reklam

10 Mart 2005 Perşembe
Ana Sayfa > Haberler

Kars dönüşümün eşiğinde

Yeni açılan Kars Kültür Merkezi, bir büyük dönüşümün ilk adımı. Osmanlı Mahallesi'ni ayağa kaldıracak çalışmalara başlayan kent, Kafkaslar'ın buluşma noktası olmaya hazırlanıyor

Şubatın son günlerinde basında yer alan "36 ülkenin büyükelçileri Kars'ta buluştu" haberlerinin gölgesinde kalan gelişmeler vardı. Büyükelçiler, gazeteciler, sivil toplum kuruluşlarının çalışanları iki önemli proje için Kars'taydı. Birincisi Anadolu Kültür ile Kars Belediyesi'nin birlikte açtıkları KSM (Kars Kültür Merkezi). Diğeri ise Kars Tarihi Osmanlı Bölgesi Koruma Projesi.

KSM, merkezin dışındaki sanat ve kültür üretimini canlandırmayı amaçlayan Anadolu Kültür'ün attığı ikinci önemli adım. İlk adım Diyarbakır Sanat Merkezi, iki yıl önce açılmıştı. Bu kez Anadolu Kültür, Kars Belediyesi ile işbirliğine gitmiş. Çünkü Kars'ta Diyarbakır'da olduğu gibi heyecanlı, talepkâr, büyük bir potansiyel yok. Kars halkının, gençlerinin harekete geçirilmesi gerekiyor. Belediye de bu işe talip. KSM'nin bir galerisi, 300 kişilik çok amaçlı bir salonu ve atölye çalışmalarının düzenlenebileceği bölümleri var.

Fotoğraf atölyesi hemen çalışmaya başlayacak. Sergi salonu da eski ve yeni Kars fotoğrafları sergisiyle açıldı. Önümüzdeki günlerde merkez, Ankara Sinema Derneği, Tarih Vakfı, Uçan Süpürge gibi kuruluşların katkısıyla canlanacak.

Eski Kars'ın canlandırılması ise kentin yüzünü değiştirecek bir proje. Kars Belediyesi'nin bu projede birinci ortağı, gerekli kaynağı da sağlayacak olan Global Heritage Fund. Çeşitli üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve Kültür Bakanlığı'nın da desteklediği projenin koordinasyonunu yine Anadolu Kültür üstlenmiş. Proje kapsamında Kars'ın eski yerleşimini ağırlayan 'Osmanlı Mahallesi' yenilenecek ve metruk, terk edilmiş görüntüsünden kurtarılacak. Kentin en eski yapılarından Ermeniler tarafından yapılmış 12 Havariler Kilisesi de, Kars Kalesi de, 500 yıllık Osmanlı köprüsü, sarayı, hamamları ve eski Kars evleri de burada. Bu yapı topluluğu Selçukluları, Ermenileri, Rusları, Osmanlı'yı ve Cumhuriyet Türkiyesini bir araya getiren bir doku oluşturuyor.

Kars'ı tüm Anadolu kentlerinden farklı bir görünüme büründüren Rus yapıları da proje kapsamında restore edilecekler. Ama projenin odağı olan Kale'nin eteklerinde, sosyal hayatı canlandıracak, hedeflenen ticari ve kültürel hareketliliği omuzlayacak bir cazibe merkezi oluşacak. Örneğin bugün dört duvarı kalmış Beylerbeyi Sarayı'nın turizme, Havariler Kilisesi'nin kültüre merkez olması, eski evlerin pansiyona dönüştürülmesi, Osmanlı'nın yaptırdığı taş köprü ile Rusların çelik köprüsü arasında kalan dere kenarının sosyal alanlara dönüştürülmesi planlanıyor.

Tüm bunların yapılması için de Maliye'den ödenek ayrılması filan beklenmiyor. İşin püf noktası da galiba burada. Kars, sivil toplum kuruluşlarının yeni dünya düzeninde oynadıkları rolün farkına varmış. Uluslararası sivil toplum kuruluşlarının dikkatini çekmek, gerekli ön hazırlıkları, başvuruları, koordinasyonu sağlayıp yabancı kaynakları bölgeye transfer etmek gibi becerilmiş. Bütün bu dönüşümün arkasındaki isim ise, son zamanlarda entelektüel çevrelerde bir efsane halini almaya başlayan sempatik belediye başkanı Naif Alibeyoğlu. Kısacası serhat şehrimiz Kars, kabuğunu yırtmaya kararlı.

Kafkaslar'a açılan kapı
Karslılar, Kafkas ülkelerinin buluşma noktası olarak, 80'lerde yaşadıkları erozyonun etkilerini ortadan kaldırıp eski zengin ve kültürlü kent kimliğine yeniden kavuşmak niyetinde. Kenti gündemde tutacak, uluslararası tanınırlığı sağlayacak her tür faaliyet özenle destekleniyor. Büyükelçiler ağırlanıyor, yabancı sanatçılar davet ediliyor... Kafkaslar'la ilgilenen herkese, bölgeye açılan kapının burada olduğu anlatılıyor. Tabii iddialı bir rol biçiyor kent kendine.
Bu rol için gerekli altyapıyı Gürcülerin, Ermenilerin, Rusların, Türklerin, Kürtlerin kesiştiği geçmiş sağlıyor. Savaşlar ve yıkımlarla hatırlanan bu geçmiş, belki de yeniden yazılacak.

Karslılar, özellikle Ermenilere karşı geliştirilen ulusalcı refleksi bir yana bırakmaya çalışıyorlar. Ani, artık bir tabu, bir yasak bölge değil mesela. Ermeni sınırının hâlâ kapalı olması, Kars'ın önündeki en büyük engel. Bu engelin aşılacağı güne hazırlanan kent, bir anlamda üzerine çekidüzen veriyor; çokkültürlü geçmişini gururla sergileyecek bir dokuyu, festivalleri, kongreleri, ticareti ağırlayacak altyapıyı kuruyor. KSM'nin açılmasıyla bu dev projenin ilk adımı tamamlandı. Anadolu Kültür'ün kısa sürede tüm yazarların, sanatçıların, bilim adamlarının dikkatini bu kente çekeceğini, uçaklar dolusu insanı oraya taşıyacağını, Diyarbakır deneyiminden gayet iyi biliyoruz.
Radikal - Cem Erciyes

 

Mart 2005 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06
07 08 09 10 11 12 13
14 15 16 17 18 19 20
21 22 23 24 25 26 27
28 29 30 31      
diğer aylar için tıklayın

Kitap

Suyun Altında Yerin Üstünde
Editör: Pınar Gökbayrak
Grafik Tasarım: Aslı Ayhan

Arkitera Mimarlık Merkezi Yayınları

Ücret: 30 milyon TL

(30 YTL). Dağıtım ve kargo masrafları dahil.

  

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz