Yaşlı binalar tehlike
altında
Kandilli Rasathanesi Genel Müdürü Prof.
Mustafa Erdik, depremde en büyük riskin yaşlı binalar için geçerli olduğunu
belirtti.
Depremden sonra uzun bir süre sessizlik
yaşayan inşaat sektörü artık yeniden hareketlenmeye başladı. Ancak bu
hareketlenme beraberinde, hem yapı denetim firmalarını çalışmalarını hem de
İstanbul'da hangi bölgedeki inşaatların risk altında olduğu tartışmasını da
gündeme getiriyor.
Kaçak Yapılaşma
İstanbul İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cemal Gökçe yerel yöneticilerin
aksine 1999 yılındaki depremden sonra İstanbul'da uygulamaya yönelik hiçbir
şeyin yapılmadığını söylüyor. Kaçak yapılaşmanın sürdüğünü belirteren Gökçe,
"Yaşadığımız depremlerde İstanbul'daki yapıların mevcut durumu o gün neyse bugün
de çok farklı değil. Hatta yapılar daha da problemli hale geldi. Mevcut
yapıların deprem güvenliklerine yönelik güçlendirme çalışmaları yapılmadı. Kamu
binalarında da sınırlı sayıda güçlendirme yapıldı" diye konuşuyor. Deprem
sonrası yapıların denetlemesini sağlayan 4708 sayılı Yapı Denetim Yasası'nın
işlemediğini belirten Gökçe İstanbul'da 150 yapı denetim firması bulunduğunu
ancak bu firmaların çoğunun denetlemesi gereken binaya dahi gitmediğini
belirtiyor.
Fatih ve Beyoğlu
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü
Deprem Mühendisliği Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Erdik, "Büyük
bir deprem olduğunda yaklaşık 50 bin bina ağır hasar görecek ya da yıkılacak,
200 bine yakın bina da orta hasara maruz kalacak" diyor. Erdik, İstanbul'da
yaşanacak olası bir depremde en riskli semtlerin Fatih ve Beyoğlu gibi eski
yerleşim yerleri olduğunu söylüyor. Erdik, bu semtlerdeki binaların eski ve
fayhattına yakın olması nedeniyle risk taşıdığını vurguluyor. "Peki çözümü
nedir?" diye sorduğumuzda Erdik, "Bu semtlere yerleşim bazında bakmak lazım,
bina bazında değil. Kentsel rehabilitasyon yapılmalı. Tek tek bir şey yapılamaz"
yanıtını veriyor.
Sivil Savunma Sorunu
İstanbul'daki arama kurtarma çalışmaları İstanbul Sivil Savunma Arama ve
Kurtarma Birlik Müdürlüğü tarafından yürütülüyor. Kurum 2000 yılından bugüne
kadar İstanbul'da resmi kurumlardan 5729, askeri kurumlardan 530 ve özel
şirketlerden 3373 kişi olmak üzere toplamda 10 bin 533 kişiyi eğitti. Mahalle
örgütleri adı altında yapılan çalışmalar sonrasında İstanbul'daki 20 ilçede 154
mahalleye ulaşılarak 1664 kişi eğitildi. İstanbul'da yaklaşık 200 tane resmi
sivil savunma kurumu bulunuyor. Bununla birlikte 26 askeri kurum, 135 adet de
gönüllü kuruluş ile dernek bulunuyor. Bir afet durumunda ise tüm bu gönüllü
kuruluşları İstanbul Afet Yönetim Merkezi tarafından koordine ediliyor. Ancak
tüm bu kuruluşların birbirinden kopuk olması, bu organizasyonun çok da gerçekçi
ve güvenilir olmasına mani oluyor.
Tek Elden Yönetim
Depreme karşı tedbir arayışındaki hükümet, "acil durum yönetimi"nin tek elde
toplanması için düğmeye bastı. 17 Ağustos Marmara Depremi ve İstanbul'da meydana
gelen terör saldırılarından dersler çıkaran Türkiye, 'tek elden yönetim' esasını
uygulamak için, 11 Eylül saldırılarının ardından hayata geçirilen "ABD modelini"
uygulamaya koymanın hazırlıklarını yapıyor.
Sabah - İnci Döntaş - Dilek Sancılı |