reklam

30 Mayıs 2005 Pazartesi
Ana Sayfa > Haberler

Hasankeyf

Güneydoğu'da binlerce yıllık antik kent Hasankeyf'i sular altında bırakacak Ilısu Barajı inşaatına ekim ayında başlanıyormuş.

Hasankeyf'i kurtarmak için umutların tükenmekte olduğunu, DHA Batman Muhabiri Arif Aslan'ın haberinden öğrendik.

Ilısu Barajı'nın yapımıyla birinci derece sit alanı olan Hasankeyf, 187 yerleşim birimiyle sulara gömülecek. Oysa Hasankeyf gönüllüleri, yıllardır baraj projesinde tarihi ilçeyi dışında bırakacak bir değişiklik bekliyorlardı.

AKP lideri Tayyip Erdoğan da, 3 Kasım seçim kampanyasında Batman konuşmasında, 'Hasankeyf'i sular altında bırakmayacağız' diye konuşmuştu DSİ, eski projede diretiyormuş.

Hasankeyf Belediye Başkanı Vahap Kusen, Başbakan Erdoğan'ı seçimde verdiği sözde durmaya çağırıyor:

"Eğer bir Başbakan söz verdiği halde Ilısu Barajı'nda hiçbir değişiklik yapılmıyorsa, DSİ eski projede diretiyorsa bu tarihe çok büyük darbe olur. DSİ, 10 bin yıllık kentin ölüm fermanını hazırladı bile. Artukoğulları'na 130 yıl süreyle başkentlik yapan Hasankeyf tarihten silinecek."

Hasankeyf, Batman'a 37 kilometre uzaklıkta Dicle Nehri kenarında kurulu. Emeviler'den Abbasiler'e, Artuklular'dan Osmanlılar'a tüm medeniyetlere ev sahipliği yapmış. Güneydoğu Anadolu'nun en görkemli kalelerinden biri.

Bu tarihi belde şimdi, ömrü 50 yıl olan bir baraja feda edilecek. Ilısu Barajı ihalesi, on yıldır askıdaydı ve Hasankeyf'i yutmayacak bir proje değişikliğine gidilmeden, inşaatın başlamayacağı umuluyordu. Ekimde barajın yapımına başlanacağı haberi Hasankeyf gönüllülerini ayağa kaldırdı.

Güneydoğu'da turizmin canlanmaya başladığı bir dönemde Hasankeyf nasıl yok edilir? Birkaç müteahhit ve bürokrat, Hasankeyf'in kaderini çizebiliyor, gelecek kuşaklara taşınması gereken tarihi beldeyi, suların altında bırakabiliyor.

DSİ'nin 21. yüzyıldaki 'baraj sevdası'nı anlayabilmek de mümkün değil. Sulama ve enerji konusunda, sanki tek yol baraj yapımı!

Hâlâ 1950'li yıllardan kalma çözümlerle, Türkiye'nin doğal ve tarihi dokusunu yok ediyorlar. GAP ve Atatürk Barajı, 1980'lerin kalkınma efsanesiydi. Baraj yapıldı, Harran yeşerdi, sözde Çukurova da tünellerden biriyle sulanacaktı. Elektriksiz köy, kent kalmayacaktı.
Güneydoğu'nun kaderini değiştirecek önemdeki bu projeyle hedeflerin yüzde 5-10'u tutturulabildi. Tarım gelişti. Ancak topraktaki tuzlanma, GAP'ta çölleşme tehdidini de beraberinde getirdi.

Ilısu Barajı ne getirecek, ne götürecek?
Hasankeyf'i yok etmeye değer mi?
Milliyet - Derya Sazak

 

Mayıs 2005 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
          01
02 03 04 05 06 07 08
09 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31          
diğer aylar için tıklayın

Diyalog

Gökhan Altuğ & Tatsuya Yamamoto 2 Haziran 2005 tarihinde Diyalog bölümümüze konuk olacaklar.

Gökhan Altuğ & Tatsuya Yamamoto hakkında daha fazla bilgi edinmek için buraya, kendisine soru sormak, tartışmaya katılmak için buraya tıklayın...

  

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz