reklam

30 Mayıs 2005 Pazartesi
Ana Sayfa > Haberler

Beyaz Türklerin gizli planları

Son zamanlarda İstanbul'da moda, her boş bulunan yere bir adet site yapılması oldu... Sonra da hayli komik unsurlarla başlayan ve birçok yerde aynen tekrarı görülen bir süreç başlıyor.

İlk önce ev satın almak isteyenlere çayırlık bir alan gösteriliyor ve 'sizin alacağınız ev işte burada olacak' deniliyor. Size de o an düşen sorumluluk; hayalinizi güzelce çalıştırarak çayırda otlamakta bulunan inekleri, koyunları manzaradan silerek orada bir ev hayal etmek oluyor. Hayaliniz yeterince güçlüyse ikna oluyorsunuz ve evi de satın alıyorsunuz. Sonra borç ödemeye başlıyorsunuz. İsteyen buna bir mucize desin ama, bu tür davranış normlarına alışık olmadığımız için hayretle görüyorsunuz ki; sonra o boş yerde bir site gerçekten de ortaya çıkıyor. Başında sadece hayal gücünüzü çalıştırarak girdiğiniz bu iş, sizi sonunda, ileri bir tarihte ev sahibi de yapıyor. Bir tek arada geçen zamanda henüz inşa edilmemiş evin elektrik ve doğalgaz masrafını ödemiyorsunuz, hayal gücünüzü çok zorlarsanız bunu da bir avantaj olarak görebilirsiniz.

Neyse benim asıl söylemek istediğim şey; İstanbul'un yakında dünyadaki en modern şehri olacağının müjdesini vermektir. Mimaride 'modernizm' ekolünün fikir babası Le Courbusier 'sokakları ortadan kaldırmalıyız' demişti. O sadece binalardan oluşan bir şehir düşlüyordu, sokak denilen şey; üzerinde banal insanlar yürüyeceği bir şey olduğundan, mimarın 'modernist duygularını' da incitiyor doğal olarak. Modernizmin bu 'şehir ütopyasını', Beyaz Türkler, İstanbul'da site inşa edilmemiş tek bir alan bırakmayarak gerçekleştirme amacında görünüyorlar. Yakında şehirde yürümek, sadece bir siteden diğerine geçmekle mümkün olacak. Çok eskiden bir Amerikan filmi seyretmiştim, Burt Lancester bir özel havuzdan diğerine girip, yüzerek kilometrelerce yol katediyordu, o film müthiş bir yeni-zenginlik eleştirisiydi; o filmi Türkiye'de biz, bir siteden diğerine girerek kilometrelerce yürüyen bir Türk'ün macerasını anlatan şekilde yeniden rahatlıkla çekebiliriz.

Benim bu meselede iki temel soruya cevabım şu anda yok; bir şehirde bu kadar fazla ev talebi nasıl olabiliyor ve ikincisi, yeni kurulan sitelere neden illa da 'Country' adı takılıyor. Millet bu kadar country'den hoşlanıyorsa kırsal alan inşaat ile dolmadan o yere neden gitmiyorlar? Neden country'e ancak o yerin siteye, ardından da şehre dönüşmesinden sonra gitmeyi tercih ediyorlar?

Bu yeni kasabaların sayısı arttıkça sonunda 'modernist akımın' arzu ettiği de olacak ve bildiğimiz anlamıyla sokaklar, caddeler, şehirde tamamen ortadan kalkacak. Beyaz Türklerin sinsi planı da bu işte, sokak denilen yerde halktan insanlarla karşı karşıya gelmek zorunda kaldıklarından ve hatta bazen bu halktan bazıları lokantalarda filan yemek yemek veya parklarda oturmak gibi tatsızlıklar yapıp hadlerini de aştıklarından, artık bu rahatsız edici durumdan kurtulmanın zamanı da çoktan gelmişti. Bu nedenle ya insanı genelde son derece irrite eden halktan kurtulmak gerekiyordu -ki bu maliyeti hayli yüksek ve de zahmetli bir iş olacaktı-, ya da halkın yürüme alanları ortadan kaldırılacaktı. Bulunan her yere site inşa edilerek şu sokak, cadde anlamsızlığından böylece yavaştan kurtulunuyor. Halk nihayet uzaktaki evlerine fiilen hapis edilecek ve onların bir gün gerçek evlerine (country) dönmeleri umutla beklenecek. Dönmezlerse de insanlar country isimli yeni sitelerine çekilip gerçek country'lerine bir türlü geri dönmeyen insanları katiyen hiç görmemeyi sürdürecekler ve şans da yardım ederse onları da tamamen unutacaklar.

Sokaklar artık olmayacağı için toplu taşımacılığa da nihayet son verileceğinden, halkın vatandaşların bulunduğu yere de seyahat etmeleri artık imkansız olacağından böylece gerçekten mutlu sona ulaşılacaktır. Beyaz Türkler olayının yeni bir şey olduğunu zannedenler 1960'larda radyodan gayet ciddi şekilde 'Halk bugün plajlara akın ettiğinden vatandaşlar denize giremediler' dendiğini unutuyorlar. Anlayacağınız Beyaz Türkler hep vardılar, sadece son zamanlarda sayıları arttı nedense.
Akşam - Serdar Turgut

 

Mayıs 2005 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
          01
02 03 04 05 06 07 08
09 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31          
diğer aylar için tıklayın

Mesleki sorunlarınız, karşılaştığınız hukuksal problemler ve profesyonel yaşama dair ne varsa Profesyonel Yaşam forumunda.

Arkitera.com/forum

  

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz