reklam

07 Şubat 2005 Pazartesi
Ana Sayfa > Haberler

"Mimari, bir tür erkek kulübü gibi"

"Mimarinin divası" olarak tanımlanan Zaha Hadid, Garanti Galeri'deki "Son Projeler" sergisi nedeniyle Türkiye'deydi. Bir konferans da veren Hadid, 25 yıllık meslek hayatında hem bir Iraklı hem de bir kadın olmanın zorluklarını yaşadığını söylüyor.

Beyoğlu'ndaki Garanti Galeri yaklaşık iki aydır çok önemli bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Mimarlığın Nobel'i olarak nitelendirilen Pritzker ödülünü 26 yıllık tarihinde alan tek kadın mimar olan Zaha Hadid'in projeleri, fotoğraf ve maketlerle sergileniyor.

Bağdat doğumlu Hadid, İngiltere'de yaşıyor. 25 yıllık meslek hayatı boyunca yaptığı işler hep beğenilen Hadid, yıllar boyunca bazı projelerini hayata geçirmekte zorluklar yaşadı. Cardiff'teki Opera Binası gibi birçok projesinin yapımından son anda vazgeçildi. 2003 yılında Cincinnati'de yaptığı Rosenthal Çağdaş Sanatlar Merkezi ile adından tekrar söz ettiren Hadid geçen yıl kazandığı Pritzker ile bir bakıma ne kadar doğru işler yaptığını da kanıtladı.

Pritzker ödülünü alan ilk kadın olmak nasıl bir şey?
Kadın olarak çok mutlu oldum. Bu ödülü almak için çabalamadım ama 20-25 yılda çok işler yapmış olduğumun bir kanıtı gibi gördüm. Ödülden çok insanların bazı şeyleri kabullenmeye başlamasına sevindim.

Projelerinizle ilgili hep sorunlarla karşılaştınız. Projeleriniz çok mu radikal bulundu? Bundan sadece 10 yıl önce bile insanların beklentisi çok zayıftı. Benim projelerimin hayata geçebileceğine inanmadılar. Yeniliğe karşılardı. Ama eminim ki erkek olsam böyle olmazdı. Bir de Iraklı.

"Mimarinin divası" olarak adlandırılmak hoşunuza gidiyor mu?
Ben diva değilim. Kadın olduğum için bu lakabı taktılar. Erkek olsam diva diyemezlerdi; hiçbir şey denmezdi. Mimari zaten bir tür "erkek kulübü" gibi. Bence sorun da bu. İş hayatında bir kadınla nasıl başa çıkabileceklerini bilmiyorlar. Bir oyuncuyla veya şarkıcıyla başa çıkabilirler. Mimarlık okuyan çok sayıda başarılı kadın var ama çok azı parlayabiliyor.

Irak'ta da binalar inşa etmek ister miydiniz?
Tabii ki isterdim. Ama Irak'ta artık temelden başlamak gerek. Tek başına büyük bir bina değil de planlama ve altyapı sorunlarının çözülmesi gerek. Eğitim, sağlık, konut ihtiyaçlarına öncelik verilmeli.

Türkiye'yle ilgili projeleriniz var mı?
İstanbul'da büyük bir potansiyel var ve burada bir şeyler yapmak çok heyecan verici olurdu. Ama şu anda öyle bir planım yok.

İstanbul'da en çok nereyi ve hangi binaları beğeniyorsunuz?
İstanbul'u çok seviyorum ve dinlenmek için çok sık geliyorum. En özel ve güzel yanı denizin üzerinde olması. Karmaşa, farklı tarihi dönemlerden yapılarla modern binaların bir arada olması da çok ilginç. Boğaz, yalılar, barok saraylar, Haliç, hepsi çok güzel. Hilton mesela, ilk yapıldığı zaman için çok ilginç ve güzel bir yapıydı. Ama çok güzel olmayan, modern binalar bile diyemeyeceğim gökdelenler var. Bazıları çok kötü ve bence daha iyilerini yapabilirsiniz.
Milliyet - Yaprak Aras

 

Şubat 2005 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06
07 08 09 10 11 12 13
14 15 16 17 18 19 20
21 22 23 24 25 26 27
28            
diğer aylar için tıklayın

Yapı sektörünün uygulama alanına yönelik genel tartışma konuları Uygulama forumunda

Arkitera.com/forum

  

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz