IKEA sonrasında neler
olacak?
Dünyanın en büyük perakende mobilya ve
ev gereçleri zinciri olarak gösterilen IKEA'nın dün Türkiye'deki ilk mağazasını
faaliyete geçirmesinden sonra gelişebilecek muhtemel Senaryolar da netleşmeye
başladı.
Gelecek, geliyor derken dünyanın en
büyük mobilya ve ev aksesuvarları firmalarından IKEA dün mağazasını Ümraniye'de
açtı. Haftalardır yoğun bir reklam kampanyası yapan firmanın gelişi tüketici
açısından tabii ki hayırlı bir gelişme, zira hiç yoktan sektörde çeşit artacak.
Ancak 'IKEA'nın piyasaya girmesinin mobilya sektörünü nasıl etkileyeceği' cevabı
gerçekten çok merak edilen bir soru. Bu sorunun cevabını aramak için en iyi yer
geçen hafta Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) tarafından düzenlenen İMOB
2005 İstanbul Mobilya Fuarı'ydı.
Fuardaki firmalar çok baskın bir
şekilde "IKEA bizi etkilemez" diyorlar. 120 bin metrekare alanda 300 firmanın
katılımıyla gerçekleşen fuarda yeni modellerini sergileyen yerli mobilya
üreticilerinin argümanları gayet yerindeydi. Ancak özellikle yeni tüketim
trendleri üzerine yazan yazarların söylediklerini ve IKEA'nın dünya tecrübesini
kefenin öbür tarafına koyunca ortaya birkaç Senaryo çıkıyor. Gelin şimdi bu
Senaryolara hep birlikte bakalım.
Senaryo 1
İKEA tutmaz
Bu Senaryoya en fazla şans verenler özellikle mobilya satıcıları. Öne sürdükleri
en büyük sebep ise, Türk mobilya tüketicisinin mobilya firmalarından
bekledikleri servislerin hemen hiçbirinin IKEA'da olmaması. Türkiye'de herhangi
bir mobilya mağazasına gittiğinizde beğendiğiniz ürünün çok sayıda değişik
renklerini seçebiliyor hatta birçoğunda istediğiniz kumaşı üzerine
uygulatabiliyorsunuz. Ama IKEA'da böyle bir seçenek yok. Yine hemen tüm mobilya
mağazaları satın aldığınız malı kapınıza kadar getirip evinizde istediğiniz
köşeye kadar yerleştirmesini de yaparken IKEA'da mağazada ürünleri seçtikten
sonra raftan bulmak, indirmek, evinize götürüp monte etmek hep sizin
becerilerinize kalıyor. Büyük ürünlerin montajı konusunda tüketicinin kendisine
güvenmeyeceği ve bugüne kadar alışageldiği gibi bir ustaya başvuracağı
görüşündeler bu tezi savunanlar. IKEA bu politikası sayesinde daha ucuza
müşteriye mal sunabildiğini söylerken, mağazacılar Türk müşterilerin her
halükârda bu fiyatın içinden çıkarılmış hizmetler için belli bir harcama
yapmaları gerekeceğini söylüyorlar.
Vadesiz taksit yok
IKEA'nın tutmayacağını iddia edenlerin bir başka argümanı da ödeme konusunda
kolaylık sağlanmaması. Halihazırda sektörde geniş mağaza zincirleriyle iş yapan
firmalar son zamanlarda 'peşin fiyatına taksit' kampanyalarını çoğaltmış ve
hatta bu taksitleri 10 aya kadar çıkarmış durumda. IKEA'da ise kredi kartlarına
vade farkı uygulanıyor. Böyle bir ortama alışan tüketicinin fiyatı biraz daha
uygun da olsa ödeme konusunda avantajı olmadığı için mağazalara yöneleceği iddia
ediliyor.
Senaryo 2
IKEA tutar ama mobilya sektörünü fazla etkilemez
Özellikle mobilya sanayicileri bu Senaryo üzerine yoğunlaşıyor. Onlara göre
IKEA sadece belli bir kitleye sesleniyor ve bu kitle de Türkiye'deki bütün
içerisinde çok geniş bir kitle değil.
IKEA fiyatlarıyla üst tüketim
gruplarına seslenmiyor. Ama tam olarak alt gruba da seslenmiyor. Çünkü konsept
ve tasarım olarak alt ürün gruplarından alışmadığımız ölçüde farklılaşıyor. Yani
IKEA iyi tasarımı ucuza arayanlara mal sağlayacak. Bunun da daha çok şehirlerde
son yıllarda artan 'genç yeni orta sınıf' olduğu sanayicilerin ortak kanaati.
Senaryo 3
İKEA Türkiye'de tutar ve sektörü de etkiler
Senaryo özetle IKEA'nın pazara girmesiyle rekabetin kısmen artacağı, ancak bunun
sektörü olumlu etkileyeceği üzerine kurulu. Bu Senaryoyu savunanlar IKEA'nın
dünyanın diğer ülkelerindeki deneyimlerine atıfta bulunuyor. IKEA girdiği
ülkelerle ilgili önceden çok iyi pazar araştırmaları yapıyor.
Şimdiye kadar girdiği hemen tüm
ülkelerde pazarda önemli bir oyuncu konumuna gelmiş bir zincir. Türkiye pazarına
girmek için de uzun süreler görüşmeler yapan IKEA değişik nedenlerden dolayı bu
çalışmalarını durdurmuştu. Son olarak Maya Holding'e bağlı Mapa Mobilya ile
anlaşan şirketin çok iyi bir pazar analizi yaptığı biliniyor. Ekonomik
istikrarın sağlanması ve enflasyonist ortamın etkisini yitirmesinin; şirketin
Türkiye pazarına girmesi için gerekli altyapıyı sağladığı düşünülüyor. IKEA'nın
özellikle alt ürün grupları üreten firmalarda tasarımı geliştirme yönünde,
modern tarzda üretim yapan firmalarda da fiyatları düşürme yönünde önemli bir
etkisi olması bekleniyor bu Senaryoya göre. IKEA yetkilileri ise Türkiye'de ilk
defa böyle bir perakende mobilya mağazasının açılmasından dolayı pazarı
genişletici etki yapacağı görüşündeler. Bu Senaryoyu destekleyenlerin
argümanlarından biri de Türk insanının 'yeniliklere son derece açık' olması.
Cep telefonu ve çevresindeki tüketim
anlayışının çok kısa sürede Türk halkı tarafından benimsenmesi en yeni örnek
olarak sunuluyor buna. Nüfusun genç olması ve eğitim seviyesinin artması
IKEA'nın potansiyel müşteri kitlesini genişlettiği kanaatini pekiştiriyor.
IKEA'nın reklam ve pazarlamaya ayırdığı para da son derece iyi.
Senaryo 4
IKEA'nın perakende olarak tutup tutmaması önemli değil, önemli olan alımı
nasıl tetikleyeceği
Son Senaryoysa en ilginci. Dile
getirenler daha çok sektördeki KOBİ ölçeğindeki üreticiler. IKEA'nın Türkiye'ye
perakende konusunda yoğunlaşmasıyla Türkiye'den yapacağı alımların da artması
bekleniyor.
IKEA 16-17 yıldır Türk firmalarından
alım yapıyor. Özellikle ev tekstili, armatür, cam eşya ve bazı mobilya
ürünlerinde Türkiye'den yapılan yıllık alımın 50 milyon dolar civarında olduğu
tahmin ediliyor. 13,5 milyar dolar ciroluk böyle bir devin Türkiye gibi bir
ülkeden sadece 50 milyon dolar alım yapıyor olması çok kötü.
MOSDER Başkanı Ali Özkan, Türk mobilya üreticilerinin kendi markalarının
kullanılması konusunda çok ısrarcı olduklarını, bu yüzden büyük üreticilerin
IKEA'ya üretime pek yanaşmayacağını düşünüyor. Ancak mobilya sektörünün büyük
kısmının KOBİ'lerden oluştuğunu düşünürsek birçok firma için uluslararası bir
zincire iş yapma şansı artıyor.
Hareketlilik tekrar başlıyor
IKEA'nın Ümraniye mağazası 45 milyon avroya mal oldu. 2009 yılına kadar 135
milyon dolarlık yatırımla İstanbul, Ankara ve İzmir'de toplam dört mağaza daha
açması bekleniyor. Bu tabii ki Ümraniye'deki mağazadan şirketin ne kadar iş
yapacağına bağlı biraz da. Bu süreçte mobilya sektörünün diğer oyuncuları da boş
duracağa benzemiyor. Geçtiğimiz sene mobilya sektörüne giren ve Arstil
markasıyla mobilya ürettiren Arçelik bu çalışmalarını bir süreliğine
dondurmuştu.
Piyasayı tetikledi
IKEA'nın Türkiye'ye girişi netleşince o da bu çalışmalarını hızlandırdı. Kelebek
Mobilya üretimini artırma yönünde çalışmalara başladı, Çilek Mobilya ise yeni
bayilikler için arayışlarını yoğunlaştırdı. Sektörün en büyüğü olarak kabul
edilen Boydak Grubu ise yurt dışı pazarlara ağırlık verdi. IKEA'nın gelişinin
sektöre ne kaybettirip ne kazandıracağını bekleyip göreceğiz ama bu vesileyle
sektörün basının ilgisini kazandığını söyleyebiliriz.
Radikal - Özgür Sağmal |