Hangi il tehlikede?
Bayındırlık Bakanı, "Kırsal kesimdeki
bir ilimiz depremde yıkılabilir. Panik olmasın diye adını vermiyorum" dedi.
Bakanlık araştırmasına göre, Elazığ, Kahramanmaraş, Adıyaman ve Malatya'da
tehlike söz konusu.
Bayındırlık ve İskân Bakanlığı'nın
yaptığı incelemeler, adı saklı tutulan bir ilde yaşanacak 5.9 - 6.3
büyüklüğündeki küçük bir depremde bile binaların yüzde 72'sinin yıkılabileceğini
ortaya koydu. Bu bilgiyi duyurduktan sonra, "Panik olmasın diye ilin ismini
açıklamıyorum" diyen Bayındırlık ve İskân Bakanı Zeki Ergezen'in tutumu tartışma
yarattı.
'Panik olmasın diye'!
Ergezen, TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu'nda,
depremzedelerin hasarlarının giderilmesine ilişkin tasarı görüşülürken, "Kırsal
kesimdeki bir ilimizde 5.9 - 6.3 büyüklüğünde olabilecek bir depremde binaların
yüzde 72'sinin yıkılabileceğini belirledik. Panik olmasın diye ilin ismini
açıklamıyorum" dedi.
Bayındırlık ve İskân Bakanlığı'nın
gerçekleştirdiği "Deprem Tehlikesi Yüksek Olan Kırsal Alanlardaki Konutların
Rehabilitasyonu Projesi" çerçevesinde Elazığ, Adıyaman, Malatya, Kahramanmaraş
illerinin kırsalındaki konutlar, depreme dayanıklılık yönünden incelendi.
100 bin kişi ölebilir
İnceleme sonucunda, 4 ilin sınırları içinde 2 bin köydeki 180 bin konutun
ortalama yüzde 66'sının orta şiddetteki bir depremde yıkılacağı saptandı.
Yetkililer, bu 4 il arasında bulunan bir ilde yıkılacak bina oranının yüzde 70'e
kadar yükseldiğine dikkat çekiyor. Araştırmada, bu bölgede olası deprem
sonucunda 100 binin üzerinde ölü, yaklaşık 300 bin yaralı olacağı belirlendi.
Ayrıca afet önleyici tedbirler alınmazsa arama kurtarma, enkaz kaldırma, sağlık
hizmetleri, çadır ve geçici iskân maliyetinin 2.5 milyar doları bulacağı ifade
edildi.
Bayındırlık ve İskân Bakanlığı yetkilileri, aktif fay hattı üzerinde yer alan
söz konusu 4 ilde deprem durumunda ortaya çıkacak tablonun belirlenmesi için
önce senaryo depremler hazırlandığını, daha sonra bölgeye gidildiğini belirtti.
Yetkililer, Denizli'de de benzer bir çalışmanın başlatıldığını bildirdi.
Bayındırlık Bakanlığı'nın bu 4 ilde fay hattı üzerinde bulunan konutları tasfiye
etmek için Dünya Bankası'ndan 2.7 milyar dolar kredi istediği öğrenildi.
Bakan Ergezen, TBMM'deki açıklamasında, bugüne dek yaşanan depremler sonucunda 8
ayda ortalama bin kişinin yaşamını kaybettiğini de söyledi.
Ergezen, Bingöl Karlıova'da yaşanan depremde, deprem konutlarının zarar
görmediğini savunarak, "Asıl, vatandaşların yaptığı konutlar yıkılıyor. Değil
deprem, bunlar tank geçse yıkılır" dedi.
Bilim Dünyası Şokta
'Bakan öyle söylememiştir'
Deprem uzmanları, Bayındırlık ve İskân Bakanı Zeki Ergezen'in açıklamasını
şaşkınlıkla karşıladılar. Bazı bilim adamları, açıklamanın halkı daha çok paniğe
iteceğini savundu. Görüşler şöyle:
Prof. Dr. Haluk Eyidoğan (Deprem
Konseyi Başkanı): Bakanın böyle bir şey söylediğine ihtimal vermiyorum. Konsey
başkanı olarak bilgim yok. Ben de çok merak ettim. Tahmin yapmanın kuralı şu:
Depremin yerini, büyüklüğünü, zamanını tam olarak belirleyemediyseniz, bunu
açıklamamanız gerekir. Bu 3 şart gerçekleşmediği sürece bunu söylemek mümkün
değil zaten.
'Şehrin adını açıklamalı'
Prof. Dr. Doğan Perinçek (Yıldız Teknik Üniversitesi): Bence şehri
açıklamalı. Yoksa spekülasyon doğar. Normalde bu büyüklüklerde depremler yıkıcı
olmaz, ancak Türkiye'de yıkabilir. Çünkü binaların büyük çoğunluğu yasal değil.
Bence açıklama doğru olabilir, ancak hangi şehir olduğunu açıklamalı.
'Bu garip uyarı panik yaratır'
Prof. Dr. Şükrü Ersoy (Yıldız Teknik Üniversitesi): Bu açıklama çok garip.
Türkiye'de bu büyüklüklerde bir depremin şehrin tamamını yıkması mümkün değil.
Üstelik bu açıklamanın yapılabilmesi için gerekli araştırmaların yapıldığını
zannetmiyorum. Bu uyarıda bulunup şehri söylememesi, herkesi paniğe iter. Ya hiç
açıklama yapmamalı ya da şehri de söylemeli. İnsanlar ne önlem alması
gerekiyorsa o zaman alırlar.
'Ekonomiye zarar gelebilir'
Doç. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner (ODTÜ): Yüzde 72 gibi küsuratlı bir tespitte
bulunmaları çok ilginç. Çünkü bu kadar titiz bir sonuç açıklanması mümkün değil.
Bazı bilim adamları böyle hesaplar yaptıklarını açıklıyorlar, ancak bunlar
bilimsel değil. Yüzde 50'si deseydi belki ciddiye alırdık. Ayrıca ABD'de böyle
bir durum varsa genel bir açıklama yerine, tek tek sorunlu yapıların
sahipleriyle görüşülür. Genel açıklama nedeniyle bölgenin ekonomisi zarar
görebilir. Bakanın sözleri ise çok genel.
Milliyet |