Dologh: Alsancak
Limanı’ndaki genişletme ancak 5 sene yeter
Türkiye’nin batıya açılan en önemli
limanlarından birisi olan İzmir Alsancak Limanı’nda tarama ve asfaltlama ile
yaşanan sıkışıklığın en az 5 yıl daha önüne geçilebileceği belirtiliyor.
Nihaî çözüm için ise yeni bir limanın şart olduğu
ifade ediliyor. Limanı büyütecek asfaltlama çalışmaları başarılı şekilde devam
ederken, limanda vinç probleminin hala devam ettiği kaydediliyor. Deniz Ticaret
Odası (DTO) İzmir Şube Başkanı Geza Dologh, limanın özelleştirilmesi yerine
sivil toplum örgütlerinin de söz sahibi olduğu bir özerkleştirmeye gidilmesi
gerektiğini dile getiriyor.
İhracatın artmasıyla birlikte kısmen yetersiz kalan
limanda yaşanan sıkışıklıktan dolayı 1–2 gün gemilerin beklemek zorunda kalması
üzerine gemi armatörlerinin tarifelere zam yapması tepkilere neden olmuştu.
İzmir’de büyük gürültü koparan ve hala devam eden liman sıkışıklığının Deniz
Ticaret Odası İzmir Şubesi tarafından bir raporla aylar öncesinden bildirildiği
ortaya çıktı. Sıkışıklığı farklı bir şekilde anlatan Geza Dologh, “Ey ümmet–i
Muhammed. Duyduk duymadık demeyin.” diye bağırarak geldiğini söyledi. Dologh,
Ocak ayında kendini belli eden bu durumu hazırladıkları raporla ilgili mercilere
iletmelerine rağmen “Anlat anlat heyecanlı oluyor” misali cevap alamadıklarını
hatırlattı. Her şeye rağmen problemin çözümü için adımların atılmaya başlandığı
ancak yıllardır yatırım yapılmayan limanda sorunların çözümünün zaman alacağı
söyleniyor. Dologh, asfaltlama çalışmalarının devam ettiğini, vinç probleminin
ise çözülemediğini de belirtti.
Ocak ayında kendini belli etmeye başlayan
sıkışıklığın gelip geçici bir şey olmadığını hisseden Deniz Ticaret Odası İzmir
Temsilciliği harekete geçti. Mayıs ayında Ege İhracatçılar Birliği, Deniz
Nakliyatçılar Derneği, Gümrük Müşavirleri Derneği ile birlikte Mayıs ayının
başında bir toplantı yaptı. Ocak ayında oda içinde kurulan bir komiteyle limanın
sorunlarını ve çözümlerini içeren bir rapor hazırlandı. Sonra bu rapor birlik,
iki dernek ve odaya sunulup imza altına alındı. Rapor İzmir’de ve Ankara’ya
gerekli yerlere gönderildi. Ama genelde olduğu gibi bu imza altına almakla işin
tamamlandığı zannedildi. İhracatçılar Birliği’nin bile bu raporu ciddiye
almadığını, Eylül başında Servet Eröcal’ın kendisini zam geldiğinde ne oluyor
diye aradığını anlatan Dologh, “Seninle bir rapor hazırlamıştık, imzalamıştık.
Onda bir gelişme oldu mu? dedim. “Hangi rapor?” diye sordu. Raporda söylenenle o
gün yaşanan ve bugün yapılan arasında bir fark yok. Sıkışıklık zammı olunca
birden o rapor önem kazandı.” dedi.
1996’dan beri yatırım yapmayan TCDD’nin biraz
yatırım yapmaya başlamasına rağmen sıkışıklık sorunu hala çözümlenemedi.
Asfaltlanma 1.5–2 ay gibi bir sürecin sonunda ancak bitirilebildi. Betonlama
için ihale yapıldı, hala ihale sonuçlarını alınmadı. Dolayısıyla bu yatırımlar
bittikten sonra biraz bir ferahlama olması bekleniyor. Ama esas sorun, raporda
da belirtilen vinç problemi TCDD Genel Müdürlüğü beyanatlarda bulunduysa da
henüz çözümlenmedi. Dologh şöyle evam etti: “Bir ara halihazırdaki limanın da
kaldırılması isteniyordu. Burası rekreasyon alanı olacakmış, insanlar buraya
gidip piknik yapacaklarmış. İzmir’de bu istemezükçüler çalışmalara büyük engel
çıkarıyor. Minibüsler için vatandaşların tencere çalması gibi bizim de el
birliği ile bu istemezükçülerden kurtulmamız için tencere tava çalmamız lazım.
Limanda iki gün, üç gün beklemekle Çin’le rekabet şansımız kalmaz. ‘Orada bir
liman var, o liman da hasbelkader bizim limanımız’ anlayışından kurtulup limana
sahip çıkmamız lazım.”
Zaman
|