reklam

16 Mart 2005 Çarşamba
Ana Sayfa > Haberler

'Uşşak' Olabilmek...

Son yıllardaki ''değişim-dönüşüm'' modasından kentlerimizin adları da nasibini alıyor.

Kimi kentler, Ulusal Kurtuluş Savaşı 'mızdan gelen ''kahraman'' (Maraş), ''gazi'' (Antep), ''şanlı'' (Urfa) gibi unvanları olanlara öykünüyor; adlarının başına benzer sıfatlar istiyorlar...

Kimileri de şimdikini beğenmeyip ''eski isimleri'' ne dönmek için çaba içindeler...

Ortak yönleri ''geçmişlerini isimleriyle anımsamak'' olan bu kentlerimiz, acaba ''tarihsel kent değerlerini'' korumak için de aynı çaba ve isteklilik içindeler mi?

Soruya ''evet'' denebilecek kentlerimiz ne yazık ki fazla değil... Örneğin Afyon, 12 Eylül darbesinden sonra yitirdiği ''Karahisar'' ına yeniden kavuştu. Buna koşut olarak, kültürel mirasını yaşatmak için de proje üstüne proje üretiyor ve uyguluyor. Böylece, eskisi gibi yine ''Afyonkarahisar'' olarak anılmayı, aynı geçmişin kentsel değerlerine de sahip çıkarak bir anlamda ''hak'' etmiş oluyor...

Bu yarışa geçmişindeki ''Uşşak'' adını kullanmak için katılan Uşak'ta ise kentin o dönemlerine tanıklık eden yapıların büyük bir kesimi çoktan ''apartmanların'' kurbanı olmuş durumda.

Kentin sevdalılarından Yılmaz Sunucu, bunlardan elde kalabilen 3 katlı ender örneklerden birini haklı bir gururla ''aile evimiz'' diyerek anlatırken yok olanlar hakkında ise ''Yakın Geçmişteki Uşak'' kitabında özetle şunları anımsatıyor: ''1867 yangınından sonra yapılan çoğu tek ve iki katlı Uşak evleri 1980'lere kadar varlardı. Sonra yangın olmadı ama 100 yıllık evler bu kez de apartman baskınıyla bir daha geri gelmeyecek şekilde ortadan kalktılar...''

Şimdi, işte o ''Uşşak evleri'' yok edilirken oralı bile olmayanlar; hatta buna ''modernleşme'' diyerek yık-yap-sat sektörünün apartman rantıyla politika yapanlar, kentin adının yeniden ''Uşşak'' olması için harekete geçmişler...

'Akuşak' önerisi!
Gerekçeleri ise şimdiki adın ''hizmetkâr'' vb. anlamları çağrıştırdığı!..

Uşak'taki bu girişime ait haberler ulusal gündemde pek yer almadı. Ne var ki ülkemizde ''kent kültürü'' ile ''muhafazakâr demokrat'' lık arasındaki bağın nasıl kurulduğuna çarpıcı bir örnek oluşturuyor...

Örneğin, TBMM'ye başvuracağını söyleyen AKP Milletvekili Alim Tunç, Uşak'ın sadece ''köle'' yi çağrıştırmasından değil, alfabetik sırada ''geri'' lerde kalmasından ötürü ''Doğu Anadolu'' da sanıldığından da yakınıyor... (Zaman-1 Şubat 2005)

Harflerle bölgeler arasında böyle bir ''ilişkiyi'' (!) ilk kez kuran bu ''batılı'' Milletvekili'nin, ''doğu'' yu kendilerine yakıştırmamasını ''doğulu partidaşlarına'' bırakalım... Ya bundan kurtulmak için kentinin adına partisinin ''ak'' ını eklemeyi önermesi, nasıl bir ''millet'' vekilliğidir?

Çünkü, habere göre Alim Tunç, sıralamada başlara geçmek için kentin adının ''Akuşak'' olabileceğini de söylüyor...

'Işıklar diyarı...'
Konuyu kiminle konuşsam, bugüne dek ''Uşak'' denildiğinde -herhalde bu milletvekilinin dışında- hiç kimsenin aklına ''uşak'' lığın gelmediğini herkes söylüyor.

Tıpkı ''Tokat'' denildiğinde akla ''tokat'' atmanın gelmediği gibi...

Eğer amaç gerçekten ''tarihle'' buluşmak ise müzikte de ''meşk'' e ait makamın adı olan ''uşşak'' ın eski dilde ''âşıklar diyarı'' anlamına geldiğini öğrenip buna dönmeyi istemek yetmiyor...

Geçmişte bu kente neden böyle bir ismin verildiğini düşünüp bugün de ''aynı erdemlerin ve güzelliklerin'' yaşaması için aynı çabayı göstermek gerekiyor.

Evliya Çelebi ünlü seyahatnamesinde bakın ne yazmış: ''Şehr-i Uşşak'ın bağ ve bahçelerinin, havası ve suyunun güzelliğinden dolayı âşık ve maşuku (seven ve sevileni) çoktur. Bu şehirde iki gün kalan, üçüncü gün âşık olur...''

Şimdi ise bu şehirde iki gün kalan, o bağ ve bahçeleri asla göremediği gibi, trafik, gürültü ve betonlaşmadan bunalıma girebilir. Yeniden ''âşıklar kenti'' olabilmek için, önce buna bir çare bulmak ''Uşşak'' lı olmanın da ilk koşulu değil mi?...
Cumhuriyet - Oktay Ekinci

 

Mart 2005 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
01 02 03 04 05 06
07 08 09 10 11 12 13
14 15 16 17 18 19 20
21 22 23 24 25 26 27
28 29 30 31      
diğer aylar için tıklayın

Ağaçları ormana dönüştürmek, denizleri temizlemek... Doğal çevremiz ile ilgili görüşlerimiz Çevre forumunda...

Arkitera.com/forum

  

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz