reklam

13 Mayıs 2005 Cuma
Ana Sayfa > Haberler

Seyrantepe park olsun!

Evet, 'umumi arzu' üzerine Seyrantepe yazısını yazıyorum. Madem ki istediniz, buyurun yazıyorum. İletişim özgürlüğümü geri almak için yazıyorum. İsteyenlerin istedikleri şeyleri söylemesem de, yazıyorum.

Medyamızın bir zamanlar pek hoşlandığı 'Telefonlarımız kilitlendi' ya da 'Postacı çuvalla mektup taşıdı' türünden bir abartma değil yaptığım, başka köşe sahiplerinin de aynı dertten mustarip olduklarını biliyorum. Günlerdir Seyrantepe'nin Galatasaray Kulübü'ne satılmak istenmesine karşı çıkan ve Fenerbahçe kaynaklı olduğunu sandığım elektronik posta mesajları yağıyor. Belli ki, bir yolunu bulmuşlar, dünyanın dört bir yanındaki adreslerden bizleri mesaj bombardımanına tutuyorlar. Mesaj bir yerinde şöyle diyor: Dördüncü gücü göreve davet ediyoruz.

Evet baylar bayanlar, dördüncü güç görev başında...

Fikrimi söylüyorum:

Seyrantepe arazisi park olmalıdır! İçinde botanik bahçesi olan bir park!

Seyrantepe arazisi ne Galatasaray'ın olsun, ne de Aziz Yıldırım'ın. Seyrantepe arazisi yeşile hasret, temiz havaya hasret, çiçeğe hasret İstanbul halkının olsun!
Konunun inceliklerini bilmiyorum, bilmek de istemiyorum.

O olayda dönen rant manevralarını anlamak için fazla uğraşacak olsam beynimin bir bölgesi kirlenecek gibime geliyor. O yüzden yazılanları fazla dikkatli okumamaya özen gösteriyorum.

Ama gene de şu kadarını anlamadan duramıyorum: İstanbul'un artık orta yerinde sayılabilecek olan bu 384 dönümlük arazi imar planında 'bölge parkı' olarak görünüyordu. Birileri şimdi orayı kooperatiflerle, binalarla ve bir dev stadyumla doldurmaya çalışıyor. Yani, betonlaştırmaya çalışıyor. Yani, çirkin kenti daha da çirkinleştirme projesine katkıda bulunmak için çalışıyor.

Bir İstanbullu olarak böyle bir şey istemiyorum.

Eminim siz de istemiyorsunuz:

Seyrantepe arazisi park olarak değerlendirilmeli ve çocuklarımızın doğayla barışmasını sağlayacak bir botanik parkı olmalı.

İstanbul'un bir futbol stadyumuna daha gerçekten ihtiyacı var mı? Bence yok. Var olanları dolduramıyor kulüpler... Koskoca Olimpiyat Stadı yılda üç-beş maça talim ediyor. Öyleyse?

Ama yeni bir parka ve botanik bahçesine şiddetle ihtiyacı var.

İstanbul Üniversitesi'nin Süleymaniye'de bir botanik bahçesi var ama araştırma ve eğitim amaçlı kullanılıyor. Bir zamanlar dünyanın en güzel bahçelerine sahip olan bu koca kentin büyük ve halka açık bir botanik bahçesine ihtiyacı yok mu?

Geçenlerde Hürriyet'te Ersin Kalkan'ın yazısında okudum: Türkiye'de sadece dört, Yunanistan'da ise 18 botanik bahçesi varmış. O Türkiye ki, nüfus olarak Yunanistan'ın tam yedi katıdır!

Evet, Seyrantepe 'peşkeştepe' olmasın. Ama kimse için olmasın. Çiçekler, ağaçlar, kuşlar ve çocuklar hariç.

Seyrantepe park olsun, ortasında botanik bahçesi olan bir park! Ne diyorsunuz, İstanbullular?
Radikal - Haluk Şahin

 

Mayıs 2005 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
          01
02 03 04 05 06 07 08
09 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31          
diğer aylar için tıklayın

Platform

Arkitera Platform 2004 - 2005 toplantılarının sekizincisi
14 Mayıs 2005 tarihinde Adana Şehir Tiyatrosu Salonu'nda gerçekleşecek.

Yönetici: İhsan Bilgin
Davetli Tartışmacılar: 
Kaya Arıkoğlu, Emre Arolat, Aykut Köksal, Mete Tapan, Hakkı Yırtıcı


Kale Grubu'nun  katkılarıyla

  

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz