reklam

12 Şubat 2005 Cumartesi
Ana Sayfa > Haberler

Mimar Salvador Dali

Dali tarafından tasarlanan bahçe.

Sürrealist Katalan sanatçı Salvador Dali’nin sanatı açısından en üretken olduğu yıllar kendi tasarladığı Port Lligat Evi’nde eşi Gala Diakonova ile geçmiştir.

Bütün hayatı boyunca, kültürel bir provokatör olarak rol oynayan Dali, bütün herşeyin arkasında çok özel bir insan saklıyordu. Tartışılır olmakla birlikte Port Lligat Evi Dali’nin gerçek yüzünü yansıtıyor denilebilir. Port Lligat, Dali için bir inziva yeri olmasının yanında Dali'nin başlıca çalışma yeriydi. Ev, Akdeniz’in yerel mimarisi ve malzemeleri ile karakterize edilmişti. Evin göze çarpan başlıca özellikleri, Akdeniz kasabalarının çok tipik bir görünümü olan beyaza boyalı duvarları, seramik çatı kiremitleri ve dolambaçlı iç patikasıdır.

Sade, samimi ve modüler mekanlar Dali’nin geleneksel değerlere verdiği inancın, ülkesine olan sevgisinin bir yansımasıydı. Gençliğinde yazlarını geçirdiği sahiller, kırık ışıklar, kadifemsi bir gökyüzü ve dokular Dali’nin resimlerine yansımıştır. Dali resimlerinin konseptini sıklıkla gezi yaparken oluşturmuş, daha sonra da kendisine ilham veren Port Lligat’a dönerek çalışmalarını tamamlamıştır.


Port Lligath Evi'nin cephesi
 


Port Lligat Evi'nin bir parçası
olan Güvercin Evi

Aykırı Ressam, Ilımlı Mimar : Balıkçı Kulübesinden Ev Yapmak
Geleneksel Malzemeler Dali’nin ve eşi Gala’nın buraya yerleşmelerinden önce Port Lligat balıkçıların kulübelerinden oluşan küçük bir kasabaydı. O vakitler düzenli bir geliri olmasa da Dali Paris’te kazandıkları para ile Port Lligat evini yaptığını belirtmiştir. İlk müşterilerinden birinin tavsiyesine uyarak, 1930 yılında Dali birbirine yakın iki kulube almış ve panoramik pencereleri birleştirerek daha olgunlaşmamış olan strüktürü denize doğru yönlendirmişti.

İlk kulübe giriş, yemek odası, yaşama mekanı, stüdyo ve yatak odasından oluşmaktaydı. Bir kaç adım daha atılınca mütevazi bir mutfak ve banyoya ulaşılıyordu. Dali, yalın ve sade bir hayat sürdüğü evinden şu sözlerle bahsediyor;

“Burası kendimi ıslah ettiğim yer, burası bir balta kadar etkileyici olmaları için düşüncelerime sınırlar koyduğum yer.”

İlginçtir ki sanatsal felsefesini irrasyonal ve devrimci bir biçimde sunan Dali, Port Lligat evini yaparken rasyonel ve sıradan bir tavır takınmıştır: Ev, Dali’nin kişiliğinin dışarı yansıttığı tarafıyla onun daha ılımlı, uyumlu kişiliği arasında bir tutarsızlık olduğunu gösteriyor.

Dış Dünyadan Kaçmak İçin Bir Konut
1933 yılında, Dali Paris’te oldukça heyecan yaratmış ve bir sonraki yıl da çok başarılı bir sergi açtığı New York’a gitmişti. 1935 yılında Port Lligath’a dönerken evi genişletmek istiyordu ve planlara ise çoktan karar vermişti. Ancak bu sefer Dali, Emili Puignau adında planlarını yaptıracağı müteahhitle anlaşarak evini tasarlamaya devam edecekti.

Dali ilk olarak Puignau’ya orjinal iki kulübenin üstüne, bir kat daha eklettirdi. Ancak ilk yapılar çıkılan ikinci katın ağırlığını taşıyamıyordu, bu yüzden Emili Puignau Akdeniz mimarisinin özelliklerini ve görünüşünü bozmamak için sıvayla kapladığı destekleyici bir çelik sistem kurdu.

Aynı birinci kattaki gibi ikinci katın bütün mekanları da körfeze yönelmiş panaromik pencerelere sahipti. Bu aşama hernekadar bir başka balıkçı kulübesinin halihazırdaki eve eklemlenmesi ile oluşmadıysa da Dali aşamayı da böyle tanımlamaya devam ediyordu.

Açık bir plana sahip bu ev, şöminelerle, duvarlarda açılmış oyuklarla, raflarla ve sıralarla doluydu. Evin dış cephesi balıkçı kulübesinden villaya dönüşmüştü ancak ardı ardına yaptığı tasarımlarla evin büyüklüğünü önemsiz göstermişti. Özel hayatında Dali samimi ve kucaklayan mekanları tercih ediyordu.


Dali'nin mimarlık alanındaki sürrealizmini sergileyen bir mekan


Dali'nin sıkça geçiş aksı olarak kullandığı şöminelerden biri

Değişen Yaşam, Değişen Konut
1930’ların başlarında evliliğini organik bir strüktür olarak betimeleyen ve evinin bunu yansıttığını belirten Dali, 1936 yılında İspanya İç Savaşı’nın başlaması ile eşi Gala ile birlikte Port Lligat’dan ayrılmak zorunda kalmıştı. Çift bundan sonra İtalya ve Fransa’da bir süre yaşamış fakat 1940 yılında 2. Dünya Savaşı yüzünden Amerika’ya, zorunlu bir sürgüne gitmek zorunda kalmışlardı.

2.Dünya Savaşı sonrasında Dali ve Gala Port Lligat’a dönmüş ve hayatlarının sonun kadar yaşayacakları konutlarını oluşturmuşlardır. Dali bu sefer aralarına şömine ile bir geçiş sınırı koyacağı kütüphane ve yaşama mekanı olacak bir kulübe daha almıştır. Dali daha sonra mekanlar arasında şömineden bir geçiş aksı oluşturmayı gelenek haline getirecek ve tasarımlarında bunu kullanmaya devam edecektir.

1949 ve 1952 yılları arasında üç tane daha kulübe alan Salvador Dali, yeni yaşam ve çalışma biçimlerine uygun olarak yeni bir mutfak ve hizmetçi odalarının beraberinde bir yatak odası da inşa etti. Dali çalışmalarını artık asistanları ile birlikte yürütüyordu, dolayısıyla Port Lligat evinde daha fazla çalışma mekanına ihtiyaç duyuldu. Bu yüzden stüdyo büyüdü, ev Gala’nın ve Dali’nin özel hayatlarını geçirdikleri yerden çıkıp bir iş yeri haline geldi.

1950lerin sonlarına doğru Gala ve Dali’nin aralarına mesafe koymaları evlerine de yansımıştı. Oval Oda oryantal bir tarz ile döşenmiş ve tamamı ile Gala’ya ait kullanım alanına dönüşmüştü. Dali ise Gala’dan kalan boşluğu doldurmak için çok detaylı bir şekilde, “hippie”lerin doluştuğu bir bahçe tasarlamıştı.

Dali’nin “evin tamamlandığını” farz etmesi ile eve yönelttiği bütün tutkusunu ve enerjisini diğer projelerine aktarmış, 1930 yılında iki balıkçı kulübesini birleştirerek yapmaya başladığı evinde 1987 yılında ölmüştür.
ArchitectureWeek - Derleyen: Gülin Şenol - Arkitera

Salvador Dali'nin hayatı ve çalışmaları hakkında daha detaylı bilgiye ulaşmak için tıklayın.

 

Şubat 2005 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06
07 08 09 10 11 12 13
14 15 16 17 18 19 20
21 22 23 24 25 26 27
28            
diğer aylar için tıklayın

Mimarlık ve tasarım dünyası ile ilgili genel tartışma konuları Mimarlık forumunda

Arkitera.com/forum

  

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz