Asli kurucu gibi
olmak
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir
Özok 'un Danıştay'ın kuruluşunun yıldönümünde yaptığı konuşma, AKP iktidarının
hem bulunduğu konumu, hem de gerçekleştirmek istediği başkalaştırmayı gözler
önüne sermek açısından ufuk açıcıydı... Özok'a göre çoğunluğun desteğini almayan
AKP iktidarı ''toplumu yeniden şekillendirme'' konusunda kendisini ''asli kurucu
unsur'' gibi görüyordu...
AKP'nin kendisini adeta ''asli kurucu
unsur'' yerine koyarak; ulus devletle kapışan sözde kamu yönetimi reformunu,
bilimsel yöntemleri dışlayan sözde eğitim reformunu, demokratik hukuk devletiyle
dalaşan sözde hukuk reformunu, sosyal devleti dışlayan sözde sağlık ve sosyal
güvenlik reformunu bir yana koyalım, ardından Özok'un sözlerini altını çize çize
bir kez daha okuyalım:
''Toplumsal tabanda çoğunluk desteğine
sahip olmamasına karşın yasama organında çoğunluk gücüne sahip olan siyasi
iktidar, yasalarda yaptığı ve yapmaya giriştiği değişikliklerle kendini adeta
toplumu yeniden şekillendirme konularında asli kurucu unsur olarak kabul
etmektedir. Siyasi geçmişi çok kısa olan iktidarın bu özelliği yanında, tüm
yasaları Başbakanlık adına süzgeçten geçiren en yetkili bürokratın yaklaşımına
kamuoyunda var olan kuşku nedeniyle, hukuk sistemini tümden değiştirecek bu
anlayış ve girişimleri son derece yanlış ve tehlikeli bulmaktayız. Kendisini
asli kurucu unsur olarak algılayan iktidarın kaldırdığı ve yeniden kurmaya
çalıştığı hukuk düzeni, iktidarın gerçek sahibi olan ulusun büyük çoğunluğunun
istek ve beklentilerine uygun mudur? Bu sorunun yanıtı alınmadan, ortak tavırlar
belirlenmeden, toplumsal konsensüs sağlanmadan yapılan değişiklikler zaman
içinde büyük sorunlar yaratacak ve aynı yöntemlerle gelecek iktidarlar
tarafından yeni değişikliklere muhatap olacaktır.''
AKP kendisini ''asli kurucu unsur''
gibi görüyor, çünkü, tek derdi, tasası Cumhuriyet'in ''asli kurucu unsur''
larıyla...
Göremediği ise çok bellidir: Kadroları,
dünya görüşü ve ülke yönetme iradesi açısından ne asli unsur olabilir, ne de
kurucu unsur... Cumhuriyet'in kuruluşundan bu yana hep bildik, tanıdık ve
yenilmeye mahkûm bir ''unsur'' dur, o kadar...
'Köylü yoksullaştı' demeci üzerine
Rahşan Ecevit basına demeç verdi:
''Hükümet, AB'nin dayatmasıyla bir oyun
oynadı. Önce tarımdan devlet desteğini çekti. Tarımla geçinen 27 milyon
insanımızı toprağını işleyemez duruma getirdi. Sonra Köy Kanunu'nun 87.
maddesini değiştirerek yabancıların köylerde ve kırsal alanda toprak satın
almalarının yolunu açtı. Böylece toprağını işleyemez hale getirilen köylü
toprağını satmaya zorlanmış oldu.''
Anımsadığımız kadarıyla Kemal Derviş
'in bir kurtarıcı gibi Türkiye'ye getirilmesine aracılık eden isim, Rahşan
Ecevit'in eşi Bülent Ecevit 'ti. Şeker Yasası ile, Tütün Yasası ile, doğrudan
gelir desteği ile çiftçiyi üretimden koparıcı, toprağını işleyemez hale
getirici, yoksullaştırıcı Kemal Derviş projelerine onay veren de yine Rahşan
Ecevit'in eşi Bülent Ecevit'ti. Söylediklerine bakılırsa Bülent Ecevit, Kemal
Derviş'i Türkiye'ye getirdiğine bin pişmandır, ama köylü de Rahşan Ecevit'in
saptadığı gibi perperişandır.
Orman Bakanı'nın kent ormanı
Orman Bakanı Osman Pepe , kırk yıllık Beynam Ormanı'nı bir çırpıda
Ankara'nın ''kent ormanı'' ilan etti.
Kent ormanı ne anlama geliyor? Kırsal
Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği İkinci Başkanı Salih Usta
açıklasın:
''Kent ormanı, cansız kentsel alan
sınırları içerisinde, bitki ve ağaç topluluğunun; biyolojik-ekolojik ortam
oluşturarak, bünyesinde zamanla faunaya da yer vererek kent insanı ve diğer
canlı toplumlar üzerinde yaşamsal olumlu etki yapma amacı taşımaktadır. Kent
ormanlarında toplumun dinlenme ve rekreasyon gereksinimlerini karşılamaya
yönelik tesisler kurulabilirken, estetik değerler yaratmak ve korumak ve en
önemlisi ekolojik ortam yaratmak gibi amaçlar söz konusudur.''
Beynam Ormanı bu tanıma giriyor mu?
Yine Salih Usta, açıklasın:
''Beynam Ormanı bozkırın ortasında
yeşil bir ada gibi kalıntı bir karaçam ormanıdır ve 419 bitki türünü
barındırmaktadır. Kurttan doğana, porsuktan karatavuğa kadar birçok hayvanı
barındıran önemli bir yaban yaşam alanıdır da. 1966'da Bakanlar Kurulu kararı
ile muhafaza ormanı olarak ayrılmış, 1978'de de doğal sit alanı ilan
edilmiştir.''
Doğal sit alanını ''kent ormanı''
yaparsanız, çok doğal olarak sorarlar Orman Bakanı'na:
''Kent ormanı için olmazsa olmaz koşul
olan kent içi veya bitişiğinde olma ölçütü Beynam Ormanı'na ne kadar uymaktadır?
Ankara kent merkezine 40 km. uzaklıkta bulunan kent ormanlarından hangi
yurttaşımız yararlanacaktır? Gözbebeğimiz gibi korumamız gereken bu alanda çevre
kirliliği ve yangın riskini arttırmanın ne anlamı vardır?''
Çarşaf CHP'li milletvekilleri tanık
olmuşlar:
5 Mayıs Perşembe günü saat 19.20 Adana
uçağına binmek üzere Ankara Esenboğa Havaalanı VIP salonunda bekleyenler
arasında AKP Genel Sekreteri İdris Naim Şahin de varmış. Şahin'in yanında
türbanlı eşi, türbanlı eşinin yanında da baştan aşağı kara çarşaflı bir genç
hanım bulunuyormuş...
Beslenme saati
Her an, her yerde ortaya çıkabilen yeni acar muhabirimiz Zeki Sivri
bildiriyor:
''Atalet ve Kalkındırma Partisi Genel
Başkanı Tayyar Nurtopudoğan, geçen hafta ziyaret ettiği ilkokulda kendisini
beslenme saatine çağırmayan öğretmenlere, 'Zaten bunların hazırladıkları aş ya
karın ağrıtır ya da baş' diyerek sitemde bulundu. Beslenme saatinde
Nurtopudoğan'a Amerikan süttozu armağan edildi.''
Cumhuriyet - Işık Kansu |