Devlet, mafyadan önce
davrandı!..
Yalıyı otopark yaptılar
İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun “Bina
restore edilmeli ve kesinlikle otopark olarak kullanılmamalıdır” şeklindeki
raporuna rağmen İstanbul Trafik Vakfı, Naime Sultan Yalısının bahçesini otopark
yaptı.
2002 yılının Temmuz ayında çıkan bir yangın sonucu ahşap olan ve iki katı
kullanılmaz hale gelen tarihî Naime Sultan Yalısı devlet eliyle otopark haline
getirildi. 122 yıllık geçmişi olan ve yakıldığı tarihe kadar 93 yıl okul olarak
hizmet veren yalının otopark mafyasınca kundaklandığı iddia edilmişti. Bir dönem
okul idaresince bahçesi Reina’ya otopark olarak kullandırılan Gaziosmanpaşa
İlköğretim Okulu 3 yıldır kaderine terk edilmiş durumda. İtfaiye yetkilileri
yangın sonrası yaptıkları incelemede “sabotaj” ihtimalinin güçlü olduğundan söz
etmişlerdi. Öncesinde de birçok tarihî bina yandığı için akıllara otopark
mafyası gelmişti. Yetkililer ise yanan binanın yeniden restore edileceğini,
otopark mafyasının burayı kullanmasına engel olacaklarını söylemişti.
Aradan geçen üç yılda verilen sözlerden çok azı yerine getirildi. İki katı
tamamen yanan ve kullanılmaz hale gelen binada eğitim öğretim faaliyeti
durduruldu. Öğrenciler başka bir binaya taşındı. Ancak bina restore edilmedi.
Yetkililer söz verdikleri gibi tarihî yapının otopark mafyasınca kullanılmasına
engel oldu. Ama yarı resmi bir kurum gibi faaliyet gösteren İstanbul Trafik
Vakfı’na engel olamadılar. Vakfın bahçeyi otopark yapması, semt sakinleri ile
birlikte öğrenci velilerinin tepkisini çekti. Vakfın kararına itiraz edenlerden
başında ise Kültür Bakanlığı geliyor. Bakanlığa bağlı faaliyet gösteren İstanbul
III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Müdürlüğü yangından
hemen sonra hazırladığı raporda yalının bahçesinin otopark olarak kullanılmaya
uygun olmadığını belirtiyor. Kurulun 16.7.2002 tarihli raporunda, yanmadan önce
okul idaresince Reina’ya otopark hizmeti veren yerle ilgili şu ifadeler yer
alıyor: “Restorasyon projesinde bahçe düzenini yeniden kurgulayan bir yaklaşım
getirilmesine, bu bağlamda söz konusu 1. grup kültür varlığı niteliğindeki
yapının bahçesinin, bundan sonra yangın öncesinde olduğu gibi otopark olarak
kullanılmasının mümkün olmadığına karar verildi.” Kurul raporunda binayla ilgili
nasıl bir tasarruf yapılması gerektiği de vurgulanıyor: “Söz konusu yapının
gerek iç gerekse dış mimarisinde üst düzeyde mimari ve sanatsal dekorasyon
içermesi nedeniyle, yangından zarar görmemiş olan bölümlerinin korunarak özgün
malzeme ve tekniklerle restorasyonunun yapılması gerektiğine, yapının özgün
mimarisinde değişiklik yapılamayacağına karar verildi.” Kurul, bina ile birlikte
bahçenin de koruma altına alınmasına karar vererek görüşleri alınmadan herhangi
bir tasarruf yapılmamasını da karara bağlamış. Kurulun yalının otopark
yapılmasıyla ilgili görüşlerinde herhangi bir değişiklik olmamış. İstanbul Milli
Eğitim Müdürü Ömer Balıbey, otoparkın kâr değil koruma amaçlı olduğunu ve
valiliğin bilgisi dahilinde çalıştığını söylüyor. Her gece valiliğin 5-6
elemanının kalmasıyla yalının tinerci ve sarhoşların mekanı olmasının önüne
geçileceğine de dikkat çekiyor.
Sabancı’nın planı, öğretmeneviydi
Resmî otopark haline getirilen bahçesiyle yeniden gündeme gelen Naime Sultan
Yalısı, 1883 yılında II. Abdülhamit tarafından Plevne Kahramanı Gazi Osman
Paşa’ya hediye edilmiş. 99 yıl süreyle okul hizmeti veren bina yanmadan önce 25
yıl Gaziosmanpaşa İlkokulu olarak kullanıldı. 250 aracın park edebildiği
bahçesiyle dikkat çeken yalı, bir süre valilik onayıyla eğlence merkezi Reina’ya
otopark olarak hizmet verdi. Yangın sonrasında okul yöneticileri, bu işlem ve
yangına gerekli tedbiri almadıkları gerekçesiyle mahkemeye verildi. Ancak
yargılama sonunda beraat ettiler. Ünlü işadamı Sakıp Sabancı yalının aslına
uygun restore edilerek öğretmenevi yapılması için çalıştı. Bunun için 10 trilyon
lira kaynak ayıran Sabancı hasta yatağında da konuyla yakından ilgilendi. Türkan
Saylan’ın devreye girmesiyle Sakıp Sabancı parayı, burası yerine, Kandilli Kız
Lisesi Eğitim Vakfı’na bağışladı.
Zaman - Osman İridağ |