reklam

30 Aralık 2004 Perşembe
Ana Sayfa > Haberler

Mimarlıkta 'buluşma' yılı...

2005'te dünya mimarlarını ağırlayacak mimarlarımız 2004'te önce kentleriyle buluştular

Mimarlık alanında 2004 yılı 'mimarlık için yürünen yıl' olarak da anılacak. Dünya mimarlık buluşmasına ev sahipliği için yurt düzeyinde beraberliklerle hazırlanan mimarlar Diyarbakır'da kent maketiyle birlikte.
Sonuna geldiğimiz 2004 yılı mimarlık dünyamızda hemen 'her yönüyle' ve her kesim için bir 'buluşma yılı' oldu. 2005 Temmuzu'nda İstanbul'da yaşanacak 'dünya mimarları buluşması' na, önce kendi kentleriyle ve kendi ülkeleriyle buluşarak hazırlanmaya başlayan mimarlarımız, 'mimarlığın kentlere olan kara sevdası' nı da 2004 yılı boyunca doyasıya yaşadılar ve gündeme getirdiler.

Uluslararası Mimarlar Birliği'nin (UIA) İstanbul Dünya Mimarlık Kongresi için 'Kentler ve Mimarlık' temasını öngörmesi, ülkemiz açısından son yıllarda giderek artan bir özlemin dünyayla da paylaşılması demekti.

Çünkü 'kent planlaması' ile 'mimarlık' birbirleri için vazgeçilmez iki duyarlılık olmasına rağmen dünyada başka hiçbir ülkede görülmeyen düzeyde bir ayrıştırma her ikisini de 'yalnız' laştırdı ve 'duygusuz' kıldı.

O kadar ki dünya mimarlık tarihinin beşiği olan kentlerimizde bile mimari tınılardan ve sorumluluklardan uzak bir planlama; aynı şekilde kentsel ve çevresel kaygılardan uzak, parsel ölçeğindeki bir mimarlık, önce eğitimde, sonra da yasalarda kurumsallaştırıldı.

' Mimarın kenti-kentin mimarı'
İşte bu vefasızlığa karşı direnişlerinde giderek yalnız kalan mimarlarımız için UIA-2005 İstanbul Dünya Mimarlık Kongresi sıradan bir ev sahipliğine değil; 'kentin ve mimarlığın birlikte gözetilmesi' gereğinin yeniden ulusal bilince çıkartılmasına da olanak sağladı.

Bunun üzerine ülkenin her bir köşesinde 'Mimarın Kenti-Kentin Mimarı' diyerek kolları sıvayan Mimarlar Odası, 2004 yılı Haziran ayından bu yana 'Türkiye Kongreleri' ni düzenlemeye başladı. Mimarlığın kentlerle yeniden buluşmasını 'dünya gündemine taşımak için' sabırsızlanan mimarlarımız, önce Konya'da, ardından Trabzon'da, sonra İzmir'de ve geçenlerde Diyarbakır ile Mardin'de bir araya gelerek aynı bölgelerdeki diğer kentleri de kapsayan 'mimarlık ve yaşam' ilişkilerini değerlendirdiler. Bu beraberlikler 2005 yılının Şubat ayında da Adana ve Antakya'da, nisan ayında Kocaeli'nde ve mayıs ayında da Ankara'da sürdürülerek mimarlığımızın 'ilk büyük ev sahipliği' ne birikimler aktaracak...

Çok yönlü beraberlikler
Türkiye Kongreleri sadece mimarlıkla kentleri değil; aslında her ikisinden de sorumlu olan değişik kesimleri buluşturan bir 'işbirliği süreci' olarak yaşanıyor.

Kongrelere ev sahipliği yapan kentlerin 'yerel yöneticileri' ile aynı illerin 'vali' leri Türkiye'nin bugüne dek hasret kaldığı 'mimarlık-kamu buluşması' nın en içten örneklerini sergiliyorlar.

Benzer şekilde 'üniversiteler ile mimarlar', 'sivil toplum kuruluşları ile mimarlar' ve hatta 'plancılar ve mimarlar' kentlerimizin daha yaşanılır olması ve kimlikli gelişmesi için buluşuyorlar, konuşuyorlar, tartışıyorlar...

İnşaat ve yapı sektöründeki üreticiler bu ortamlarda aynı coşkuyla yer alarak kentsel sorumlulukları paylaşıyorlar.

Kültür ve Turizm Bakanlığı da bu çok yönlü buluşmaya merkezi yönetimin katkısını ve desteğini sağlayarak mimarlığın temelde bir 'kültür ve sanat eylemi' olduğunu unutan 50 yıllık imar politikalarına adeta ders veriyor.

Şehircilik de mimarlıktır
Kentlerle mimarlığın 2004 yılındaki buluşması sadece Türkiye kongreleri'nde yaşanmadı. Hukuksal düzenlemelerde ve yargı kararlarında da 'mimarlık' ın 'şehircilik' ten dışlanmasına karşı önemli kazanımlar elde edildi.

Örneğin, Mimarlar Odası'nın 19-20 Kasım 2004 tarihlerinde Nevşehir'de yapılan genel kurulunda kabul edilen yeni 'Serbest Mimarlık Hizmetleri Yönetmeliği' nde 'mimarlık' tanımlanırken yapı ve mekân tasarımının yanı sıra 'kentsel tasarım' ve 'kentsel planlama' da yer aldı...

Yine Mimarlar Odası'nın 18 Aralık 2004 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ana yönetmeliğinde 'mimarlık kültürünün korunmasını ve geliştirilmesini sağlamak..' da odanın amaçları arasında yer alıyor.

Bu kültürün, temelde 'kent kültürü' olduğunu vurgulayan sayısız belge ile; kentlerin ancak 'mimariyi içeren bir planlama' yla gelişebileceğini kabul eden evrensel şehircilik kuramı, aynı yönetmelikle mimar ve kent arasındaki sorumluluğun da tanımlandığını kanıtlamış oluyor.

Bu beraberlik yargı kararlarımızda da 2004 yılının bir hukuk kazanımı olarak yer aldı. Şehir Plancıları Odası'nın 29 Mayıs 2002 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 'Serbest Şehircilik Hizmetleri Yönetmeliği' nde, imar planı yapan mimarların Mimarlar Odası'na kaydını engelleyen maddeler vardı. Kentleri tasarlayan mimarları, kendi mimarlık örgütünden bile dışlamaya çalışan bu yönetmeliğe karşı açılan davada, Danıştay'ın 29 Eylül 2004 tarihli kararı ile aynı maddeler iptal edildi. Yüksek yargının iptal gerekçesindeki şu vurgulamalar ise sanki Türkiye Kongreleri'nin 'Mimarın kenti-kentin mimarı' sloganına adaletin bir armağanıydı:

''...mimarların, imar planlarının yapılması ve uygulanmasında yasalarla tam yetkili kılınmış olması ve mimarlık mesleğinin imar planlama hizmetlerini ana faaliyet olarak disiplin içine almış olması karşısında anılan görevleri üstlenecek yeterlik belgesine sahip mimarların ihtisaslarına uygun mimarlar odasına üye olarak kaydolmaları ve bürolarını tescil ettirmeleri yeterlidir.''

Şimdi ülkemiz mimarları, işte bu hukuksal kazanımlarla da birlikte 2005 Temmuz ayındaki 'Dünya Mimarlık Buluşması' na hem kentlerle, hem kamu kesimi ve sivil toplumla, hem de birbirleriyle buluşarak hazırlanıyorlar.

Tarihten gelen mimarlık bilincimizi Türkiye'nin gündemine daha güçlü taşıyabilmek için 2 Ekim 2004 tarihinde İstanbul'da düzenlenen 'Mimarlığa Saygı Yürüyüşü' de 2004 yılının en coşkulu 'buluşma günü' olarak anılarda kalıyor...
Cumhuriyet - Oktay Ekinci

 

Aralık 2004 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05
06 07 08 09 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31
diğer aylar için tıklayın

Etkinlik

UIA 2005 İstanbul Kongresi

01 - 11 Temmuz 2005 İstanbul, Türkiye

  

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz