Zavallı Kadıköy
Kadıköy - Moda - Caddebostan kıyıları, İstanbul halkının bir parça da olsa
nefeslendiği, deniz havası aldığı alanlardır. Nurettin Sözen'in belediye
başkanlığı döneminde Moda ve Caddebostan'da deniz kıyısı dolgu alanları
yeşillendirilmiş, halka açılmıştı.
Son iki belediye başkanı Müfit Gürtuna ve Kadir Topbaş döneminde
sahiller duman oldu.
Gürtuna, yaptırdığı arıtma tesisinin iki katı büyüklükte bir dolgu alanını
duvarla çevirerek halka kapattı. Moda sahil yolu bahanesiyle Moda sahil şeridi
yarı yarıya iptal edildi.
Halen Kadıköy - Kurbağalıdere arasındaki sahil şeridinin dörtte üçü harpten
çıkmış gibi...
Dalyan - Caddebostan arasındaki sahil şeridinde manzara aynen öyle... Kazma
vurulan hiçbir alan düzeltilmiyor, aynen bırakılıyor.
Moda'da yıkılan sabit pazarın yerine otopark veya gökdelen yapılacağı
söylenmekte. Salı Pazarı nedeniyle Kadıköy'de yıllardır her salı aynı keşmekeş
yaşanıyor. Moda caddesinin kaldırımları perişan... Geçenlerde Kadir Topbaş'a
sorduk:
- AKP'ye oy vermediler diye Kadıköylüleri özellikle mi cezalandırıyorsunuz?
- Yok canım olur mu öyle şey, dedi Topbaş.
Ama Kadıköy'de yıllardır süren keşmekeşin başka türlü izahı yoktur.
Kadıköy Belediyesi mi ne yapar? Onlar da bizim gibi... Keşmekeşe seyirci...
Şam'daki bir toplantıda konuşan Emine Erdoğan, "Hz. Ayşe'den çok ileri
değiliz" demiş. Evet, en azından görünüş öyle...
Haldun Ertem
Dolmabahçe kazığı!
Kemancı Anastasia Chetorava, piyanist Dimitr Peterin. Rusya'nın dünya çapında bu
iki virtüözü 4 Haziran'a kadar ülkemizde, 8 şehirde toplam 12 konser verecekler.
"Cepteki Kemancı" adı verilen bu organizasyonda konserler parasız...
Sanatçıların bütün masraflarını Telsim karşılıyor. Telsim bir de tarihi
mekânda... Dolmabahçe Sarayı'nda bir konser düşünmüş. Saraya başvurmuş, aldığı
yanıt:
"Bir gece için 120 milyar lira kira bedeli alırız. Ayrıca 24 milyar da hasar
riski parası isteriz."
Devletin iş anlayışı da bir başka...
Söyleyecek sözünüz yoksa sessiz kalmak oldukça güç gelir.
Malcolm Margolin
Pansuman yapalım
Karabüklü dostumuz Tacettin Korkut, parmağını otobüs kapısına sıkıştırmış. İlk
müdahaleyi yapan doktorun tavsiyesi üzerine pansuman için 6 No'lu Sağlık
Ocağı'na gidiyor. Oradaki görevli pansuman malzemesi kalmadığını, konuyu il
sağlık müdürlüğüne ilettiklerini ancak durumun değişmediğini söylüyor. Tacettin
Bey, il sağlık müdür yardımcısı Osman Bey'e durumu iletiyor. 3 saat sonra tekrar
sağlık ocağına gidiyor. Pansuman malzemesi yine yok. Küçücük bir olay. Ama öteki
Türkiye'nin fotoğrafı aynı zamanda...
Cevat Yakut
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Ankara Muhittin Ülker Trafik Hastanesi yeni mekânına
taşınırken adını "Atatürk Eğitim Hastanesi" olarak değiştirmiş, peşinden
kadroları tasfiye ederek kendisine yakın kişileri başa getirmişti.
Şimdi Koşuyolu Hastanesi Kartal'daki yeni mekânına taşınıyor... Hastanenin
adı bu arada "İstanbul Yüksek İhtisas Hastanesi" olarak değiştirildi. .. CHP
Milletvekili Prof. Mehmet Neşşar, bir önceki deneye ve isim değişikliğine
bakarak Koşuyolu'nun ünlü Başhekimi değerli kalp cerrahı Cevat Yakut ve
arkadaşlarının görevden alınacağını söylüyor. Bir önceki tasfiyede hastanenin
adının değiştirilmesi, kadrosunun değiştirilmesine gerekçe yapılmıştı. Şimdi
Bakan'ın iddiaya yanıtı bekleniyor.
Özgürlük yolu!
Türbana özgürlük sloganı gündemden eksik olmuyor... Peki türban yasak mı? Ne
yasağı? Başbakan'ın eşi türbanıyla gazetelerin en mümtaz köşelerinde yer almıyor
mu? Ha, üniversiteler ve devlet daireleri mi kaldı? Biraz sabır... Oralara da
sıra gelir. Nevzat Şenol dostumuz telefonda:
- Televizyonda Merve Kavakçı'yı dinledim biraz önce, diyor, türbana özgürlük
istiyordu. Oysa türban bizatihi kadının özgürlüğüne getirilen bir kısıtlama
değil mi? Yasağa özgürlük! Ne çelişki...
Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, "Denetimlerde 70-80 litre yakıt verip
100 litre vermiş gibi gösteren pompalara rastladık" demiş! Demek ki bunlar
pompalayarak hortumluyor.
Milliyet - Arif Ayhan |