Çevrenin kalbine
beton
Yapılaşmanın en aza indirilmesi için
yasal önlemlerin alındığı bölgede kurulması planlanan çimento fabrikası hem
insan sağlığını, hem sit alanlarını hem de hem verimli arazileri tehdit ediyor.
''4 bine yakın tescilli evin bulunduğu,
13 kentsel sit, 43 doğal sit ve 97 arkeolojik sit alanıyla Muğla, ayrıca özel
çevre koruma bölgeleri ve çok geniş orman alanlarıyla da koruma hukukunun en
yaygın uygulandığı ilimiz...''
Muğla Valisi Hüseyin Aksoy , Muğla
Üniversitesi'nden Prof.Dr. Adnan Diler 'in yönetiminde gerçekleşen ''Kültürel ve
Doğal Kaynak Yönetimi Ön Araştırması'' na ait kitabın sunuşunda bunları
söylüyor...
Aynı araştırmaya göre yine Muğla'da
dağlar, vadiler, deltalar, ormanlar, kumullar vb. yerlerin dışında kalan
''yerleşime uygun alanlar'' ilin yüzde 30'unu oluştururken buraların da yaklaşık
''yarısında'' sit kararları bulunuyor...
İşte böylesine genişlikte ''imar
kısıtlaması'' olan ve yapılaşmanın en düşük oranlarda tutulması için tüm yasal
önlemlerin alındığı; sadece tarihsel ve kültürel değil, doğal zenginlikler
bakımından da ülkenin ''cennet bölgesi'' olarak ün yapan bir ilimize, yıllardır
dayatılan ''çimento fabrikası'' yeniden gündemde...
Üstelik fabrika Yatağan ilçesinde
kurulacak. Arkadaşımız Özcan Özgür 'ün bildirdiğine göre, mayısta temeli
atılması planlanan ''betonlaşma'' fabrikası için Kafaca ve Kaplancık köylerinin
bulunduğu ovaya ''hâkim'' konumundaki Çomak Tepesi 'nde 100 dönümlük bir arazi
satın alınmış.
Yani, sebze, meyve ve tütünde Muğla'nın
en verimli ovalarından birinin ''tepesinde'' yer alacak çimento fabrikası,
sadece bu konumuyla bile tozunu, dumanını ve kirini ''en geniş alana'' yayacak.
Bir yandan ilin genelindeki SİT'lere göz koyan ''betonarme yapılaşmaya'' malzeme
desteği verirken bir yandan da ''üzerine çullandığı'' yemyeşil ovada tarıma ve
insan sağlığına yeni bir ''darbe odağı'' oluşturacak...
Muğla'nın ilk koruma kararlarında
imzası bulunan 1970'lerin ve 1980'lerin belediye başkanı ve eski Bayındırlık
Bakanı Erman Şahin bu kaygılarını anlatmasına ve Muğla Valisi Hüseyin Aksoy da
''Sit alanına izinsiz çimento, tuğla, demir vb. gibi inşaat malzemesi
sokulamaz..'' uyarısını her fırsatta dile getirmesine rağmen inşaat malzemesi
bir yana, çimento fabrikasına nasıl izin verilebiliyor?
Yatırımın sahipleri, Denizli Sanayi
Odası Başkanı Abdülkadir Ulusu başkanlığında 120 işadamı... Bu grup adına
geçenlerde Yatağan Belediye Başkanı'nı ziyaret eden Ulusu, fabrika kurulduğunda
işsizliğin azalacağını ve ilçe ekonomisinin güçleneceğini söylüyor.
CHP'li Başkan Haşmet Işık ise
''İlçemizin çehresi değişecek" diyerek fabrikaya destek verdiğini açıklıyor...
Belediye başkanının hem ''partilisi'' hem de meslekte ''ağabeyisi'' olan Erman
Şahin ise ''Yatağan'da bu fabrika yerine Muğla Üniversitesi'ne bağlı fakülteler,
yüksekokullar kurulmalı..'' diyor ve ekliyor:
''Geçen yıl Muğla'da 2 milyonun
üzerinde turist konakladı. Muğla Üniversitesi'nin öğrenci sayısı 14 bini aştı.
Bu rakamlar Muğla'nın geleceğinin asıl tercih rakamları; çimento üretimi
değil...'' Fabrikanın ''izin alma'' sürecinde herkesi şaşırtan bir başka
gelişmeyse ''ÇED Raporu'nun olumlu olması'' ...
ÇED Raporu'nda, temel sorunun genelde
Muğla ilinde ''Sit dokularını tehdit eden betonarme yapılaşmayı özendirmemek''
olduğuysa göz ardı ediliyor.
Cumhuriyet - Oktay Ekinci |