“Mimarlık
Kentleşmenin Neresinde” Son Kez İstanbul’da Konuşuldu

Arkitera Mimarlık Merkezi’nin Kale
Grubu sponsorluğunda 2004 yılından beri aralıksız olarak sürdürdüğü Arkitera
Platform toplantılarının dokuzuncusu olan İstanbul Platform’u 27 Mayıs 2005 Cuma
günü İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde gerçekleşti.
Moderatörlüğünü İhsan Bilgin’in yaptığı
İstanbul Platformu’nun diğer katılımcıları, İTÜ Mimarlık Fakültesi Mimarlık
Bölümü öğretim üyesi Prof.Dr. Günkut Akın, ODTÜ Şehir Bölge ve Planlama Bölümü
öğretim üyesi Doç.Dr. Murat Güvenç, Mimar Mehmet Kütükçüoğlu, Mimar Han
Tümertekin ve Mimar Cem Yücel oldu.
Açılış konuşmasında platform
toplantılarının genel bir değerlendirmesini yapan İhsan Bilgin bugüne kadar
kumpanya gibi gezdikleri şehirleri seçerken esas alınanın büyüyen ve büyümenin
sorunlarını yaşayan dinamik kentlerin seçildiğini belirtti. Türkiye’nin
kavşaklarında yer alan bu kentlerin son 50 yılda kentleşmeyi nasıl
yaşadıklarının her kentin kendi özelinde konuşulmasının amaçlandığını söyledi. 9
kentin ve 30’dan fazla katılımcının birikiminin ortaya serildiği ve genel olarak
Türkiye üzerine bir konuşma gerçekleştirilmeye çalışıldığını belirten Bilgin,
konuşmaların kalıcı bir yayına dönüştürüleceğini de anlattı.
Bilgin, dünyanın en önemli
metropollerinden biri olan İstanbul’un tüm kentler arasında “hakkında
konuşulması en zor şehir” olduğunu belirterek sözü coğrafyacı ve şehirci olan
Murat Güvenç’e bıraktı. İstanbul üzerine sayısız çalışması olan Güvenç, 1985
yılından bu güne yaptığı çalışmaların bir retrospektifini sundu. İstanbul
üzerine yaptığı haritalama çalışmalarında İstanbul gelişim aksları ve tarihi
merkezin kentsel gelişme ile ilişkisini ortaya koyarak kentin aslında plansız
karmaşık gelişimi ardındaki gizlenen düzene dikkat çekti. Güvenç, mimarlık ve
kent tarihi için yeni referanslar ortaya koyarak İstanbul’u anlattı.

Cem Yücel, Cumhuriyet döneminden
günümüze gerşekleştirilen önemli imar hareketlerini anlatarak bu dönemlerde
tarihi çevrede yapılan yıkımlar, bunların ortaya çıkardığı imar boşlukları, bu
süreç içerisinde kendi ihityaçları doğrultusunda sivil insiyatifin oluşturduğu
çevre ve mimarın rolü hakkında konuştu.
İstanbul’da etkin olarak uygulama yapan
Han Tümertekin, İstanbul’un dünya kenti olma yolunda kapısında birçok fırsat
olduğunun özellikle yabancı sermayenin yapı sektöründe harekete geçmesinin
mimarlar açısından bir fırsat olabileceği gibi kentin kendi karakterini
önemsemeden yapılacak proje tasarıları kent için olumsuzluklar yaratabileceğine
dikkat çekti. Mimarların bu durum karşısında oldukça önemli bir role sahip
olduklarını belirtti.
Mehmet Kütükçüoğlu sözlerine esas
büyüdüğü şehir olan Ankara ile İstanbul’u karşılaştırıp kişisel gözlemlerini
aktararak Ankara’nın iyi planlanmış bir kent olmasına rağmen ortaya çıkan küçük
sorunlara çözüm üretilmesinde plansız gelişmiş İstanbul’un dinamik yapısı
içerisinde kendine yarattığı alternatiflerin daha etkin olduğunu belirtti.
Son konuşmacı olan Günkut Akın ise
İstanbul’u bekleyen gelecekten şikayet ederek kapitalist sistemin sonucu olarak
beklenin ütopya gibi bizlere sunulması ve aynı zamanda İstanbul’un da dünya
kenti olma yolunda bu beklenen sonuca ulaşmasından duyduğu kaygıyı dile getirdi.
Konuşmaların ardından seyircilerin
sorularıyla devam eden platform toplantısında kentin geleceği içerisinde mimar
nasıl etkin bir rol alabilir, İstanbul için önerilen projelerde spesifik olmanın
önemi ve yerelleşme, kimlik gibi İstanbul’un dünya kapitalizmi karşısında
mimarın rolü konuları tartışıldı.
Bugüne kadar gidilen 9 kentin genel
değerlendirilmesinin yapılacağı ve bugüne kadar yapılan toplantılardan tüm
katılımcıların davet edileceği toplantı UIA kapsamında 6 Temmuz 2005 tarihinde
gerçekleştirilecek.
Arkitera - Sinem Çetintürk |