Renzo Piano
Amerika’nın “Default” Mimarı mı?
Amerikan Müzeleri yeni bir mimarlık
prensibi üzerinde çalışıyormuş gibi görünüyor: Binaların eklentilerle ilgili bir
şüphe oluşmuşsa Renzo Piano’yu çağırmak.
Geçen sene İtalyan mimar Renzo Piano
New York Whitney Amerikan Sanat Müzesi, Los Angeles İlçe Sanat Müzesi ve Boston
Isabella Stewart Gardner Müzesi’nden görevler almıştı. Ocak 2004’te Dallas’ta
çok zarif bir heykel merkezi tamamlayan Piano ve firması “Renzo Piano Yapı
Atölyesi” şu anda New York’taki Morgan Kütüphanesi’ne bir ek bina, Atlanta High
Museum’a bu sonbaharda açılacak olan 17.000 m²’lik bir ek bina, Chicago Sanat
Enstitüsü’ne sağ kanat eklenmesi, San Francisco’da California Bilimler
Akademisi’ne bir eklenti ve Massachusetts, Cambridge Harvard Fogg Sanat
Müzesi’ne eklenti projelerini yapıyor. Renzo Piano’nun Philadelphia’daki Barnes
Vakfı için yapılacak yeni bir mekan için de gösterilen bir numaralı aday olduğu
söyleniyor.
İçinde Piano’nun Atlanta’daki işi de
olmak üzere ülkenin her yerindeki müze projelerinde danışmanlık yapan Ken
Carbone, Piano için “Şehirdeki tek oyun o gibi gözüküyor” diyor. Müze
başkanlarının çoğu Piano’nun yüceltilmesini hak edilmiş bir durum olarak
görüyor. Yöneticiler Piano ile ilgili ilk sırada tasarımın bulunduğu bir çok
faktöre işaret ediyorlar. Onlara göre Piano burada yaptığı tasarımlarda sanatı
öne çıkaran mekanlar yaratıyor. Buna en güzel örnek 1987 yılında Houston’da
yapılan Menil Collection: Mat camlar ve içerisideki ilkelliği ışığın katmanları
ile boğulan beton bir kutu.
Müze çalışanları ile oldukça iyi
çalışan Piano ile ilgili bir diğer faktör ise onun genellikle “kesinlik”lerden
oluşmayan bir alanda kesin olduğu.
Ancak Piano’nun bu işler için seçilmesi
tanıdık bir isimle çalışmanın verdiği güven hissine de dayanıyor gibi gözüküyor.
Ken Carbone bazı Amerikalı mimarların Amerikan müze piyasasında baskın bir diğer
yabancı firma olan Herzog & de Meuron gibi sürekli Piano’nun bu işler için
seçilmesinden bıktığını belirtiyor. “Başka insanların da olduğunu düşünmek
istersiniz” diyor ve günümüzdeki müze işlerine Frank Gehry, FAIA ve Polshek
Partnership gibi bir avuç Amerikalı mimarın alındığını işaret ediyor. Whitney’e
yapılacak olan ek binanın tasarımı için başvuruda bulunan Richard Gluckman müze
nin ona bu işi alması üzerine söz verdiğini ancak Piano ortaya çıkınca bütün
sözlerin bozulduğunu iddia ediyor.
 |
 |
Çoğu kişinin Piano’nun işlerini
beğenmesiyle birlikt birçok mimar da Piano’nun kendini tekrar edip etmeyeceğini
merak ediyor, Piano ise bunun asla olmayacağını söylüyor; “Binalarımın
arasındaki farklar çok fazla” diyor ve merkezinde bir bahçe konumlanan LACMA ile
dışarıdaki çevreye açılan Whitney projelerini örnek veriyor. “Bazı kişler
genelleştirme yapmaktan çok hoşlanırlar ancak yeteri kadar yakından bakmıyorlar”
diye de ekliyor. Piano “güvenli seçim” olarak addedilmekten de kırılmış: “Basit,
ince ve durgun müze binaları yapmak o binaların tutkusuz binalar olduğu anlamına
gelmez.”
Amerikan müze piyasasınındaki
hakimiyetinin yanında Piano, Fox & Fowle ve Beyer Blinder Belle gibi yerel
firmalarla çok yakın ilişkiler içinde çalıştıklarını vurguluyor ve projeyi
tekellleştirmek gibi bir hır-sının olmadığını özellikle belirtiyor:
“Gerçekte bu iş için çok gönülsüzüz.
Bize önerilenin çok azını alıyoruz. Yapabileceğimden daha fazlasını asla
denemiyorum.”
Archrecord – Çeviren: Gülin Şenol |