Uluslararası İki
Usta: Kenzo ve Erskine
Mart 2005 ayında mimarlık dünyası
20.yy’ın iki önemli ustasını kaybetti: Büyük Britanya’dan Ralph Erskine ve
Japonya’dan Kenzo Tange. İkisi de uzun ve etkili bir kariyerden sonra 91 yaşında
hayata veda ettiler. Tange 2. Dünya Savaşı’nın külleri arasında strüktürel bir
dinamizim ile Japonya’yı tekrar inşa etmesiyle, Erskine ise Britanya’da ve
İsveç’te yaptığı insancıl kent planlamaları ile tanınmaktadır.
Kenzo
Tange
1913 yılında Osaka, Japonya’da doğan Kenzo Tange, Tokyo Üniversitesi’nde
kent planlaması ve mühendisliği eğitimi aldı. 1961 yılında sonradan adı “Kenzo
Tange Associates” olarak değişecek olan Kenzo Tange + Urtec’i kurdu. Aynı
zamanda 1974 yılındaki emekliliğine kadar Tokyo Üniversitesi’nde kent
mühendisliği eğitimi verdi.
Hem modern mimarlık eğitiminde bir
öğretmen olarak hem de dünyadaki mimarlara bir model olarak çok etkili olan
Kenzo Tange, 1987 yılında Pritzker Mimarlık Ödülü’nü, RIBA, AIA ve Fransız
Mimarlık Akademisi’nden altın madalyon aldı.
Tange’nin erken dönem fikirleri Le
Corbusier’in etkisi altında oluşmuştur, bu etkiye örnek olarak “kapsamlı
şehirler”(comprehensive cities)olarak adlandırılan ve hizmet ve ulaşım
elemanları olarak kombine olmuş megastrüktürlerden oluşan kent felsefesi örnek
gösterilebilir. Tange üzerinde etkili olan diğer isimler ise Rönesans döneminin
ustalarından İtalyan sanatçı Michelangelo ve 20.yy mimarlık dünyasının en önemli
isimlerinden Alman mimar Walter Gropius olarak verilebilir.
Tange, gelecek jenerasyon mimarlar
üzerinde çok etkili olmuştur. 1980’lerin sonunda Kenzo’nun etkisi dünyanın dört
bir yanından gelen ve Fumihiko Maki ve Arata Isozaki gibi şu anda çok iyi
tanınan kişilerin de içinde olduğu 130 mimarı yanında çalıştıracak kadar
genişlemişti.
Tange, uluslararası camiada dikkatleri
üstüne 1946 yılında 2. Dünya Savaşı’ndan bir yıkıntı olarak çıkan Hiroshima’nın
tekrar inşa edilmesi için hazırladığı nazım planı ile çekmişti. Tange’nin
tasarımı 6 Ağustos 1945 tarihinde atom bombasının düştüğü yerde konumlanan bir
anıtı ve müzeyi de içeriyordu.
Tange’nin tasarımları erken
nasyonalistik neotradisyonalizmden geleneksel Japon mimarisine göndermeleri olan
strüktürel ekspresiv modernizme evrilmişti. 1964 yılında Tokyo’da yaptığı
stadyum ve St. Mary Cathedral’i ile bu evrenin doruk noktasına varan Tange’nin
işleri daha soyut hale geldi.
22 Mart 2005 tarihinde 91 yaşında
geçirdiği kalp krizi sonucunda ölen Kenzo’nun hayatını inceleyen Reuters
Kenzo’yu şu szölerle anlatıyor;
"...Tange Japon ve batı mimarisinin
estetik prensiplerini birbirine karıştıran seçkin bir markaydı..."
Erskine’nin
Vasiyeti
Britanya doğumlu Ralph Erskine, Tange ile aynı yaşta, arkasında benzer bir
kentsel planlama ve mimarlık mirası bırakarak hayata veda etti.
Erskine Londra’da eğitim gördü ancak
esasen profesyonel yaşamını 2. Dünya Savaşı öncesinde Erik Gunnar Apslund’un
işleri için gittiği İsveç’te kurdu.
Savaştan sonra Stockholm yakınlarındaki
Drottningholm’da ofisini kuran Erskine, kentsel planlama, endüstriyel yapılar,
okullar ve konut üzerinde büyük bir şöhret sahibi oldu. Erskine’in işleri
İngiliz Toplum Planlaması ve İsveç deneyciliğinden etkilenen bir organik
mimarlık ürünü olarak tanımlanabilir.
Şu anda moda olan “çevre” konusunda
Erskine’in 20.yy’ın öncü mimarı olduğu söylenebilir. Erskine özellikle de soğuk
iklime sahip çevrelerde deneyim kazanmıştı ve çok sevdiği Finlandiyalı mimar
Alvar Aalto’nun işlerini bir parça anımsatan basit geometrik formlarda
iklimlendirme kullanma konusunda bir tarz geliştirmişti.
Erskine, ancak ilerleyen zamanlarda
işlerini ve etkisini kendi ülkesine, İngiltere’ye ulaştırabilmişti. 1967 yılında
Clare Hall, the Cambridge Postgraduate College için bir çok bina yapan Erskine,
1990 yılında Londra’da The Ark in Hammersmith’i, 1998 yılında da güneydoğu
Londra’da Greenwich Millennium Village’ı inşa etti.
Georgian Londrası’nı inşa edenlerin
başarısı gibi insani yerleşim ölçeği arayışı ile Erskine kamu bahçelerinin
çevresinde bulunan terasların orta yükseklik ve yüksek yoğunluktaki
düzenlemelerini yeğlemişti.
Times Online’da yakın zaman içerisinde
yayınlanan bir yazıda Erskine’in sözleri şöyle akatarılıyor;
“Mimarlık ve kentsel tasarım – ister
makso ister mikro seviyede, ister özel bir villada ister bir ofis binasında-
sadece tasarımın ve teknolojinin göstermeye değer bir parçası değil aynı zamanda
insan eşitliğine, özgürlüğüne ve onuruna saygı gösteren demokratik fikirlerin
bir ifadesi olmalı.”
Erskine’in etkisi genişledikçe, Avrupa,
Amerika, Kanda ve Japonya’nın her yerinde dersler verdi. 1966 yılında AIA’in ve
1972 yılında da İsveç Kraliyet Sanat Akademisi’nin onur üyesi oldu. 1979 yılında
“Britanya İmparatorluğu-Komutan” sıfatını, 1987 yılındaysa RIBA Mimarlık Altın
Madalyonu’nu aldı.
Ralph Erskine, Tange’den 6 gün önce 16
Mart 2005 tarihinde hayata veda etti.
Architectureweek – Çeviren: Gülin Şenol - Arkitera |