günümüze Türk resmini
tanıtacak. 'Gözlem-Çeşitlilik-Yorum' adını taşıyan bu sergide ustalara ait
yüzlerce tablo, açıklayıcı panolar eşliğinde izleyiciyle buluşacak. Bu sergileme
biçimi izleyiciye, farklı dönemler ve sanatçılar arasında karşılaştırmalar
yaparak Türk resim tarihini kavrama olanağı sunuyor. Sergi, Levent Çalıkoğlu,
Haşim Nur Gürel ve Ali Akay tarafından hazırlanmış.
Uluslararası sergiler
Giriş katındaki galeri ise 'dönemsel sergiler'i ağırlayacak. İlk sergi, İstanbul
Modern'in kuruluş öyküsü üzerine. Ardından Fikret Mualla, Abidin Dino, Aliye
Berger gibi ustalar ve uluslararası sergiler gelecek. Dünyanın en büyük
koleksiyoncularından biri olan Deutsche Bank'la yapılan işbirliği sayesinde
sanat tarihinin önemli yapıtlarını İstanbul'da izleyeceğiz. Uluslararası
sergilerin sorumluluğu önemli ölçüde, müzenin baş küratörü Rosa Martinez'de.
İstanbul Modern, bir de fotoğraf koleksiyonu oluşturuyor. Giriş katındaki
fotoğraf galerisinde sürekli fotoğraf sergileri yer alacak. Müzede, resmin yanı
sıra çağdaş sanatın farklı alanlarını da gözeten kurumsal düzenlemeler yapılmış.
Örneğin dünyanın pek az müzesinde yer alan 'Yeni Medya Alanı' bunlardan biri.
Bilgisayar ve interneti araç olarak kullanan sanatsal üretimler, yani interaktif
çalışmalar, dijital resimler ve kolajları da kapsayan uçsuz bucaksız bir ortam
bu alanda kendini ifade edecek. Müzenin bahçesinde ise bir açıkhava heykel parkı
oluşturuluyor.
İstanbul Modern'in cazibe merkezi
olmasını sağlayacak alanlarından biri de sineması. 100 kişilik salon, farklı
etkinlikleri de ağırlayacak. Burada yapılacak film gösterimleri ile daimi
festival atmosferi yaratılacağını şimdiden söylemem mümkün. Event4 organizasyon
tarafından işletilecek salonda klasikler ve festival filmleri gösterime girecek.
Tabii bu müzenin de dünyadaki benzerleri gibi kitap ve hediyelik eşya satan bir
dükkânı var. Şık lokantası ise sadece İstanbul Modern'in sahip olduğu Boğaziçi
manzarasına sahip...
Müzenin kurucusu Eczacıbaşı Topluluğu,
ana sponsorları Hedef Alianz ile Avea. Ama bir müze açmak için, siyasi
otoritenin de desteği gerekiyor. Neyse ki Başbakan Erdoğan'dan, bakan ve
milletvekillerine, Büyükşehir Belediye Başkanı'na kadar herkes bizzat İstanbul
Modern'e destek olmuş. Artık geriye resimleri duvara asıp kapıları açmak kaldı.
Radikal - Cem Erciyes |