reklam

14 Ocak 2005 Cuma
Ana Sayfa > Haberler

Yaşlı binalar tehlike altında

Kandilli Rasathanesi Genel Müdürü Prof. Mustafa Erdik, depremde en büyük riskin yaşlı binalar için geçerli olduğunu belirtti.

Depremden sonra uzun bir süre sessizlik yaşayan inşaat sektörü artık yeniden hareketlenmeye başladı. Ancak bu hareketlenme beraberinde, hem yapı denetim firmalarını çalışmalarını hem de İstanbul'da hangi bölgedeki inşaatların risk altında olduğu tartışmasını da gündeme getiriyor.

Kaçak Yapılaşma
İstanbul İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cemal Gökçe yerel yöneticilerin aksine 1999 yılındaki depremden sonra İstanbul'da uygulamaya yönelik hiçbir şeyin yapılmadığını söylüyor. Kaçak yapılaşmanın sürdüğünü belirteren Gökçe, "Yaşadığımız depremlerde İstanbul'daki yapıların mevcut durumu o gün neyse bugün de çok farklı değil. Hatta yapılar daha da problemli hale geldi. Mevcut yapıların deprem güvenliklerine yönelik güçlendirme çalışmaları yapılmadı. Kamu binalarında da sınırlı sayıda güçlendirme yapıldı" diye konuşuyor. Deprem sonrası yapıların denetlemesini sağlayan 4708 sayılı Yapı Denetim Yasası'nın işlemediğini belirten Gökçe İstanbul'da 150 yapı denetim firması bulunduğunu ancak bu firmaların çoğunun denetlemesi gereken binaya dahi gitmediğini belirtiyor.

Fatih ve Beyoğlu
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Deprem Mühendisliği Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Erdik, "Büyük bir deprem olduğunda yaklaşık 50 bin bina ağır hasar görecek ya da yıkılacak, 200 bine yakın bina da orta hasara maruz kalacak" diyor. Erdik, İstanbul'da yaşanacak olası bir depremde en riskli semtlerin Fatih ve Beyoğlu gibi eski yerleşim yerleri olduğunu söylüyor. Erdik, bu semtlerdeki binaların eski ve fayhattına yakın olması nedeniyle risk taşıdığını vurguluyor. "Peki çözümü nedir?" diye sorduğumuzda Erdik, "Bu semtlere yerleşim bazında bakmak lazım, bina bazında değil. Kentsel rehabilitasyon yapılmalı. Tek tek bir şey yapılamaz" yanıtını veriyor.

Sivil Savunma Sorunu
İstanbul'daki arama kurtarma çalışmaları İstanbul Sivil Savunma Arama ve Kurtarma Birlik Müdürlüğü tarafından yürütülüyor. Kurum 2000 yılından bugüne kadar İstanbul'da resmi kurumlardan 5729, askeri kurumlardan 530 ve özel şirketlerden 3373 kişi olmak üzere toplamda 10 bin 533 kişiyi eğitti. Mahalle örgütleri adı altında yapılan çalışmalar sonrasında İstanbul'daki 20 ilçede 154 mahalleye ulaşılarak 1664 kişi eğitildi. İstanbul'da yaklaşık 200 tane resmi sivil savunma kurumu bulunuyor. Bununla birlikte 26 askeri kurum, 135 adet de gönüllü kuruluş ile dernek bulunuyor. Bir afet durumunda ise tüm bu gönüllü kuruluşları İstanbul Afet Yönetim Merkezi tarafından koordine ediliyor. Ancak tüm bu kuruluşların birbirinden kopuk olması, bu organizasyonun çok da gerçekçi ve güvenilir olmasına mani oluyor.

Tek Elden Yönetim
Depreme karşı tedbir arayışındaki hükümet, "acil durum yönetimi"nin tek elde toplanması için düğmeye bastı. 17 Ağustos Marmara Depremi ve İstanbul'da meydana gelen terör saldırılarından dersler çıkaran Türkiye, 'tek elden yönetim' esasını uygulamak için, 11 Eylül saldırılarının ardından hayata geçirilen "ABD modelini" uygulamaya koymanın hazırlıklarını yapıyor.
Sabah - İnci Döntaş - Dilek Sancılı

 

Ocak 2005 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
      01 02
03 04 05 06 07 08 09
10 11 12 13 14 15 16
17 18 19 20 21 22 23
24 25 26 27 28 29 30
31            
diğer aylar için tıklayın

ARKIMEET

ARKIMEET Konferans Serisinin davetlisi olarak,  Rem Koolhas 17 Mayıs 2005 tarihinde saat 19:00'da Askeri Müze Kültür Sitesi Büyük Konferans Salonu'nda konferans verecek.


 
Philips Armatür'ün katkılarıyla

  

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz