Beton Kullanımı
Konusunda THBB’nin Uyarıları
Hakkari’de meydana gelen 5.5
büyüklüğündeki deprem sonrası yaşananlar ülkemizdeki yapıların büyük kısmının,
depremle ya da kendi kendine yıkılma tehlikesi içinde olduğunu gösteriyor.
Deprem konusunda önemli çalışmalar yapan ve kaliteli beton kullanımını
Türkiye’de yaygınlaştırmaya çalışan Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) de acil
önlemlerin alınması yönünde uyarılarda bulunuyor.
17 Ağustos ve 12 Kasım depremleri
öncesinde ve sonrasında yaptığı basın açıklamalarıyla, yurtçapında düzenlediği
seminerlerle kamuoyunu ve yetkilileri dış etkilere ve depreme karşı dayanıklı ve
güvenli yapılaşmanın sağlanması için ciddi adımların atılması amacıyla bir çok
kez uyarıda bulunan THBB, 1999 yılından sonra yaşanan depremlerin etkisiyle
beton dayanım sınıflarının kullanımında olumlu artışların yaşandığını
vurguluyor.
THBB uyarılarında, 1999 yılında toplam
% 41.2 olan C20 ve üstü dayanım sınıfındaki beton üretimi 2003 yılında % 80.7’e
yükseldiğini ancak hala bölgeler arasında çok büyük farklılıklar bulunduğunu,
İstanbul, Ankara, İzmir vb. büyük illerde elle üretilen betonların kullanımı
sona ermişken Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri başta olmak üzere hala ilkel
yöntemlerle göz kararı ve el yordamıyla hazırlanmış beton diye
adlandırılamayacak karışımların kullanımının devam ettiğini dile getiriyor.
Kendi kullanımı için bina yapanlar
kaliteli ve yüksek dayanım sınıflarında hazır beton kullanırken yap-sat şeklinde
yapılan binalarda genelde Kalite Güvence Sistem (KGS) belgesiz ve düşük dayanım
sınıfılarındaki hazır betonlar veya elle üretilen betonların kullanıldığını
savunan THBB, afet bölgelerinde yapılacak yapılar hakkındaki yönetmeliğin deprem
bölgelerinde C20 dayanım sınıfının altında beton kullanılmamasını öngördüğünü
belirtiyor.
Betonda dayanıklılığın sağlanması için
bu sınıfın yeterli olmadığı, ülkemizde en az C30 dayanım sınıfında beton
kullanılması gerektiği 2001 yılında İnşaat Fakülteleri Yapı Malzemeleri öğretim
üyelerince imzalanan “Betonda Kalite Deklerasyonu”yla kamuoyuna ve yetkililere
duyurulduğunu tekrarlayan THBB, bu konuda düzenleme çalışmaları devam eden
yönetmelikte, beton dayanım sınıfının yükseltilmesi için başvuruda bulundu.
THBB, inşaatlarda Kalite Güvence
Sistemi (KGS) Belgeli hazır betonun kullanılıp kullanılmadığına bakılmadığını,
uygulamada betonun yerleştirilmesine ve bakımına özen gösterilmediğini
savunurken, belediyelerin teknik kadrolarının da son derece yetersiz olduğunu
savunuyor. Ruhsat dosyalarında hazır beton fatura ve irsaliyesi aranmadığı, hala
elle üretilen beton kullanıldığı, inşaatlardaki beton kalitesizliğinin önemli
bir sorun olmaya devam ettiğini belirten THBB, bir yapının can damarını
oluşturan betonarme taşıyıcı iskeletin ana malzemesi olan betonun, yapının genel
maliyetinde yüzde 10’u bile bulmadığı halde, çoğunlukla inşaatın en az özen
gösterilen ve en çok “tasarruf edildiği sanılan” bölümünü oluşturduğunu
savunuyor.
Beton konusunda uzman meslek kuruluşu
olarak depreme ve dış etkilere dayanıklı yapılaşmanın bir dizi önlemle
sağlanabileceğini savunan THBB, alınması gereken önlemleri şu şekilde sıralıyor;
• Standardlarda kullanılması
öngörülmeyen ama herhangi resmi bir karar ile de yasaklanmayan elle üretilen
betonun taşıyıcı sistemlerde kullanılması artık yasaklanmalıdır.
• İnşaatlarda kullanılması zorunlu en düşük beton dayanım sınıfı C30 olmalıdır.
• Standart dışı - Kalite Güvence Sistemi (KGS) belgesi olmayan beton kullanımı
yasaklanmalı, buna ait irsaliye ve fatura istenmelidir.
• Yapı Denetimi güçlendirilmeli ve sigorta sistemiyle denetlenmelidir.
• Belediyeler hazır beton tesislerine ruhsat verirken şimdiye dek olduğu gibi
sadece çevre koşullarına bakılmamalı. Standartlara uygun beton üretilip
üretilmediğine denetlenip ona göre ruhsat verilmeli. İnşaat ruhsatlarında KGS
belgeli hazır beton kullanımı aranmalı.
• Eğitimsiz ve sertifikasız inşaat kalfası çalıştırılmamalıdır.
Arkitera |