reklam

23 Aralık 2004 Perşembe
Ana Sayfa > Haberler

Mardin'in sevdalı valisi

"Bizim denizimiz Mezopotamya... Suları, gündüzleri gözün görebildiği ufka kadar çekiliyor; geceleri kente kadar yanaşıyor.''

Vali Temel Koçaklar gece karanlığında Mezopotamya Ovası'nın Mardin'den görünüşünü böyle betimliyor. Gerçekten de kaleye çıkıp güneye baktığımızda karşımızda sanki uçsuz bucaksız bir okyanus var...

Mardin'in her ayrıntısını böylesine duygusal sözlerle tanımlayan Koçaklar; ''Bu nedenle aşağıdan geçen yeni ana caddeye de 'sahil yolu' adını verdik'' diyor...

2000 yılında göreve başlayan ve hemen tüm siyasi gruplar da dahil olmak üzere herkesin gönlünü kazanan Temel Koçaklar, Mardin'in adeta ''koruyucu meleği'' . Başta tarihsel ve kültürel miras olmak üzere bu kenti ''Mardin'' yapan tüm değerleri sahiplenerek UNESCO'nun Dünya Mirası Listesi'nde yer almasını hedefliyor.

Mimarlar Odası'nın, 2005 yılı Temmuz ayında İstanbul'daki Dünya Mimarlık Kongresi'ne hazırlık için düzenlemekte olduğu Türkiye Kongreleri'nden Diyarbakır-Mardin buluşmasına ev sahipliği yaparken de aynı amacını coşkuyla anlattı. Mardin'e olan sevdasının derinliğini ''kent gezisi'' programında bile sergilemişti.

Geceleri gerdanlık
Mardin'in gece görüntüsünü de konuklara sunabilmek amacıyla yaptırdığı ''Seyir Terası'' için ''Geceleri Gerdanlık; Gündüzleri Seyranlık'' diye yazdırması ne kadar anlamlıydı. Çünkü daha önce Mardin ''geceleri mezarlık'' mış... Bu değişikliğin muhteşem görüntüsünü ise kentin boynunda bir gerdanlık gibi duran ''aydınlatılmış kale peyzajı'' tamamlıyor.

Valinin kent kültürünü sahiplenişi bir ''kültür seferberliği'' ni başlatmış; Mardin'e özgü geleneklerin ve ustalıkların da yeniden canlandırılmasına önderlik etmiş.

Örneğin, halk eğitim merkezinde başlatılan ''Telkâri Kursu'' nun öğretmeni Suphi Hindiyerli, yıllarca İstanbul'da bu işi yaptıktan sonra Mardin'e dönüyor ve burada hocalığa devam ediyor.

Mardin'deki Türkiye Kongresi Forumu'na katılan Mor Behnam Kilisesi Hori Episkoposu Gabriel Akyüz , Süryanilerin geri dönüşleriyle birlikte kenti süsleyen ''Süryani Evleri'' nin de onarılıp hayat bulmaya başladığını söylüyor.

Mardin gibi bir kentte ilk kez imar müdürlüğünü kuran ve yönetimine de bir ''mimar'' atayan Belediye Başkanı Metin Pamukçu ise ''Böyle bir kentte belediye başkanlığı yapmaktan onur duyuyorum'' diyor.

Kentin tarihi dokusunu bozan binalardan 2 tanesi ''törenle'' yıkılmış. Bu konudaki en olumsuz örnek olan Telekom binası için de yakında başka yere taşınacağını söyleyen vali, ''Onu da törenle yıkacağız'' diyor. Nitekim, tarihi kentin içine izinsiz olarak tuğla ve briket vb. dokuya yabancı inşaat malzemesi girişi kesinlikle yasaklandığı gibi binalara renk sınırlaması da yine valilik tarafından getirilmiş.

Mimarlar Odası Mardin Temsilcisi Yılmaz Altındağ bütün bunlara sevincini şöyle özetliyor: ''Kentimiz artık çok sayıda toplantılara ev sahipliği yapmakta, hatta prensleri bile ağırlamaktadır.''

Mardin'i ziyaretinden çok etkilendiğini söyleyen Prens Charles da kentin resimlerini yaparak kente hediye edeceğini belirtmiş. Vali ise İngiltere Veliahtı'nın 26 Ekim 2004'te ziyaret ettiği Atasever Evi'nin kapısına bunun anısına bir plaket asmış.

Mardin'in tarihten gelen Süryani şarabını İsveç'ten dönen Erdal Yüksel ile Mehmet Kaleli yeniden üretmeye başlıyorlar. Tarihi dokudaki dar ve dik yokuşlu sokakların gezilmesi içinse gençlik ve spor il müdürlüğüne 3 at satın alınmış.

Mayıs 2005'teki 3 Semavi dinin temsilcilerini buluşturan ''Kültürlerarası Diyalog Platformu'' na Papa II. John Paul' ün yardımcısı Kardinal Moussa Dawoud ile Antakya'daki Tüm Doğu Patriği I. Iğnatıus Zakay Ayvaz da katılmışlar...

Kültür seferberliği
Sözün kısası Vali Koçaklar'la beraber yaşanan 2000 yılından bu yana Mardin'in tek gündemi ''kültürel zenginlik ve süreklilik'' ... Hemen her hafta bu amaçla gerçekleşen etkinliklerden biri de Türkiye Barolar Birliği'nin düzenlediği ''İnsanlığın Ortak Mirasını Koruma Hukuku'' paneli. Böylece tarihsel değerler artık hukuk dünyamızın da gündemine yine Mardin'in önderliğinde giriyor.

Hatta, ''Emniyet'' in gündeminde bile tarihi yapılar var. Kasimiye Medresesi'ni gezerken Koçaklar'ın ''Turizm Polisleri'' olarak görevlendirdiği Şener Karakul ile Ercüment Öztürk' ü dinlediğimizde bu hizmetin değerini daha iyi kavrıyoruz. Bir taraftan eski eserleri korurken bir taraftan da konuklara tarihçeleri ve mimari özellikleriyle ilgili bilgiler veriyorlar. Bu özgün uygulamayı coşkuyla anlatan valiyi üzen tek şey ise Rehberler Derneği'nin itiraz etmesi.

Koçaklar, valiliğin son 4 yılda hem gerçekleştirdiği hem de özendirdiği restorasyonları tanıtmaya başlarken önce Refik Durbaş' ın kentin meydanına da asılan ''Şair Sen Kiminle Konuşursun, Mardin Yoldaşın Değilse'' dizesini okuyor; ardından ''Mardin küçük bir Avrupa topluluğudur. Kültürler, diller, dinler bir arada ve bu beraberlik kentin tarihi dokusuna da aynen yansımaktadır'' diyen vali, aynı beraberliğin simge yapılarındaki ''yaşatarak koruma'' projelerini yine şiirsel bir dille anlatıyor.

İşte bu uygulamalardan tamamlanan bazıları:

Cihangir Bey Zaviyesi: Akkoyunlu Cihangir'in türbesini barındıran bir 15. yy. yapısı. Cumbalı Ev: Cumhuriyet Caddesi'ndeki 19. yy. evi 3 katlı ve özgün bir hamamı var. Mor Gabriyel Manastırı: MS 397'den bu yana varlığını sürdürüyor. Dey-rul Zafaran Manastırı: 52 Süryani Patriği'nin mezarı bulunan 1600 yıllık manastır, Mardin'in en ünlü simgelerinden... Hamza-i Kebir Mescidi ve Türbesi: 15. yy. yapısı olan türbe ortasındaki kare mekânı örten troplu kubbesi ile Anadolu'da tek örnek. Hatuniye Medresesi: 12. yy. Artuklu yapısında Hz. Muhammed' e ait olduğu söylenen ayak izi de var.

Hızır Cami: Elde kalan sadece minare kaidesi ve gövdesiydi... Kız Meslek Lisesi Kapısı: 13. yy'a ait ince taş işçiliğiyle dikkat çekiyor. PTT Binası: 1890'da konut olarak yapılan görkemli bina onarılarak PTT hizmeti veriyor. Saat Kulesi: 70 yıl önce yol genişletme çalışmaları nedeniyle yıktırılan kule, eski fotoğraflarından yararlanılarak yeniden yaptırıldı. Tellallar Çarşısı: 17. yy'dan bu yana kent yaşamının tanığı. Zinciriye Medresesi: 14. yy'da Sultan İsa tarafından yaptırılan medrese anıtsal portalı ile kenti süslüyor...

Mardin'den ayrılırken, Koçaklar'a biz de nasıl teşekkür edeceğimizi bilemiyoruz. Umarız aynı takdiri devlet de gösterir ve kentine sevdalı bu çok özel valiye hepimiz adına da destek vermeyi sürdürür.
Cumhuriyet - Oktay Ekinci

 

Aralık 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05
06 07 08 09 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Etkinlik

UIA 2005 İstanbul Kongresi

01 - 11 Temmuz 2005 İstanbul, Türkiye

  

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz