reklam

18 Mayıs 2005 Çarşamba
Ana Sayfa > Haberler

Beyoğlu'nda 'Otomobil'!

Dünya ile birlikte ülkemizde de yaygınlaşan ''kent merkezlerinde yayalaştırma'' ların kuşkusuz en ünlü örneği İstiklal Caddesi ...

Türkiye'deki birçok tarihi kent belediyesi, İstanbul'un bu uygulamasını örnek alarak kendi eski dokularındaki cadde ve sokakları da ''araç trafiğine kapatma'' nın gururunu yaşıyor. Bunu ''mimari özen'' ile de gerçekleştiren belediyelerimiz ''Tarihi Kentler Birliği'' nin ödüllerini alırken, belediye başkanları da ''kentlerini otomobile teslim etmeyen yerel yönetim kahramanları'' olarak tarihe geçiyorlar...

Ne var ki böylesi olumlu bir sürece ''öncülük'' eden İstiklal Caddesi'ndeki yayalaştırmaya artık ''son verilmesi'' ni de isteyenler var!

Nurettin Sözen geçenlerdeki görüşmemizde yakınıncaya kadar buna biz de pek inanmamıştık. Ancak, söylenenleri ve ''söyleyenleri'' öğrenince, ''Beyoğlu'nu güzelleştirme'' adına yeniden otomobile açılmasını isteyenlere hiç de öyle ''cahil, cühela'' denemeyeceğini; hatta ''taksi şoförü'' de olmadıklarını ve bu özlemlerini ''ciddi ciddi'' dile getirdiklerini anladık...

İstiklal Caddesi, artık sadece İstanbul'un değil, tüm ülkenin dünyaca ünlü ''kültür, ticaret ve alışveriş'' merkezi...

Bunu ise elbette ki öncelikle geçmişinden gelen ''uygarlık birikimleri'' ne borçlu... Ne var ki 15 yıl önce ''egzoz ve motor gürültüsünden'' arındırılmasaydı, şimdiki canlılığı, çekiciliği ve toplumla olan bütünleşmesi gerçekleşebilir miydi?

''Yayalaştırma'' , 20. yüzyılın son çeyreğinden bu yana özellikle tarihsel kent merkezlerinde başlatılan ve ''otomobil'' in kent üzerindeki yıkıcılığını kültürel dokulardan uzaklaştırmayı sağlayan, günümüz şehirciliğinin belki de en ''çağdaş'' yöntemleri arasında...

Bu kararlar sayesinde, sadece eski kent dokusu korunmuş olmuyor; halkın özgün ve kimlikli mekânlarda ''zamanın derinliklerini de hep birlikte yaşayarak'' o kentle ve kentlilerle olan kültürel bağlarının güçlenmesini de sağlıyor...

İşte bu çağdaşlığı İstanbul'a Beyoğlu gibi en yoğun bir bölgede kazandıran Nurettin Sözen, Belediye Başkanlığı anılarını anlatırken diyor ki:

''1990'da burayı yayalaştırmaya başlarken düzenlediğimiz ankette esnafın ve semt sakinlerinin çoğunluğu bizi destekledi. Sadece Vakko'nun sahibi Vitali Hakko karşı çıkmıştı...''

Nitekim, son zamanlarda da İstiklal Caddesi'nin yeniden araç trafiğine açılması gerektiği yönündeki düşünceler, Vitali Hakko'nun kurucusu olduğu ve uzun yıllar adıyla bütünleşen ''Beyoğlu'nu Güzelleştirme Derneği'' nden yayılıyor... Gerekçe olarak ise; ''buraya yakışmayan kalabalıklar işgal ettiler; suçluların yuvası oldu; tehlikeli bir bölgeye dönüştü...'' deniyor...

Bu sözleri duyunca, derneğin ünlü zenginlerimizden sosyete starlarına kadar ''seçkin'' bir davetliler topluluğuyla ''Çiçek Pasajı'' nda düzenlediği ''Beyoğlu'nu güzelleştirme buluşmaları'' nı anımsıyoruz. Yine Nurettin Sözen'in, aynı sözlerdeki ''niyetler'' le ilgili şu değerlendirmelerine de ''yakışan'' buluşmalar olduğunu düşünmeden edemiyoruz.

Vakko gibi özellikle ''en üst gelir grupları'' na hizmet veren mağazalar için İstiklal Caddesi, bugünkü yayalaşmış haliyle hem ''sosyal yapı'' olarak hem de ''alışveriş alışkanlıkları'' bakımından artık hiç uygun değil...

Çünkü, ülkenin en pahalı giysilerini ve aksesuvarlarını satın almak için Vakko'yu seçen müşteriler, Taksim'deki ya da Tepebaşı'ndaki otoparklardan İstiklal Caddesi'nin tam ortasındaki mağazaya ''halkın içinden yürüyerek'' gelmeyi pek istemiyor olmalılar...

Bu nedenle cadde trafiğe açılırsa, Vakko'nun tam önünde ''özel şoförlü araba'' dan inilerek hemen içeri girilip, sonra da aynı konfor ve ''güvenlik'' içinde ayrılmanın rahatlığı da ciroyu arttırmaya yetebilecek...

Peki İstiklal Caddesi'nde hiç mi sorun yok? Elbette var ve diz boyu...

Sevgili Ferhan Şensoy 'un tanımlamasıyla, buraya ''varsayalım yaya caddesi'' dedirten o sayısız ''görevli'' (!) aracın geçişini artık kesin önlemlerle durdurmak gerek...

''Resmi'' plakanın, ''kuralları çiğneme özgürlüğü'' sağlayamayacağını, birileri artık şu şımarıklara gösterebilmeli...

Sivillerin de onlardan aldıkları cesaretle yarattıkları bu aymazlık artarsa, yakında ''yaya caddesinde ezilenler'' daha da çoğalacak... Vakko da ''tezinde'' haklı çıkmış olacak...
Cumhuriyet - Oktay Ekinci

 

Mayıs 2005 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
          01
02 03 04 05 06 07 08
09 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31          
diğer aylar için tıklayın

Kentin fiziksel çevresi, sorunları ve kentli olmak üzerine görüşlerinizi Kent başlığı  altında tartışıyoruz.

Arkitera.com/forum

  

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz