reklam

15 Ocak 2005 Cumartesi
Ana Sayfa > Haberler

Aşkolsun Anıtı

İstanbul'a semazen heykeli dikilir mi? Dikilirse, İstanbul'un yeni simgesi olur mu? Dikilirse nereye dikilir?

Paris'in Eyfel Kulesi, New York'un Özgürlük Anıtı, Londra'nın Big-Ben'i gibi bizim de Semazen Heykeli'miz olamaz mı?

Neden olmasın?
Semazen Heykeli dev boyutlarda olacakmış. Sivriada'ya dikilmesi planlanmış. Hayırsızada olsun diyenler de var. Geçenlerde radyoda dinledim, ciddi bir tartışma vardı, şehir planlamacılarına filan soruyorlardı.

Hatta heykel dikilmiş gibi, 'hadi heykeli diktik, turistleri oraya neyle götüreceğiz,' diye tasalananlar da var.

Olayı bir tek ben mi ciddiye almıyorum diye kuşkuya kapılmadım desem yalan olur. Bu nedenle geç kalmadan ciddiye aldım.

Bence madem Semazen Heykeli düşünülüyor, hareketli birşey olması lazım. Ne de olsa Semazen bu, sema yapıyor, dans ediyor. Altına hareketli bir platform koyulup bütün gün dönebilir, güzel mor, kırmızı, yeşil ışıklarla aydınlatılır. Hatta bir de güçlü müzik yayını yapılır. Böylece geçen uçaklardan bile görülür.

Yalnız turistler uçaktan dev Semazeni görünce bunu lunaparklardaki balerin sanabilirler. Ne de olsa her gelenin güçlü bir Mevlevi kültüre sahip olmasını bekleyemeyiz.

Ama madem ki olay, İstanbul'a yeni bir simge olarak düşünülüyor, Sivriada filan uzak kalır. Bunun yerine doğrudan Taksim'e dikilmelidir. Malum yıllardan beri süregelen bir Taksim Camii projesi vardır. Bunun düşünüldüğü alana Semazen yerleştirilebilir, tartışmalar da son bulmuş olur.

Aslında olaya girmişken Atatürk Kültür Merkezi'nin yerine Semazen heykelini diksek, bunu bir tür Truva Atı gibi tasarlasak, opera, bale, sinema, sergi, konser hepsi Semazen'in içinde gerçekleştirilse fena mı olur?

Biliyorum olayı heykelden, anıttan çıkartıp abartmış durumdayım ama madem yapıyoruz büyük düşünelim.

Sema, kainatın oluşumunu, insanın dirilişini, kulluğunu anlayıp insanlığını idrak etmesini ifade ettiğinden ve tabii 'gel, yine gel, ne olursan ol gel' denildiği için dünyanın dört bir tarafından turistlerin ilgisini çekecektir.

Böyle büyük, evrensel bir mesaj vermek için on metre yüksekliğinde durağan bir heykel takdir edersiniz ki yetmez.

Paris'teki ünlü Louvre Müzesi'nin avlusuna Çinli mimar Leoh Ming Pei tarafından tasarlanıp dikilen ünlü piramitten daha büyük olmalı. Alüminyum, çelik, cam karışımı bu ünlü piramit 21.5 m. yüksekliğinde... Bizim Semazen en azından bunun iki hatta üç katı olmalı.

Tennure (semazenin giydiği elbise) bölümünde irili ufaklı konser salonları, gövdede sergi salonları hatta bir müze, en tepede, Semazenin sikkesinde (külahında) de bütün İstanbul'u dönerek göreceğiniz lokanta, cafe bulunabilir.

Hatta bana kalsa, elimden gelse, bu dev abideyi tümüyle camdan yaparım. 'İçimiz, dışımız bir' anlamına gelir, güzel olur.

Mevlevilik'te, hoşgeldiniz yerine kullanılan 'aşkolsun' sözü de bu dev eserin girişine altın harflerle kazınabilir. Hatta belki buna 'Aşkolsun Anıtı' bile denilebilir.
Akşam - Kürşat Başar

 

Ocak 2005 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
      01 02
03 04 05 06 07 08 09
10 11 12 13 14 15 16
17 18 19 20 21 22 23
24 25 26 27 28 29 30
31            
diğer aylar için tıklayın

Diyalog

Bünyamin Derman 27 Ocak 2005 tarihinde Diyalog bölümümüze konuk olacak.

Bünyamin Derman hakkında daha fazla bilgi edinmek için buraya, kendisine soru sormak, tartışmaya katılmak için buraya tıklayın...

  

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz