L.A Sergisi’nde
Sanatın Adı: Mimarlık

Pompidou Centre - Renzo Piano
Mimarlık, sadece mimarın dimağından
gökyüzüne sıçrayan binalar tasarlama işi değil, aynı zamanda, eskiz, fotoğraf,
maket, ozalit, statik hesapları gerektiren ve çoğu sanat dalından daha karmaşık
bir hayata geçirme süreci olan yaratıcılık işidir.
Kaliforniya Eyaleti’ndeki Los Angeles
Kenti Sanat Müzesi, geçtiğimiz haftasonu açtığı “On Tour With Renzo Piano &
Building Workshop” adlı sergide bu fikirden yola çıkarak, ziyaretçilerine,
Pritzker ödüllü mimar Renzo Piano’nun kendi stüdyosunda geziyormuş izlenimi
bırakacak kısa bir yolculuk sunuyor.
On ayrı gösterim platformu şeklinde
düzenlenen sergi kapsamında, içlerinde Paris’teki Pompidou Centre, Houston’daki
Menil Collection Müzesi, Japonya Osaka’daki Kansai Uluslararası Havaalanı,
İsviçre Basel’deki Beyeler Vakfı Müzesi gibi dikkate değer projelerin de
bulunduğu, bu dahi mimarın otuz yıla yayılmış mesleki üretimlerine yer
veriliyor.
Projelerinden de rahatlıkla
okunabildiği gibi, 67 yaşındaki İtalyan mimar, tasarımlarında kendi imzasını
vurgulayan benmerkezci bir tutum sergilemektense ele aldığı işleri oldukça geniş
bir yelpazeye yaymayı yeğliyor.
Daha sonra Anlanta’da High Museum ve
Dallas’da Nasher Sculpture Centre’da da düzenlenecek olan bu sergi, Piano’ya
göre “bir çeşit gezici sirk; hayata dair farklı heyecanların yansıtıldığı ve
mimarlığın başlı başına bir sanat dalı olarak sunulduğu keyili bir yolculuk.”
Chicago Tribune -
Çeviren: Gülfidan Cansızoğlu - Arkitera
|