Seyrantepe park
olsun!
Evet, 'umumi arzu' üzerine Seyrantepe yazısını yazıyorum. Madem ki istediniz,
buyurun yazıyorum. İletişim özgürlüğümü geri almak için yazıyorum. İsteyenlerin
istedikleri şeyleri söylemesem de, yazıyorum.
Medyamızın bir zamanlar pek hoşlandığı 'Telefonlarımız kilitlendi' ya da
'Postacı çuvalla mektup taşıdı' türünden bir abartma değil yaptığım, başka köşe
sahiplerinin de aynı dertten mustarip olduklarını biliyorum. Günlerdir
Seyrantepe'nin Galatasaray Kulübü'ne satılmak istenmesine karşı çıkan ve
Fenerbahçe kaynaklı olduğunu sandığım elektronik posta mesajları yağıyor. Belli
ki, bir yolunu bulmuşlar, dünyanın dört bir yanındaki adreslerden bizleri mesaj
bombardımanına tutuyorlar. Mesaj bir yerinde şöyle diyor: Dördüncü gücü göreve
davet ediyoruz.
Evet baylar bayanlar, dördüncü güç görev başında...
Fikrimi söylüyorum:
Seyrantepe arazisi park olmalıdır! İçinde botanik bahçesi olan bir park!
Seyrantepe arazisi ne Galatasaray'ın olsun, ne de Aziz Yıldırım'ın.
Seyrantepe arazisi yeşile hasret, temiz havaya hasret, çiçeğe hasret İstanbul
halkının olsun!
Konunun inceliklerini bilmiyorum, bilmek de istemiyorum.
O olayda dönen rant manevralarını anlamak için fazla uğraşacak olsam beynimin
bir bölgesi kirlenecek gibime geliyor. O yüzden yazılanları fazla dikkatli
okumamaya özen gösteriyorum.
Ama gene de şu kadarını anlamadan duramıyorum: İstanbul'un artık orta yerinde
sayılabilecek olan bu 384 dönümlük arazi imar planında 'bölge parkı' olarak
görünüyordu. Birileri şimdi orayı kooperatiflerle, binalarla ve bir dev
stadyumla doldurmaya çalışıyor. Yani, betonlaştırmaya çalışıyor. Yani, çirkin
kenti daha da çirkinleştirme projesine katkıda bulunmak için çalışıyor.
Bir İstanbullu olarak böyle bir şey istemiyorum.
Eminim siz de istemiyorsunuz:
Seyrantepe arazisi park olarak değerlendirilmeli ve çocuklarımızın doğayla
barışmasını sağlayacak bir botanik parkı olmalı.
İstanbul'un bir futbol stadyumuna daha gerçekten ihtiyacı var mı? Bence yok.
Var olanları dolduramıyor kulüpler... Koskoca Olimpiyat Stadı yılda üç-beş maça
talim ediyor. Öyleyse?
Ama yeni bir parka ve botanik bahçesine şiddetle ihtiyacı var.
İstanbul Üniversitesi'nin Süleymaniye'de bir botanik bahçesi var ama
araştırma ve eğitim amaçlı kullanılıyor. Bir zamanlar dünyanın en güzel
bahçelerine sahip olan bu koca kentin büyük ve halka açık bir botanik bahçesine
ihtiyacı yok mu?
Geçenlerde Hürriyet'te Ersin Kalkan'ın yazısında okudum: Türkiye'de sadece
dört, Yunanistan'da ise 18 botanik bahçesi varmış. O Türkiye ki, nüfus olarak
Yunanistan'ın tam yedi katıdır!
Evet, Seyrantepe 'peşkeştepe' olmasın. Ama kimse için olmasın. Çiçekler,
ağaçlar, kuşlar ve çocuklar hariç.
Seyrantepe park olsun, ortasında botanik bahçesi olan bir park! Ne
diyorsunuz, İstanbullular?
Radikal - Haluk Şahin |