UIA 2005 Kongre Vadisi Yarışması
Jüri Üyelerinin Yarışmaya İlişkin Açıklamaları
Mimarlar Odası Genel Başkanı’ndan, Mimarlar Odası
birimlerine gönderilen 14 Aralık 2004 tarihli yazı üzerine UIA 2005 Kongre
Vadisi Yarışması’nın jüri üyeleri aşağıdaki açıklamayı yaptı.
“TMMOB Mimarlar Odası UIA 2005 İstanbul Dünya
Mimarlık Kongresi Kongre Vadisi Tasarım Yarışması” TMMOB Mimarlar Odası
yarışmalar yönetmeliğine uygun olarak çıkarılıp 26 Ağustos tarihinde
sonuçlanmış, ödül töreni 10 Eylül 2004’de yapılmıştır. Aradan geçen süre içinde,
yarışmalar yönetmeliğinin tanıdığı sürenin dolmasına rağmen yarışmacılara
ödülleri ödenmemiştir. Yarışma şartnamesi, yarışmacı ile işveren-idare arasında
yasal bir akittir, ve yarışma ödüllerinin süresinde ödenmesi aynı yasal
çerçevede bir zorunluktur. (Bkz: Yarışmalar yönetmeliği, ödemelerle ilgili
kurallar: madde 41- “… yarışmacılara ödenecek ücret, ödül, mansiyon, satın alma
bedelleri ve yer görme bedelleri, en geç yarışma sonucunun ilanını izleyen otuz
(30) gün içinde sahiplerine veya yasal vekillerine ödenir.”)
Söz konusu yarışmayı çıkaran ‘İdare’ aşağıdaki
şartname maddelerinde açıkça görüldüğü gibi, TMMOB Mimarlar Odası’dır.
Şartname madde 1.3.
“… yarışma, Mimarlar Odası Yarışmalar Yönetmeliğine uygun olarak
düzenlenmektedir.”
Şartname madde 1.4.
“… yarışma…Mimarlar Odası tarafından düzenlenmektedir.”
Şartname madde 5.2.
“… kayıt ücreti… Mimarlar Odası hesabına yatırılacaktır.”
Şartname madde 14.1.
“TMMOB Mimarlar Odası … uygulama projelerini ve mesleki kontrollük hizmetlerini
… yaptıracak ya da yaptırılmasını sağlayacaktır…”
Şartname madde 14.2.
“Kazanan projeler TMMOB Mimarlar Odasının malı olacaktır.”
1. Mimarlar Odası Genel Başkanı, 14 Aralık 2004 tarihli
UIA çalışmalarına ilişkin bilgilendirme yazısında “…bu yarışma MYK’nın kararı
olmaksızın düzenlenmiştir” savıyla, yarışma şartnamesinin ön koşullarını
sağlayan UIA 2005 Organizasyon Komitesi’ni suçlamanın yanısıra, konunun
yarışmaya çıkarılma nedeni olan bizzat Oda’dan gelmiş talebi yok saymaktadır.
Oda bültenleri, web siteleri ve dergilerinde aylarca duyurulmuş olan yarışmanın
hazırlık sürecine aktif olarak katılmış bulunan Danışman Jüri üyelerinden ikisi
aynı zamanda MYK üyesi olup, Oda Başkanı’na yarışma hakkında bilgi vermiş olsa
gerektir. Yarışmanın hazırlık sürecinden sonuçlanmasına ve ödül törenine kadar,
çeşitli ortamlarda yapılan konuşmalarla, bu yarışmanın Mimarlar Odası tarafından
açıldığı kamuoyuna açıklanmıştır. Jüri tüm hazırlık çalışmalarını Oda’nın
İstanbul’daki ofisinde yapmıştır. Ayrıca, Kongre Başkanı, Suha Özkan basına
yarışma ile ilgili açıklamaları, Oda Başkanı’nın İstanbul’daki Makam odasında
yapmıştır. Basında yer almış fotoğraflar da bunun kanıtıdır. Yarışmacılara ve
jüri üyelerine, yarışma sonrası verilen plaketlerde, Mimarlar Odasının imzası
(amblemi) vardır. Ödül töreninde birinci Odül bizzat Oktay Ekinci tarafından
verilmiştir.
2. Oda Başkanı yazısında, “Projenin, çok önemli bir
eksikliği ise ‘vadide gerçekleşecek sergiler ve sunumlar için tasarlanması
gereken açık alan düzenlemesi (yerleşim planı) paftası’nın teslim edilmemiş
olması. Oysa yarışmanın temel amacı buydu. Birinci seçilecek projedeki ‘stand’
ve ‘gösteri’ alanlarının dünyaya tanıtımı ve pazarlanması gerekiyordu…” gibi,
bilgi yetersizliğinden kaynaklanan görüşlere yer vermektedir. Oda Başkanı
şartnameyi okumuş olsa idi, yarışmada mimarlardan ne beklendiğini anlardı.
Yarışma, dünya mimarlarının buluşmasına olanak verecek ‘pazaryeri’ fikrinin
ancak sağlam bir konsept içinde kurgulanabileceği öngörüsü ile, taleplere göre
değişken, hazırlık süresince dinamik bir yapıya dönüşebilecek bir senaryo ve bu
bağlamda çözümler üreten bir düzenleme elde etmeyi amaçlamıştı.
Bu arada, Kongre’nin ihale edildiği Konsorsiyum
temsilcisinin de yarışma sonuçlarını eleştiren bir başka açıklaması da bir
biçimde kamuoyuna yansıtılmıştır. Kongre Vadisi Tasarım Yarışması’nın yalnızca,
stand ve gösteri alanları düzenlenmesi ve bunları Kongrenin “ticari sahibi” olan
firma tarafından pazarlanmaya hazır halde teslim edilmesi gibi bir amacı
olmadığını her halde aklı başında her kes algılayabilmiştir. Bu son açıklamadaki
tümüyle ticari endişeden kaynaklanan ve mimarlık kültürü ile ilgisi bulunmayan
eleştirlerin değerlendirilmesi bu yazımızın konusu dışındadır. Ancak burada;
sözkonusu yarışmayı kazanan müellif ile düzgün bir biçimde ilişki kurularak bir
sözleşme yapılsa ve beklenenler bu çerçevede aktarılsa idi, Kongre yönetiminin
sıkışık takvimine uygun çözümlerin çoktan üretilebilmiş olacağını hatırlatmakla
yetineceğiz.Yarışmaya katılan tüm mimarlar yarışmanın amacını çok iyi
algılamışlardır. Teslim koşullarına uymayan iki proje hariç 99 adet proje,
yarışma şartnamesine uygun bulunarak değerlendirmeye alınmıştır. Yarışmaya
katılan projeler mimarlarımızın çağdaş mimariyi kavrayışları ve tasarımlarıyla
ne derece başarılı olduklarını da göstermesi bakımından değerli bulunmuştur.
Ülke mimarlarının temsilcisi olması beklenen Oda Başkanı’nın ise mimarlık
düşüncesinideki gelişimlerin dışında kaldığını ilgi ve ibretle izlemekteyiz. Bu
açıklaması ile Başkan, konuyu anlamak bile istemeyerek, yarışmaya katılan 101
projenin ekibinde rol alan en az 500 mimarın hayalleri ve emeklerini
küçümsediğini açıkça ortaya koymaktadır. Kurum temsiliyetini taşıyan bir kişinin
bu yaklaşımı üzüntü vericidir.
3. Oda Başkanı’nın birinci seçilen proje hakkındaki
(kavramsal, estetik, teknolojik vb.) görüşleri, gerek teknik bilgi ve mesleki
deneyim, gerekse mimari tasarımı algılanma ve mimari görgü sınırlarını
göstermesi açısından kendisine aittir. Ancak, bu açıklamayı, taşıdığı ‘Mimarlar
Odası Başkanı’ kimliği ile ortaya koyduğuna göre, konunun ciddi olarak üzerinde
durulması gerekir. Bu yazılı duyurunun biçim ve içerik olarak, 50 yıllık
kurumsal birikimi bulunan bir meslek örgütünün önemli kazanımlarına, bunca
zahmet ve deneyimle biriktirilmiş etik anlayışa ve yarışma kural ve teamüllerine
yapılmış bir saygısızlık olduğunu belirtmek isteriz. Mimarlar Odası Başkanlığı
kurumsal temsiliyet yükümlülüğü olan bir makamdır. Teammülleri hiçe sayarak;
sanat, bilim ve teknik birikimlerinin üzerine çıkarak, kendi kişisel yorumunu
Oda örgütlerine baskı yaparcasına, duyuru olarak göndermesi şaşırtıcıdır.
4. Oda Başkanı birinci seçilen projeyi beklentileri
ve kendi mimari görüşleri ile uyuşmadığından uygulatmamak için yarışmadan
habersiz olduğu izlenimini bir duyuru ile tüm Oda örgütlerine bildirerek
kararına destek aramaktadır. Bu davranışı ile Oda Başkanı, belki de tarihimizde
ilk defa jüri’nin ve jüri kararının meşruiyetini zedelemek isterken maalesef bu
yarışmaya katılan genç-yaşlı tüm mimarların odamıza olan güvenlerini de
sarsmıştır. Oda Başkanı’nın bu davranışı geçiştirilecek bir durum değildir.
Geleneksel mimarlığımızı ve mimari mirasımızın bir bölümünü kamuoyunda izlenir
konuma getirmekte başarılı olan Sn. Oktay Ekinci’nin, geleneksel mimariye olan
hayranlığı bilinmektedir. Ancak, bunun yaygınlaştırılması ve aşırılığa varan
ilgi alanı arayışları ile, mimarlık kültürüne ne denli saygısızlık ettiğinin
farkında olmadığını sanıyoruz. Artık çok açıktır ki, çağdaş mimari akımlara
karşı bilinen tavrı ile Başkan, 32 000’e yakın üyesi bulunan mimarlar
topluluğumuz içinde ısrarla sürdürdüğü tavırları ile ayrışmalara, kamplaşmalara
yol açmaktadır. Şu anda taşıdığı Mimarlar Odası Genel Başkanı kimliği ile,
içinde bulunduğumuz çağın mimarlık kültürünü teknik ve sanatsal koşulları içinde
algılayarak, mimarlık düşüncesindeki çeşitlenmeyi doğal karşılaması gerekir.
Sayın Ekinci’nin, mimarların topluma, kendilerine yaşadıkları çağa ve geleceğe
karşı geniş kapsamlı sorumluluklarının farkında olması gerekir. Günümüzdeki çok
sesliliğe karşı duruşu, Ekinci’nin dilinden düşürmediği “demokrasi” kavramından
neyi anladığının da açık bir kanıtıdır.
Sonuç olarak; Kongre Vadisi Tasarım Yarışması’nın
sahibi Mimarlar Odası’dır. UIA 2005 Organizasyon Komitesi şartnamenin
hazırlanmasında etkin rol oynamış ve Mimarlar Odası Yarışmalar Komitesi’nin
onayı ve görevlendirmesiyle, projelerin değerlendirilmesi için bir jüri
oluşturmuştur. Yarışmaya katılan tüm projelerin yorumu, değerlendirilmesi ve
seçim yetkisi hukuken jüri üzerindedir. Diğer bir deyişle, jüri yetkisini, proje
sahipliğini üstlenmiş Mimarlar Odası adına kullanmıştır.
Tüm bu gelişmeler sonrasında Oda Başkanı ve
taraftarlarının, yaklaşan UIA toplantısı da göz önüne alındığında, Türkiye
mimarlığını nasıl temsil edeceğinin bir kez daha sorgulanması gerektiğini
düşünüyoruz. Yakın bir tarihte yönetimde görev alacağını umduğumuz genç
mimarlar, bu dönemin sorgulamasını yapacaklardır.
Jüri Üyeleri
Ersen Gürsel, Emre Arolat, Aydan Balamir, Bünyamin Derman, Haydar Karabey, Ahmet
Özgüner, Selim Velioğlu
Arkitera |