Guggenheim’ın müzeler
zinciri fikri ütopya mı?
New York Guggenheim
Bilbao Guggenheim, Meksika’dan Taiwan’a
kadar heryere bir Guggenheim yaparak coca-cola kadar büyük bir marka haline
gelmeyi planlıyor; böylelikle müze anlayışına köklü bir yenilik getiriyor. Diğer
yandan bu yolla, sanat dünyasının var olan anlayışına taş atılmış oluyor.
New York Guggenheim’ın iki üst düzey
yöneticisi Peter Lewis ve Thomas Krens çağdaş müze kurallarında önemli
değişiklikler gerçekleştiren bir organizasyonun yönetimi ile ilgili ciddi fikir
ayrılıklarına düştüler. Lewis’in görevinden ayrılışı, Krens’in -Guggenheim’ın
daha önce işbirliği yaptığı ya da sergilerine katıldığı yerlerde- Kraliyet
Akademisi ve Tate için planladığı yeni şubelerle, Hong Kong’dan Meksika’daki
Guadalajara’ya kadar yansıyacak.
Ayrılmadan birkaç ay önce Lewis şöyle
bir soru yöneltmişti: “Eğer uluslararası boyuttaki bütün bu müzeleri franchising
sistemine bağlamak o kadar iyi bir fikirse, neden Moma bunu uygulamıyor? Whitney
neden uygulamıyor?
Bu proje herşeyden önce -Guggenheim’ın
öncülüğünde- yenilikçi, kültürel bir kentsel kurumun, eskimiş ya da taşra
özelliklerini taşıyan şehirlerde uygulanabilirliğini sınayacak.
Pompidou Merkezi’nin yönetici küratörü
Alain Sayag, 1940’larda soyut sanat eserlerini sergilemek için kurulan
Guggenheim’ı yolunu kaybetmekle suçluyor. Tate’in yöneticisi Nicholas Serota ise
daha dikkatli konuşuyor. “İyi küratörleri var, Brancusi şovunda onlarla birlikte
çalışmıştık. Asıl soru Guggenheim’ın ne derecede hala sanat dünyasının içinde
yer aldığı. Bir sanatçı için, işlerini gösterebileceği en iyi yerlerden biriydi.
Şimdi kendisini genel bir sanat merkezine dönüştüren, Aztekler’le çalışıyor.”
Son yıllarda Krens’in sergi seçimleri,
müzenin para arayışıyla bağlantılı gözüküyor. Geçen yılki Aztek sergisi büyük
Meksikalı sponsorlar tarafından desteklenmişti. Krens’i eleştirenler müzenin bir
kolunun Guadalajara’da açılması yönündeki görüşmelerin, tesadüf olmaktan çok
uzak olduğunu söylüyorlar. Müzede daha önce de bir motosiklet şovu ile özel izin
için 15 milyon Dolar ödeyen moda tasarımcısı Giorgio Armani ile ilgili bir şov
da gerçekleştirilmişti.
Krens eskimeye yüz tutan bir abiye moda
evine getirilen genç ve agresif bir moda tasarımcısını andırıyordu.
Guggenheim’ın bir açılışının Las Vegas’taki bir Casino’da gerçekleştirilmesiyle
sağlanan yüksek ve popüler kültür arasındaki koalisyon, çoğunluk tarafından
parodinin de ötesinde olarak yorumlandı.
Bilbao Guggenheim
Krens, Tokyo, Salzburg, St. Petersburg
ve Edinburg’da şubeler açmak yolundaki konuşmalarına devam etti, fakat Krens’in
başkaldırıları sonsuza kadar süremezdi. Venedik Casinosu’nun içinde yer alan Rem
Koolhaas imzalı, paslı çelik kutusunun içindeki Las Vegas Guggenheim açıldıktan
kısa bir süre sonra kapandı; Guggenheim.com da aynı hızla ortadan kayboldu. New
York’un doğu kıyısında yer alan Gehry imzalı büyük Guggenheim iptal edildi.
Bilbao’daki müzenin ise ziyaretçi sayısında düşüş yaşandı.
Küratörler sergi programlarını
planladıkları gibi gerçekleştirmekte güçlük çekerken, Krens bir sonraki şubenin
mimarisini gerçekleştirmek için maddi kaynak arayışlarına devam etti. Rio’da
Jean Nouvel tarafından tamamı suyun altında olacak şekilde tasarlanan bir
Brezilya Guggenheim müzesi için anlaşma yaptı. Ancak projenin gerçekleşmesi
tehlikede. Aynı şek,lde Zaha Hadid’in Tayvan’daki Taiching Guggenheim Projesi de
belirsiz bir şekilde bekliyor.
Bu girişimlerin sonuçları, bir müzenin
diğer ticari markalar gibi maliyeti aşağı çekerek, bir dünya markası mantığında
işletilemeyeceğini gösterdi. Bu çılgın fikrin ötesinde, Guggenheim bütçesini
sabitleyecek yeterlilikte gelir elde edemedi.
Guardian
- Deyan Sudjic
Çeviren: Aslı Ayhan - Arkitera |