reklam

11 Mayıs 2005 Çarşamba
Ana Sayfa > Haberler

Alanya'nın gemileri

Alanya Kalesi 'nin aynı zamanda bir ''gemi müzesi'' olduğunu bilir miydiniz?

Yanıtınız ''evet'' se yanılabilirsiniz...

Çünkü ''Anadolu'' muza o zarif ve insancıl ''ortaçağ aydınlığı'' nı yaşatan Selçuklu uygarlığının ''Akdeniz'' le de nasıl kucaklaştığını kanıtlayan Kale altındaki ünlü ''tersane'' sinden söz etmiyorum...

Buna rağmen yine de ''evet'' derseniz, doğrusu kıskanırım; ''hayır'' dediğinizde ise asla ayıplamam...

Çünkü ''Alanya Gemileri'' kitabına kadar kim bilebilirdi ki bu muhteşem kalenin aynı zamanda ''gemi graffitileri'' (duvar resmi, deseni) ile tarihe de tanıklık ettiğini?.. Kuşkusuz, geçmişin en kuytu köşelerini bile keşfeden arkeologların, kimi meraklıların ve birkaç görevlinin dışında...

Kale duvarlarındaki en eski taşların üzerinde adeta bir ''resim galerisi'' yaratırcasına sıralanan çizimler, vaktiyle Alanya'nın ''denizciler'' için ne denli ''sevgili'' bir kent olduğunu göstermekle kalmıyor; aynı dönemlerde insanların denizle ve teknelerle olan gönül bağlarını nasıl bir ustalıkla ''resmedebildikleri'' ni de kanıtlıyor...

O usta ressamlar, mutlaka aynı zamanda ''gemici'' de olmalıydılar. Ya da en yakın dostları ve hayranları...

'Özverili dayanışma'yla...
Kısa adı DAKTAV olan Doğu Akdeniz Kültür ve Tarih Araştırmaları Vakfı tarafından kültür ve tarih dünyamıza armağan edilen kitabı Arkeolog-Araştırmacı Yazar Tufan Karasu yayına hazırladı. Erdal Eminoğlu yayın danışmanlığını, O. Orkun Öcal da grafik tasarımını üstlendi.

''Ortaçağ Kalesinde Gemi Graffitileri'' altbaşlığıyla yayımlanan Alanya Gemileri için Filiz Ateş ve Yaman Ersoy yardımlarını esirgemediler; fotoğraf sanatçısı Astrid von Schell tüm hünerini gösterdi; Kayhan Dörtlük ile Suna-İnan Kıraç Enstitüsü çalışanları bilimsel denetimlerinden ödün vermediler; Alman Arkeoloji Enstitüsü'nden Ali Akkaya ile American Research Institute in Turkey'den Antony Greenwood arşiv desteklerini sağladılar; Alanya Müzesi arkeologları ve uzmanlarıyla birlikte Marianna Yerasimos ile Ali Özdamar tüm olanaklarıyla çalışmanın yanında oldular; Zeynep ve Memnune Karasu da bilgisayar işlemlerini kotardılar...

İşte bu ''özverili dayanışma'' nın sonucunda kaledeki tüm graffitilerin fotoğrafları çekilerek arşivlendi, birçoğunun birebir çizimleri yapıldı ve bir bölümü derlenerek kitapta herkese sunulurken Uğur Kökden de önsözünde şunları yazdı:

''Unutulmuş sırlar gibi, Alanya kale surlarında unutulmuş graffito gemiler de sessiz ve hareketsiz. Ancak kendi geçmişlerini bir daha, bir daha yaşıyorlar. Ya da tarihleriyle avunuyorlar...''

Unutulmuşu anımsamak
Alanya Gemileri kitabı, çağların derinliklerinde kalan bu ''unutulmuş tarih'' in Akdeniz sularında yazılmasına yelken açanları yeniden ''anımsamamızı'' sağlıyor...

Ve, kim bilir kaç tanesi denizin altında kalarak günümüze sadece taşların üzerindeki gururlu duruşlarıyla ulaşan ''sandal'' lar, ''kayık'' lar, ''filika'' lar, ''mavna'' lar, ''firkate'' ler, ''kalite'' ler, ''perkende'' ler, ''kırlangıç'' lar, ''kadırga'' lar, ''çektiri'' ler, ''kalyata'' lar, ''futsa'' lar, ''şalupa'' lar, ''filipote'' ler, Kazakların ''şayka'' ları, Venediklilerin ''barça'' ları, ''firkateyn'' ler ve ''galeaza'' lar Alanya Kalesi'nde ölümsüzleşmiş gibiler...

Aralarında olamayan ise sadece ''papirus liflerinden yapılma sal'' lar. Uğur Kökden'e göre onlar da belki ''resimsel değerleri olmadığı'' için ressamlara ilham vermemiş, duvarlara çizilmemiş...

Bütün bu tekneler elbette tek başlarına değil, kaptanlarıyla, denizcileriyle, onların da sevdikleriyle, dostlarıyla, düşmanlarıyla ve tüccarlardan korsanlara tüm yolcularıyla, hatta forsaları ve hamallarıyla birlikte, limandaki meyhanecilerden halatçılarına kadar kim bilir daha kimlerle de yaşamı paylaşarak, en az ''400 yıl'' Alanya'yı ziyaret ettiler...

Aynı 400 yıl içinde duvarlara kazıdıkları resimlerle de Anadolu'daki ev sahiplerine ''teşekkür'' ettiler...

Keşke günümüzde de şu ''imar ve inşaat korsanları'' yerine yine onlar gelselerdi. Güzelim Alanya ''beton'' ların altında ezilmez, onu daha da güzelleştirecek ''sanat'' ı ağırlamış olurdu..
Cumhuriyet - Oktay Ekinci

 

Mayıs 2005 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
          01
02 03 04 05 06 07 08
09 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31          
diğer aylar için tıklayın

Koruma, restorasyon, sanat tarihi ve arkeoloji sorunlarını, düşüncelerinizi Koruma ve Restorasyon forumuna yazabilirsiniz. 

Arkitera.com/forum

  

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz