Sınır tanımayan
'çatıkondu'cular
İstanbul
Sarıyer'de yeni "kaçak bina inşa yöntemleri" göreni şaşırtıyor. "Çatı yapma"
bahanesiyle yeni kat çıkanların, "kamuflajla" yepyeni bina dikenlerin önüne
geçilemiyor.
Sarıyer'de Büyükarmutlu ve Küçükarmutlu olarak
bilinen Fatih Sultan Mehmet Mahallesi'nde kaçak kat yapmak için bulunan
yöntemler parmak ısırtıyor. "Çatı kapatacağım" diye inşaata başlayanların bir
süre sonra yeni bir kat ortaya çıkıyor, paravanlarla çevrilerek inşaat çalışması
gizleniyor.
Binalar kaçak
Hazine, İstanbul Teknik Üniversitesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Vakıflar
ve Kızılay'ın arsaları üzerine kurulu olan Fatih Sultan Mehmet Mahallesi'deki
binaların büyük çoğunluğu kaçak.
Burada yeni bina yapımına da izin verilmiyor. Ancak
kaçak bina sahipleri, "Nasıl olsa yıkamazlar" diye ilginç yöntemlerle katlar
çıkıyor. "Çatı" diye inşa edilen bölümlere, sonradan pencereler açılıyor.
Böylece çatı yerine "daireler" ortaya çıkıyor.
'Duvar içi' inşaat
Bir başka kaçak inşaat gizleme tekniği ise kamuflaj. Bu yöntemi uygulayan
bir gecekondu sahibi, önce gecekondusunu, sokağa bakan bölümü hariç yıktı. Evin
dış cephesi yerinde dururken, arka bahçeyi kapsayacak büyüklükte yeni temel
kazdı. Ardından, içerideki çalışmayı etraftan gizleyecek derme çatma bir yapı
inşa etti. 2 katlı beton bir bina, böylece fark ettirilmeden inşa edildi.
Belediye fark etmedi
Belediye ekipleri her gün hazır beton mikserlerinin gelip gittiği inşaatı fark
etmedi.
İnşaat bitince gecekondu sahibi, dış kaplamaları sökerek yeni evini ortaya
çıkardı. Sarıyer Belediyesi çalışmayı fark etti ve ceza kesti. Ancak bina
yerinde kaldı.
Bayındırlık Bakanlığı'nın verdiği inşaat birim
fiyatlarına göre, bir kat inşaat yapmanın maliyeti, yoksul olarak
nitelendirilecek kişiler için yüksek. Bu fiyatlara göre 100 metrekarelik bir ev
inşa etmek için 25 milyar liralık harcama gerekiyor.
Gecekonducuların proje, ruhsat ve kalite kaygısı olmadığı için fiyatın 15 milyar
liraya kadar inebildiği vurgulanıyor.
Çatılar
böyle 'ev' oluyor
SARIYER Belediyesi kat ilavelerinin önüne geçmek için 2000'de tüm yapıların
çatılarını tamamlaması için mülk sahiplerine çağrıda bulundu. Bu çağrı, bazı
bina sahiplerine yeni bir fırsat yarattı. "Çatı kapatacağım" diye inşaatlara
başlandı. Tuğlalar örüldü, birkaç metre yüksekliğinde, "çatı" diye inşa edilen
bölümlere, pencereler açıldı ve çatılar daireye dönüştürüldü. Bu tür çatıdan
daireye dönüştürme işlemi mahallede hâlâ devam ediyor. Durum açıkça görülüyor
ancak önlem alınamıyor.
Milliyet - Şenol Demirci |