Her derde deva
Mortgage kredisi
Hükümetler her yıl insanları oyalayacak ve gündemi değiştirecek bir
konu bulmak zorundalar. Aslında, iktidar partilerinin güçlerini
koruyabilmelerinin büyüsü bu. Önceki birçok hükümet böyle bir gündem
yaratamadığı için yok olup gitti. AKP, çok akıllı bir biçimde, bu yılın
gündemini "Avrupa Birliği" ve 2005 yılının gündemini "Yeni
Türk Lirası" olarak belirledi. Bu değişim herkesin hayatını
etkiliyor.
2006'nın gündemi, "Mortgage kredisi" olacak. Çünkü, milyonlarca
kişi bu sayede kira öder gibi ödeme yapıp ev sahibi olmak istiyor. Konu
herkesi ilgilendiriyor. AKP, ister beğenin ister beğenmeyin, böyle projelerle
gündemi tuttuğu sürece, umutları ve dolayısıyla iktidarını sürdürecek.
Böyle projeler sürdüğü sürece, AKP'ye kolay kolay kimse alternatif olamaz.
"Mortgage" sistemi sadece aileleri ev sahibi yapmakla kalmayacak,
gecekondu yapımına da son verecek. Giderek bütün gecekondular ortadan
kalkacak. Gecekondu sorununun da tek ve gerçekçi çözümü
"Mortgage" kredisi sistemidir. Bunun nasıl gerçekleştirilebileceğini
sonraki bir yazımda ele alacağım.
"Mortgage" sisteminin gelişmiş ülkelere en büyük katkısı ise,
"Borçlandıran, yönetir" prensibidir. Gelişmiş ülkenin insanı,
devletini korumaya uğraşır. İsteseniz de ona vergi kaçırtamazsınız. Yalnız
kendisinin değil, komşusunun, işyerinin haklarını da korur. Yaşadığı çevreyi,
işyerini temiz tutar; buraların yeni kalması, görüntüsünün bozulmaması
için uğraş verir. Sokaktaki çiçekleri kopartmaz, evini her yıl boyar,
arabasını bakımsız bırakmaz, trafik kurallarına uyar. Gelişmiş ülke
insanının bu davranışı, "Kapitalist Düşünce Biçimi"ne
uygundur. Gelişmiş ülke insanı, "Gerçek Çıkar"ını bilir.
Sistemi koruyan davranış biçimi, onun "Gerçek Çıkar"ına
uygundur.
"Azgelişmiş Devlet" vatandaşlarına "Asgari Yaşam" şartlarını
sağlayamamıştır. Bu nedenle, azgelişmiş ülke insanının, gelişmiş ülke
insanı gibi davranmasını bekleyemeyiz. Azgelişmiş ülke insanı "Gerçek
Çıkar"ını bilebilecek şekilde yani, "Kapitalist Düşünce Biçim"ine
uygun eğitilmemiştir. "Rekabet Ortamı"ndan haberi yoktur. İşte
"Mortgage" sistemi, her şeyin ötesinde azgelişmiş ülke insanına
bu eğitimi verir.
"Devlet Gibi Devlet"in vatandaşlarına "Asgari Yaşam Şartları"nın
sağlandığı ortamı yaratması gerekir. Ülke insanı, "Kurulu Düzen"e,
"Sistem"e, "Devlet"ine borçlu olmalıdır. "Borç
Alabilen", o düzenden pay alabiliyor demektir. Bir düzenden pay alan, o düzenin
en büyük destekçisidir, ortağıdır, koruyucusudur. Gelişmiş ülkelerde,
vatandaşa olabildiğince kredi verilmesinin ve "Mortgage" sisteminin
devlet eliyle geliştirilmiş olmasının temel nedeni budur.
Sonuçta, kişi "Sistem"e borçlandırılmıştır. Üstelik, borçlanma
banka sektörü sayesinde, devlet kaynakları zorlanmadan sağlanmıştır. Kişi
borçlanabildiği için mutludur. Kişinin asgari yaşam şartları vardır. Doğal
olarak, bu kişi "Devlet"ini sevecektir. "Devlet"ini
koruyacaktır. Kendisine bu düzeni sağlayanlara ve devam ettireceklere oy
verecektir. "Kurulu Düzen"i savunacaktır. İşte, bu noktada
devletin ve kişinin çıkarları birleşmektedir.
Benim "pet" projem "mortgage" sisteminin gerçek sihri
buradadır.
Milliyet - Yaman Törüner |