reklam

18 Ocak 2005 Salı
Ana Sayfa > Haberler

Erken gelen mortgage satışları dondurdu

Ekonominin canlanması için uyanma öncelikle inşaatta başlamalı. Bu sektörün uyanmasıyla birlikte hareketsiz ve donuk yaşayan piyasalar doğal olarak canlanır.

Çünkü, işsizlik oranı her geçen gün önü alınamaz boyutlarda büyüyor. İyi gidişatın tek engeli, istihdam oluşturulamaması.

İşsizlik ise lokomotif sektörlerin canlandırılıp boş duran atıl insanların tekrar sisteme dahil edilmesiyle ancak çözülebilir.

İstihdam meydana getiren sektörlerin en başında ise inşaat geliyor. Bu konuda Toplu Konut İdaresi (TOKİ), çeşitli illerde yapacağı konut projeleriyle sektörü büyütmeye çalışıyor. Ancak yetmiyor.

Tek başına TOKİ, ne Türkiye’nin konut sorununa çözüm üretebilir ne de inşaat sektörünü canlandırabilir. Bu çalışmalar ancak denizde bir damla gücünde. İşsizlik, aysberg gibi hükümetin önünde duran büyük bir sorun olmaya devam ediyor.

17 Ağustos 1999 depreminden sonra ‘kötü’ müteahhitler nedeniyle büyük yara alan sektör, önemli ölçüde kan kaybetti. Münferit örnekler dışında hâlâ taze kan ekonominin damarlarına girmiş değil.

Edindiğim izlenimlere göre birçok dürüst müteahhit, dayanamaz halde. Bu gün itibarıyla birçok inşaat şirketi, tıpkı deri sektöründe olduğu gibi batma eşiğinde kıvranıyor.

Hatta bildiğim bazı büyük firma sahipleri, önceki yıllardan kalma banka kredilerini ödeyebilmek için bindikleri otomobillere kadar satıp borçlarını ödemeye çalışıyor. Umutlar, “Piyasa canlanır da iş yaparız” beklentisine kilitlenmiş durumda.

Öte yandan gazetelerde çıkan ipotekli konut kredisi mortgage sistemiyle gelecek uzun vadeli krediler de sektöre darbe indirmiş. 2006 yılında gelmesi beklenen mortgage (morgıç) sisteminde piyasalarda oluşan erken beklenti, satışları dondurmuş. Bu beklenti sonucunda kira öder gibi ev sahibi olmak isteyen insanlar, alım yapmayı bırakmış.

Bir inşaat firması sahibi, piyasada çıkan haberlerin sektörü olumsuz etkilediğinden şikayet ediyor. Çıkan bu haberler sebebiyle birçok firma, elinde bulunan hazır konutlarını satamaz halde bekliyor. Nedeni de çok uzun süreli ve düşük faizle gelecek mortgage beklentisi.

Türkiye’de konut pazarlayan birçok yabancı firma da bu haberlerden yara almış. Oysa sistemin gelip yerleşmesi için en az 1,5-2 yıl süre gerekiyor. Faizlerin tek haneli rakamlara inmesiyle sistem ancak işlerlik kazanacak

Onun için bankaların uzun vadeli konut kredilerinin piyasaya girmesi önemli. Vakıfbank, önceki yıllarda attığı adımı yenileyerek 20 yıl vadeli konut kredisi startını verdi bile. Yüzde 2 faizli 240 ay vadeli en uzun krediyi veren Vakıfbank’ı 10 yıl vadeyle Koçbank, Garanti ve HSBC gibi bankalar takip ediyor.

Hatırlarsınız önceki yıllarda Vakıfbank, 10 yıl vadeli kredi vermeye başlamış ardından piyasalardaki belirsizlik sebebiyle uzun vadeli konut kredisini durdurmuştu. Şimdi enflasyonun tek hanelere inmesi ve bu yılın sonunda faizlerin yüzde 12 seviyelerine düşme beklentisi, bankaları cesaretlendirmiş durumda.

Malum, Türkiye’de ekonominin canlanması istihdamın artması için inşaat piyasasına hareket gelmesi gerekiyor. Diğer bankalar da bu sisteme dahil olduğu takdirde stoktaki konutların finansmanı için kaynak bulunurken vatandaşlar da ev sahibi olabilecek.

Ancak çıkan haberlerle durma noktasına gelen satışların, bu sefer mortgage sisteminin girmesiyle birlikte yerine değerinin üzerinden gelecek satışlara bırakmasından korkuluyor.
Zaman - Hüseyin Sümer

 

Ocak 2005 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
      01 02
03 04 05 06 07 08 09
10 11 12 13 14 15 16
17 18 19 20 21 22 23
24 25 26 27 28 29 30
31            
diğer aylar için tıklayın

Kelime manası ipotek anlamına gelen "mortgage", bir çeşit gayrimenkul finansman sistemini ifade ediyor. Mortgage Sistemi hakkında detaylı bilgi edinmek için tıklayın.

Arkitera.com/gündem

  

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz