"Mimari, bir tür
erkek kulübü gibi"
"Mimarinin
divası" olarak tanımlanan Zaha Hadid, Garanti Galeri'deki "Son Projeler" sergisi
nedeniyle Türkiye'deydi. Bir konferans da veren Hadid, 25 yıllık meslek
hayatında hem bir Iraklı hem de bir kadın olmanın zorluklarını yaşadığını
söylüyor.
Beyoğlu'ndaki Garanti Galeri yaklaşık
iki aydır çok önemli bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Mimarlığın Nobel'i olarak
nitelendirilen Pritzker ödülünü 26 yıllık tarihinde alan tek kadın mimar olan
Zaha Hadid'in projeleri, fotoğraf ve maketlerle sergileniyor.
Bağdat doğumlu Hadid, İngiltere'de
yaşıyor. 25 yıllık meslek hayatı boyunca yaptığı işler hep beğenilen Hadid,
yıllar boyunca bazı projelerini hayata geçirmekte zorluklar yaşadı. Cardiff'teki
Opera Binası gibi birçok projesinin yapımından son anda vazgeçildi. 2003 yılında
Cincinnati'de yaptığı Rosenthal Çağdaş Sanatlar Merkezi ile adından tekrar söz
ettiren Hadid geçen yıl kazandığı Pritzker ile bir bakıma ne kadar doğru işler
yaptığını da kanıtladı.
Pritzker ödülünü alan ilk kadın
olmak nasıl bir şey?
Kadın olarak çok mutlu oldum. Bu ödülü almak için çabalamadım ama 20-25 yılda
çok işler yapmış olduğumun bir kanıtı gibi gördüm. Ödülden çok insanların bazı
şeyleri kabullenmeye başlamasına sevindim.
Projelerinizle ilgili hep sorunlarla
karşılaştınız. Projeleriniz çok mu radikal bulundu? Bundan sadece 10 yıl önce
bile insanların beklentisi çok zayıftı. Benim projelerimin hayata geçebileceğine
inanmadılar. Yeniliğe karşılardı. Ama eminim ki erkek olsam böyle olmazdı. Bir
de Iraklı.
"Mimarinin divası" olarak
adlandırılmak hoşunuza gidiyor mu?
Ben diva değilim. Kadın olduğum için bu lakabı taktılar. Erkek olsam diva
diyemezlerdi; hiçbir şey denmezdi. Mimari zaten bir tür "erkek kulübü" gibi.
Bence sorun da bu. İş hayatında bir kadınla nasıl başa çıkabileceklerini
bilmiyorlar. Bir oyuncuyla veya şarkıcıyla başa çıkabilirler. Mimarlık okuyan
çok sayıda başarılı kadın var ama çok azı parlayabiliyor.
Irak'ta da binalar inşa etmek ister
miydiniz?
Tabii ki isterdim. Ama Irak'ta artık temelden başlamak gerek. Tek başına büyük
bir bina değil de planlama ve altyapı sorunlarının çözülmesi gerek. Eğitim,
sağlık, konut ihtiyaçlarına öncelik verilmeli.
Türkiye'yle ilgili projeleriniz var
mı?
İstanbul'da büyük bir potansiyel var ve burada bir şeyler yapmak çok heyecan
verici olurdu. Ama şu anda öyle bir planım yok.
İstanbul'da en çok nereyi ve hangi
binaları beğeniyorsunuz?
İstanbul'u çok seviyorum ve dinlenmek için çok sık geliyorum. En özel ve güzel
yanı denizin üzerinde olması. Karmaşa, farklı tarihi dönemlerden yapılarla
modern binaların bir arada olması da çok ilginç. Boğaz, yalılar, barok saraylar,
Haliç, hepsi çok güzel. Hilton mesela, ilk yapıldığı zaman için çok ilginç ve
güzel bir yapıydı. Ama çok güzel olmayan, modern binalar bile diyemeyeceğim
gökdelenler var. Bazıları çok kötü ve bence daha iyilerini yapabilirsiniz.
Milliyet - Yaprak Aras |