|
Donald'ın kulelerini
dikmek
Üzerinden dört sene geçmiş olmasına
rağmen hala travmayı atlatamayan New Yorklular, 9/11'de boşalan iki gökdelenin
yerine ne koyacaklarına da hala karar veremediler. Hakikaten çok korkunç ve
çirkin ötesi birkaç teklifin ve kazandığı açıklanan bir projeye rağmen tek bir
çivi dahi çakılmış değil. 'Güvenlik sebebiyle' kazanan gökdelen projesinin de
gerçekleşmeyeceği konuşuluyor. Böyle durumlarda ne olur? Türkiye'de olsa Sakıp
Sabancı'nın adı belediye başkanlığı için geçerdi, burada Donald Trump'tan
başkasının borusu ötmüyor.
Geçen gün yaptığı basın toplantısında
Trump'ı dünyanın pek çok yerinden büyük bir gazeteci topluluğu takip etti.
Konuşması sırasında sık sık televizyondaki 'The Apprentice' programının da
reklamını yapan, araya programın adını sıkıştıran Trump'ın New York'un
geleceğini belirleyecek projesi için nefesler tutulmuştu ki, perdenin altından
İkiz Kuleler'in ikizi iki küçük maket çıktı. 'Verin bana projeyi, bitireyim,
yeni kule yaparsak teröristler kazanmış gibi olur, aynısının daha modernini
yapalım' deyip işin içinden çıktı. Yeni İkiz Kuleler'in daha yüksek olmasını
öngörmüş Bay Emlak Kralı.
New York gazetelerinde de hemen
anketler: 'Binalar yapılsa çalışır mısınız?' Kimisi evet diyor, kimisi de 'Orada
yatan ölülerin ruhuna saygısızlık etmem' diye yanıt veriyor.
Manhattan, saldırının dördüncü yılında
epey toparlanmış, epey kendine gelmiş görünüyor. Olayıın birinci yıl dönümünde
Beşinci Cadde'deki pek çok mağaza kapanmış, fiyatlar yükselmiş, ekonomik hayat
gerilemişti. Barnes and Noble kitapçısı da Cadde'yi terk edenlerdendi. Şimdi
geri dönüyor.
Ama İkiz Kuleler'in de bulunduğu Aşağı
Manhattan'ı kalkındırmak için herkes seferber. Şehrin bu bölgesinin ortasında
koskoca bir çukur duruyor. Şaşırtıcı olan bir simgeyse, Amerikan bayraklarının
hala bu sokaklarda asılı oluşu. ABD, 9/11'in ardından bir bayrak çılgınlığına
girişmiş, her eve, her sokağa, her arabaya bayrak koymuştu. New York'un geri
kalanı bayrakları bayramdan bayrama çıkarmak için dolaba saklarken, Aşağı
Manhattan -belki her gün çukura bakmanın hatırlatmasıyla- bayraklarını
dalgalandırıyor.
O halde, eski siluete yeniden kavuşmak,
geçerliliği kalmayan New York posterlerini yeniden dolaşıma sokmak için
Donald'ın projesini destekleyelim. Sahiden, oraya yapılacak bir çirkinlik
abidesindese, aynısı olsun.
Ben de burada kala kala New Yorklu köşe
yazarı gibi hissetmeye başladım galiba kendimi, baksanıza içişlerle ilgili yorum
yapıyorum. Zira, New York köşe yazarlarının birincil konusu 'Donald' ve projesi.
Adıyla bahsediyorlar ve 'My friend' diye ekliyorlar.
Bizde olsa Mehmet Barlas falan yazardı,
'Sakıp Bey bizim evdeydi gene' diye...
Akşam - Oray Eğin |
