Mermer ıslak zemin!
Bir telefon, bir masa. Bol çene, ertesi sabah “Yav
ne yaptım ben?” dedirtecek bir ikna kabiliyeti, alacağı komisyon düşmesin diye
mal sahibiyle pazarlığa su katma yetisi; işte sana emlak ofisi ve temsilcisi!
Bahçe katı diye apartman kömürlüğünü, jakuzi diye duşakabini, açık mutfak diye
salonun köşesine konmuş piknik tüpünü gösterirler. İtiraz halinde çimentonun
torba maliyetinden başlar hikaye, “E kardeşim, sizin bütçeye anca bu daire!..”
Havalı olsun, ciddiyet ve imaj koksun diye de “Real Estate” tabelası asanlar
ise, “Al şu parayı da, git bir çorba iç” tavrıyla sona erdirirler ev gezdirmeyi
ki; insanda “Bunun için kaç sene yerim? Acaba annem içeride bana bakar, temiz
çamaşır getirir mi?” gibi sorular hasıl olur efendim.
İnşaattan: Hasır betonu attık, para bitti. Hafriyat
bile ortada kaldı yavv!
Komple sıfır: İnce sıvası yapıldı, fayanslara da sen bir el atarsın artık.
Möbleli: Merdaneli çamaşır makinesi aile yadigârı, oluklu mukavvadan sehpa Uydur
Usta işi, döşemeler bit pazarından, banyoya ambians katan minik sabunlar ise
Karadeniz turunda otelden araklanmış. (Kaynak: Kandır Homes Dergisi!)
Deniz manzaralı: Salonun camından aşağıya sark,
döndür kafayı, az biraz daha eğil, korkma tutuyorum ben seni, o gri binayla kısa
olanın arasından bak, gördün mü? E, kardeşim portföyümüzde bu paraya lebi derya
yok! Pardon isim neydi?
Dekorasyonlu: Kapılara vernik attık, duvarlar üç katla anca kapandı. Mutfağa da
iki kıytırık dolap taktırıldı. E, fiyata makul bir şekilde yansıtacağız tabii
haliyle...
Özellikli: DTM (Dursun Temel Mimarisi) özellikleri taşıyor. Hamsi mutfak, sıcağı
soğuğu ters gösteren musluklar, ters açılan kapılar, üçgen salon, eğimli zemin,
kübik merdiven tasarımı.
Bahçe katı: Yarı bodrum. Bahçe yok, ama nem var.
Kültür mantarı yetiştirip bütçeye katkıda bulunursunuz fena mı?
Yarı bodrum: Bodrum. İki fare, bir de güneşi görebilmeniz için periskop
müessesemizden.
Ferah: Camları var.
Otoparklı: Kömürlüğü yıktırdılar, iki araba sığar gibi... Sığmazsa da yanda boş
arsa var.
İzolasyonlu: Camlara yeni silikon çektik, artık daha az üflüyor. Kapı arkasında
da öğretmen çorabından mamul kum torbası!
Deprem yönetmeliğine uygun: Depremde yıkılmadı. Ha onlar mı? O bişi değil
kardeşim. Çatlak çapraz olursa tehlikeli. Müteahhidin demesi; dokuz şiddetinde
titremez bu bina. Çakma yerine, dökme kazık var bu evde.
Yerden ısıtmalı: Alt katta fırın var. Cayır cayır inanın!
Şehir gürültüsünden uzak: Şu dağın ardında.
Hoşgeldiniz: Geh bili bili(!)
Ninem diyor ki:
Eti sevdiren suyu, insanı
sevdiren de
huyu!..
Profesör Mualla:
Rüzgâra tüküren,
kendi
yüzüne
tükürür!
Türkiye - Halime Gürbüz
|