Hidiv Kasrı'nda 'gül
katliamı'
İstanbul'a
bahar gelince, doğayla tarihin buluştuğu kasırlar dolup taşıyor. Bunların
başında da Hidiv Kasrı geliyor. Adım attığınızda sizi muhteşem bir tarih ve
harika bir doğa' karşılıyor.
Peki son zamanlarda Hidiv Kasrı'na hiç
gittiniz mi?
Eğer gittiyseniz yoğun bir çalışma
sizin de dikkatinizden kaçmamıştır. Ön tarafına mermer döşeniyor ve bir havuz
yapılıyor. İlk bakışta burada daha önce ne olduğunu farketmeyebilirsiniz.
Ama bunu farkeden bir uzmanın feryadını
duyunca siz de şaşıracaksınız: "Ön bahçede 350 tane asırlık gülün sökülüp,
yerine mermer ve mozaikten bir havuz yapıldı. 120 yıllık gülleri sök, bir havuz
yaptır, mermer platform yaptır. Burada tarihi bir katliam var. Anıtlar Yüksek
Kurulu niçin müdahele etmez anlamıyorum."
Bu sözler karşısında dehşete düşmemek mümkün değil. Böylesi bir tarihin içinde
devasa bir alanı mermerle kaplamak hangi tarih bilincinin ürünü? Asırlık gül
ağaçlarının, İstanbullular'ın gözleri önünde yok edilmesi akıl alacak gibi
değil.
Konunun uzmanı şöyle diyor: 'Benim
bildiğim orada 350'nin üzerinde gül vardı. Hem de 22 yıl boyunca oradaydı o
güller. Havuz diye bir şey de yoktu."
Bu iddia doğruysa gerçekten dehşet
verici. O güllerin katledilmesine kim nasıl izin verdi? Bakın kasırların bağlı
olduğu Beltur'un İnternet sitesinde Hidiv Kasrı nasıl anlatılıyor: "Ünü
Avrupa'ya kadar giden özel ve İstanbul'un en büyük gül bahçesine sahip olan
kasrımız, harika bir boğaz manzarasına sahip."
Hidiv Kasrı, sadece tarihi bir bina
değil, çevresiyle ağaçlarıyla, gülleriyle dünle bugünü buluşturan İstanbul'un
çok önemli bir mekanı. Bu mekanda yapılacak en ufak bir işlem bile önemli.
Peki 'gül katliamı' bir yana bu
değişiklik niçin yapılıyor? Yine dehşete düşeceğinizden eminim. Uzmanı
anlatıyor: "Mantık ticari. Oradaki gül bahçesini kaldırdığında bin kişilik
kapasiteyi 2 bin kişiye çıkarmış oluyorsun. Burası tarihi bir mekan. Buranın
ticareti olmaz. Son 3 ayda bu havuz inşa edildi ve ön platform oluşturuldu."
Hidiv Kasrı ile ilgili iddialar bu
kadar değil. Tarihi ağaçlara ilişkin de çok şey söyleniyor. Özellikle 'Boğaz
manzarası' için çok sayıda kayıtlı ağacın ya kesildiği ya da ciddi bir budamaya
tabi tutulduğu iddia ediliyor. Acaba Anıtlar Kurulu'nun bu olanlardan haberi var
mı? Eğer, 'mermer havuz' projesinden haberleri varsa durum daha da vahim. O
zaman bir tek çare kalıyor. Burada 'gül ve ağaç katliamı' nın olup olmadığını
araştırmak için savcılık harekete geçmeli.
Sabah - Mahmut Övür |