reklam

11 Mayıs 2005 Çarşamba
Ana Sayfa > Haberler

Soluksuz bir Akdeniz...

Zincirlikuyu'da yıllardır önünden akan araba trafiğini kucaklamış olan ünlü 'Akdeniz' heykeli, Galatasaray Meydanı'nda, 'sokaktaki adam'la belki de ilk kez bu kadar yakın bir ilişki kuruyor. Kendine ait bir çim adacığı üzerine yerleştirilmiş olan heykelin önünde fotoğraf çektirenler oluyor -dikkat çekmeyecek bir heykel değil 'Akdeniz', İlhan Koman'ın belki de başyapıtı sayabileceğimiz işi. Kullandığı malzemeyi en uç sınırlarına kadar araştıran, ona salt biçimle bir dil kazandıran, işte 'Akdeniz'de olduğu gibi ağır, sert demiri rüzgârda uçuşan tül gibi hafif gösterebilecek kadar malzemeyi ikna edebilen bir sanatçı Koman.

İzleyiciyi o kucaklayan haliyle, kütleselliğine rağmen şeffaflığıyla bütün görkemi yanında yine de alçakgönüllü bir anıtsallığa sahip olan 'Akdeniz', sanatçının İstanbul Divan Oteli ya da Ankara Seymenler Parkı'nda bulunan diğer heykellerine kıyasla daha çok ilgi çeken, Türkiye'de açık alanda görmek olanağı bulduğumuz kuşkusuz en başarılı yapıtlardan biri. Şimdi bu heykelin, izleyiciyle daha yakın temasta olabileceği bir yerde sergilenmesi, elbette sevindirici. Ne var ki Galatasaray Meydanı'ndaki sergileme biçiminin de açıkça gösterdiği gibi, açık alana heykel yerleştirmek konusunda hâlâ ne kadar acemi olduğumuz ortada. Tabii meydan da meydan değil ki heykel onun ortasında tüm görkemiyle yükselsin...

'Akdeniz' bu meydanı Şadi Çalık'ın yıllardır o mekânda bulunan ve heykel muamelesinden başka her şeye maruz kalan, hatta bazen bez afiş direği gibi kullanılan 50. Yıl Anıtı'yla paylaşıyor. Ve bırakın Çalık'ın heykelinin kendine ait bir gıdım alanına yapılan tecavüzü, 'Akdeniz' de eh oraya sığdığı kadar sığdırılabilmiş işte. Heykel tarihimizin bu iki önemli yapıtı, böylece, daracık bir alanda birbirleriyle son derece ilişkisiz durmaları bir yana, bu espassız, soluksuz teşhir biçimiyle potansiyel etkilerinden soyulmuş bir halde izleyiciyle buluşuyor.

Belki de 'Akdeniz', şu sıralar Yapı Kredi Kazım Taşkent Sanat Galerisi, Fransız Kültür Merkezi ve İsveç Konsolosloğu'nda eşzamanlı olarak süren İlhan Koman retrospektifine bir ilgi uyandırabilmek için buraya taşınmıştır, kim bilir. Heykeli görenler, Kazım Taşkent Sanat Galerisi'ne giriyorlarsa, burada Koman'ın sanatının özüyle karşılaşıyorlar. Sanatçının 1950'li ve 60'lı yıllarda hem Türkiye'de hem İsveç'te ürettiği soyut demir heykelleri, 1970'li yılların hem doğa, hem teknoloji çağrışımlı ahşap ve alüminyum işleri, Abidin Dino'nun birer 'abide yavrusu' dediği kil heykelcikleri, 1980'li yılların şeffaf plastikle biçimlendirdiği 'hiperform'ları, metal folyodan '?'leri ve daha başka örneklerle Yapı Kredi'deki sergi, geniş kapsamıyla Koman retrospektifinin kalbini oluşturuyor.

Yer yer İlhan Koman'ın kendi açıklamaları eşliğinde izlediğimiz bu yapıtların tümünde, kendi çağının gerçek bir sanatçısıyla karşı karşıya kalıyoruz. Koman, tam bir modernist heykelci: Yeni çağın sanatçı önünde açtığı yeni malzeme ve biçim dağarcığını deneysel bir tavırla evrensel bir ifade diline dönüştürüyor, modernist geleneğin izini süren yapıtlarıyla sanatın kendi doğasını araştırıyor. Öte yandan, matematiksel formüllerden, geometrik soyutlamalardan süzülmüş bir biçim diline, bir bilim adamı kesinliği ve titizliğine karşın duyarlılığından hiçbir şey yitirmiyor.

1946'da Rudolf Belling'in öğrencisi olarak Akademi'den mezun olan, 1950'lerde bir dönem Paris'te yaşayan, 1960'larda İsveç'e yerleşerek ölümüne kadar orada kalan İlhan Koman'ın Yapı Kredi'nin yanı sıra Fransız Kültür Merkezi ve İsveç Konsolosluğu'nda sergilenen yaklaşık 300 kadar yapıtından oluşan retrospektif, ansiklopedilerimize haklı olarak 'evrensel sanatçı' nitelemesiyle girmiş bu yaratıcı ve usta sanatçıyı kendi ülkesinde ilk kez bu kadar yakından tanımak için büyük bir fırsat. Koman'ın 1962'de Malmö'de bir meydanda geçici olarak sergilendiğinde eski radyatörlerden yapıldığı için tuhaf karşılanan ünlü kırmızı heykeli 'Umacı'yı ve daha yeni dönem yapıtlarından 'Yel Değirmeni'ni konsolosluk bahçesinin sessiz sakin atmosferinde görme fırsatını da sakın kaçırmayın! Retrospektif kapsamındaki üç sergi de 30 Haziran'a kadar sürüyor.
Radikal - Ahu Antmen

 

Mayıs 2005 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
          01
02 03 04 05 06 07 08
09 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31          
diğer aylar için tıklayın

ARKIMEET

ARKIMEET Konferans Serisinin davetlisi olarak,  Rem Koolhas 17 Mayıs 2005 tarihinde saat 19:00'da Askeri Müze Kültür Sitesi Büyük Konferans Salonu'nda konferans verecek.


 
Philips Armatür'ün katkılarıyla

  

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz