Koray Aydın iyi aydınlatamamış
İstanbul'u bekleyen tehlike yazımıza devlet cenahından beklediğim duyarlılığı
maalesef göremedim. Bürokratlar oturdukları koltukları çok sahiplendiklerinden,
bilgilendirme ve cevap verme gibi nezaketlerden uzak duruyorlar. Bu köşede,
bilinçli olarak İstanbul Atlaş Ambarlı Limanı'ndaki tehlikeler sebebiyle,
konuyla direkt ilgisi olmayan Denizcilik Müsteşarlığı'na topu attım. Elbette ben
de biliyorum ki, konun birinci dereceden tarafı Bayındırlık ve İskan Bakanlığı.
Ama bu limanı bu şekilde tehlikeli hale getiren de onlar.
Bilindiği üzere, kıyı yapıları ile ilgili imar planları 3621 sayılı Kıyı
Kanunu'na göre Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın uhdesinde. Denizde
seyir,can.mal ve çevre güvenliği açısından de Denizcilik Müsteşarlığı görüş
verir. Yani yapılandan haberdardırlar ve direkt taraf olmadıklarından daha
objektif ve doğru bilgi kaynağıdırlar. Tabi bir bilgi verirlerse. Pandoranın
kutusunu açarlarsa...
Gelelim bizim vardığımız bilgilere. Daha önce Altaş Ambarlı Limanı'nda HABAŞ'ın
Koray Aydın'ın bakanlığı döneminde yapmaya çalıştığı ve çok ciddi tehlikeler
doğuracak gaz depolama işinin durdurulmasında bizim de katkımız olmuştu. Yani bu
tarz hadiselerde işin nasıl yürüdüğünü hasbelkader biliyoruz.
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Altaş Ambarlı Limanı'nı koruyacak mendireğin
yapılmasını es geçen kurum konumunda. Daha önceki planda olan ve halen daha
yapılmayan limanı koruyacak ana mendireğin yapımından bakanlık neye, hangi hakka
ve hukuka dayanarak vazgeçmiştir. Ben tespit edemedim. Elbette arada tatlı
bağlar olmazsa, böylesine külfetli işten sevgili denizcilerimiz kurtarılmazdı.
İptali planlanan mendireğin, rüzgar ve akıntıya karşı koruma özelliği dikkate
alındığında, önü açık deniz olan liman, doğal liman özelliği taşımadığından,
seyir, can, mal ve çevre güvenliği açısından tehlikeye davetiye çıkarmaktadır.
Sabah - Güntay Şimşek
|