17. Yapı ve Yaşam
Kongresi’ nin Ardından
Yapı-Yaşam 2005 Kongresi “…Ve Mimarlık”, 19-21 Mayıs 2005 tarihleri arasında
Bursa’da, yapılı çevrenin üretiminde görev alan yakın disiplinlerin ve
mimarlıkla ilişkileri ile çelişkileri farklı alanlardan gelen meslek
insanlarının katılımı ile gerçekleşti.
Kongrenin ilk günü Gürhan Tümer açılış sunuşunda, “...teşbihte hata olmaz”
diyerek, mimarlığın bugünkü durumunu, Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarda
düştüğü duruma benzediğini ve mesleğimizin, o koskoca imparatorluğu, yalnızca
küçük bir bölümünü onun asli sahibine bırakarak parçalamayı öngören Sevr
Anlaşması’nı anımsatan bir girişimle, bir dayatmayla karşı karşıya bulunduğunu
ileri sürdü. Cengiz Bektaş ise sunumunda “... Kullanıcının mutluluğu belli bir
zamana göre tanımlanamaz. Elbette yüzyıl önceki mutluluk duygusuyla bugünkü
arasında, en azından geçen zaman ölçüsünde ayrım vardır. Mutluluk koşulları
zamanla değişecektir. Statik değildir. Değişmezse bir sayrılık var demektir.
Yapı esnek olmalıdır.” derken, bu esnekliğin de mimar tarafından çözüleceğini
vurguladı.
Ardından Bora Akçay’ın yönettiği birinci oturumda, M. Çağlar Meşhur mimarın
kendisi dışında oluşturulmuş parseller ölçeğinde çözüm üretmeye zorlayan bir
meslek adamı konumundan, yapı adası ve adaları düzeyinde çözümler üreten ve bu
çözümler üzerinde taşınmaz sahiplerini uzlaştıran, başka bir anlatımla sadece
mekanın değil, mülkiyetin de tasarımını yapabilen bir konuma gelmesinin önemli
bir gereklilik olduğunu “Parsel Mimarlığı Nasıl Aşılır?” başlıklı bildirisinde
ifade etti.
Murat Özyaba-Sibel Polat, yeni gelişen yüksek nitelikli bir konut alanındaki
kentsel çevrenin sorgulanmasını ve Bursa kenti ile olan entegrasyonundaki
sorunları “Bursa-Bademli Örneği” ile belirlemeye çalıştı bildirilerinde.
Ece Kumkale, önemli bir problem olarak yalnızca yapısal ölçekteki
çalışmalarından sorumlu olduklarına inanan mimarların, planlama bağlamından
kopuk bir anlayışla inşa ettikleri örnekler ve bu örneklerin yarattığı
birbirinden kopuk olarak oluşturulmuş konut topluluklarının üzerinde durduğu
bildirisi ile ve Kemal Demir de Kayseri kent bütününde son 25 yılda yaratılan
kent silueti ve kent kimliğinde tasarımcıların rolünü irdelediği bildirisi ile
bu oturumda yer aldılar.
Murat Taş’ ın yönettiği ikinci oturumda, mimarlıkta farklı uzmanlık
alanlarının nasıl bir mekanizma ve etkileşim içerisinde olduklarının ve tasarıma
etki eden çeşitli aktörlerin bu mekanizma içerisindeki yerlerinin nerede
olduğunun mimari tasarım yarışmaları üzerinden irdelendiği bildirileri ile Ebru
Erdönmez, Senem Zeybekoğlu, F. Pınar Arabacıoğlu ve Ezgi Tuncer yer aldı.
Öncelikle mimari proje elde etme süreçlerindeki şartnameleri detaylı bir
şekilde irdeleyen ve tek yapı ölçeğindeki yaklaşımlarına ve bunların yarattığı
sorun alanlarına kentsel tasarım bağlamında dikkat çekmeye çalışan bildirileri
ile Nuray Bayraktar, Hülagü Kaplan ve Ayşe Tekel yer aldı.
Gelenekselden günümüze bina üretimi sürecinde mimarın görev ve
sorumluluklarındaki değişiklikleri ele alan bildirileri ile Çiğdem Çelik ve
Ülger Bulut yer aldı.
“Mimarlığı, şehircilikten, iç mimariden, restorasyondan ya da peyzaj
mimarisinden ayırmak mümkün değildir. Mimarlık bir yaşam alanı yaratma
ortamıdır. Yalnızca mekansal değil, fiziksel, sosyal, kültürel pek çok alanı da
kapsamaktadır. Ama bu alanlar içinde sıkışmamıştır, serbestçe dolaşır, özgürdür.
Ama bu özgürlük, sorumsuzluk demek değildir. Aksine doğallıktır, duyarlılıktır,
uyumdur, kimliktir” şeklinde başlayan bildirisi ile Dilek Şen Beyazlı yer
aldılar.
Günün sonundaki üçüncü oturumda ise poster sunuşları vardı. Ahmet Aybar’ın
yönettiği ve Yaşar Subaşı Direk’in “Kültürel Süreklilik Küresel Doğrular ve
Mimarlık: Geleneksel Diyarbakır Kent Dokusu ve Evleri Üzerine Bir Araştırma”,
Bedriye Asımgil’in “Korumacılıkta Çağdaş Yaşamın Salih Tozan Kültür Merkezi ile
Sunumu”, Çiğdem Çelik-Ülger Bulut’un “Kente Düşen Gölgeler”, Sibel Polat’ın
“Mimarlığın Tüketimi: Lüks Konut Siteleri Üzerine Bir Araştırma”, F.Demet
Çetin’in “Kültür, Değişim ve Sürdürülebilirlik Kapsamında Geleneksel Diyarbakır
Evlerinin Fonksiyonel Kullanımı” başlıklı posterleri sunuldu bu oturumda.
Kongrenin ikinci günkü oturumlarından önce İhsan Bilgin,
“Meslek/Disiplin/Formasyon/ Uzmanlık Ayırımlarını Knowhow ve Know-That İkilemi
Üzerinden Düşünmek” başlıklı sunumunu yaptı.
Dekorasyon/İç Mimarlık/Dış Mimarlık … ve Mimarlık oturumunu Haydar Karabey
yönetti. Burada Belgin Koz “Niteliksiz Yapılarda Niteliksiz Yaşam Alanları..
Sorumlu Kim?”, başlıklı bildirisinin sonunda “burada hep birlikte kıyasıya
sorguladığımız “mimarsız mimarlık” tan çok daha acı olan “mimarlı mimarlık”
uygulamalarının durumudur ve yapılması gereken, ilgili tüm sektörlerin öncelikle
kendi hatalarından başlayarak, içtenlikle işbirliği içine girmeleri ve detayları
önemserken, bütüne sahip çıkmalarını” vurguladı.
Tolga Altan Tuğcu ise bildirisinde “her uzmanlık alanında, insan olmanın
doğasından kaynaklanan, mesleğinde çok ehil, sadece yeterli ya da tamamen
yetersiz farklı başarı kategorilerinde bireyler bulunmaktadır. Oysa mesleklerin
küçülerek alt gruplara bölündüğü, uzmanlaşmanın giderek derinleştiği bu yeni
bilgi çağında, hiçbir meslek grubu, yetersiz ya da eksik bilgiyi taşıyabilecek
esnekliğe sahip değildir” dedi ve uzmanlık alanlarında ortaya çıkan boşlukların,
hızla farklı dinamiklere sahip yeni oluşumlar tarafından doldurulduğunu öne
sürdü.
Koray Malhan bildirisinde, uluslararası büyük mimari projelerde de mimarlık
stüdyolarının iç mimar gruplarla beraber çalıştığı örneklerin sayısının artmaya
başladığını; Şerife Meriç de “İçi’i Dış’ı Mimarlık” başlıklı bildirisinde bina
elde etme süreçlerinin, teknolojik bina yapma gerekliliğinin de etkisiyle pek
çok disiplinin bir ana başlık altında koordineli çalışmasını zorunlu kıldığını
belirtti.
Mühendislik Hizmetleri …ve Mimarlık oturumunda Bilge Işık, “Mimarlık ve
Mühendislik Hizmeti için Eğitim” başlıklı bildirisinde başarı için gerekli olan:
1. Eğitimde insan kaynağının incelenmesini. 2. Eğitimin insan kaynaklarına göre
planlanmasını ve 3. Eğitim yönetiminde söz sahibi olmayı irdeledi. Aydın Boysan
ise sunumuna başlarken “mimarlarla mühendislerin, özellikle inşaat
mühendislerinin birlikte iş yaparken geçinmesinde zorluk doğuşu, acaba hangi
nedenlerden kaynaklanıyor? Meslek sorunlarının çözümünde mi anlaşamıyorlar?
Yaşadıkları zamanlar mı farklı? Yoksa bu işe bile siyaset mi bulaşıyor?” diye
sorarak başladı ve hemen cevabını da : “…çıkar çatışması var. Bu sebebin
bilimsel ve mesleki gerçeklerden doğduğunu sanmak bile saçma… Bu çatışma, başka
disiplinlerden pay kapma ilkelliğinden kaynaklanıyor.” şeklinde ekledi.
“Bir Mesleki Tanıma Doğru: Mimarlık-Mühendislik İlişkisi” başlıklı sunumunda
Meltem Anay, mühendislik mesleğiyle ilişkilerin belirlenmesinde öne çıkan ve
tartışılması gereken konulardan birinin “Yapı alanında mimarın yerinin,
sorumluluğunun ne olduğu” diğeri ise “tasarım sürecinde mühendisliğin yerinin,
sorumluluğunun ne olduğunu” ele aldı.
Aydan Balamir Koruma/Onarım/Eski Eserleştirme ….ve Mimarlık oturumunu
yönetirken Europa Nostra Bilimsel Kurul Başkanı Gianni Perbellini Şehir
Surlarının Değerlendirilmesi ve İyileştirilmesi’ni Venedik bölgesindeki Bassano,
Vicenza ve Verona’ dan örnekler ile anlatırken, “istihkam edilmiş Bursa Şehri ve
onun antik surları, Venedik bilgi ve kültüründeki doğulu köklerin farkına
varılmasını temsil etmektedir” dedi. Atilla Yücel ve Cem Yücel ise sunumlarında
“restore etmenin her seferinde güncel ve yeni bir tasarım konusu olarak ele
alınmasını” tartışıp sorgulayacaklarını belirttiler.
Nihal Ergün de Kapodokya’daki restorasyon uygulamaları üzerine değerlendirme
yaparken kaderine terkedilmiş bir konağın hayat bulmasının mutluluk verici
olduğunu, Hamiyet Özen-Ayça Sürül, koruma yaklaşımı olarak eskileştirme
uygulamaları sırasında “mevcut olan aynen koruma” ya da yeniden işlevlendirme
yaygın olan koruma yaklaşımlarıdır. Bunların dışında “taklit ve eskiye öykünme”
uygulamalarına da sıklıkla rastlandığını vurguladı.
Bu oturumdan sonra yapılan geniş katılımlı forumda kongre Bilimsel Kurul
Üyeleri, bildiri sunanlar ve Kadri Atabaş, Neslihan Dostoğlu, Sinan Omacan,
Salih Z. Pekin, Ahmet Sönmez, Sait Kozacıoğlu ile Nesrin Yatman günü
değerlendirdiler.
Kongrenin son günü Salih Z. Pekin açılış sunuşunda Mesleki Yapılanma Üzerine
TMMOB Kuruluş Yasasından biçimlendiği şekliyle Odaların toplum yararını
gözetirken, üyelerinin sendikal haklarının da savunulmasındaki çelişkinin
irdelenmesi gerektiğini, TMMOB Yasası uyarınca kurulmuş bulunan Mimarlar Odası’
nın kamu kurumu niteliği taşırken, Sivil Toplum Örgütü misyonunu da
yükümlenmesi, hem “Meslek Kurumu” ve hem de “Meslektaş Örgütü” niteliğini taşır
görünmesinin, bu çelişkinin ifadesi olduğunu vurguladı.
Peyzaj Tasarımı/Çevre Düzenleme … ve Mimarlık oturumunu Aslı Özbay yönetti.
Bu oturumda Belemir Dalokay Güzer, 80 sonrası peyzaj mimarlığının disipliner
sınırlarına yönelik dönüşümler ve bunun yansımalarını, Hüseyin Bütüner 21
.Yüzyılda artan çevre sorunları, fiziksel çevre oluşumuna katkı veren
disiplinlerin çevreye olan duyarlılıklarını ve sorumluluklarını arttırdığını;
disiplinler arası işbirliğinin çok önemli ve gerekli bir hale geldiğini, Deniz
Aslan peyzaj mimarlığının da dünyada bir yol ayrımında olduğunu, doğanın
soyutluk düzeyinin tasarımcı açısından ve özellikle mimar açısından çok önemli
bir yerde durduğunu, Orcan Gündüz ise ilk aşamada her iki uzmanlık alanını
tarifleyen dar ve geniş kapsamlı tanımların ele alınmasının gerektiğini
vurguladılar.
Şehir Planlama/Kentsel Tasarım ….. ve Mimarlık Kongrenin son oturumu idi. Ve
Ersen Gürsel yönetti bu oturumu. Yaşar Bahri Ergen, tasarımın gerekliliğini
öngören şehir planlama-kentsel tasarım-mimarlık eğitimlerinin birlikteliğinin
tartışılması ve eğitim modeli önerisi’nde günümüzde mesleklerin ihtisaslaşarak
ayrışması söz konusu olduğu düşünülürse, meslekler arası eğitim ilişkisi iyi
kurulmalı ve yasal çerçevesinin gereğine uygun çizilmesini, Mehmet Tunçer,
Tarihsel/Arkeolojik/Kentsel Koruma Alanlarında disiplinlerarası, karşılaşılan
sorunlar ve koruma planlamasında mimarlık disiplininin yeri ve konumunu,
tarihsel çevrelerin koruma amaçlı planlamasının, son dönemde mimarlar ve şehir
plancıları arasında gözlenen bazı mesleki tartışmaların da sorgulanması,
tartışılması ve özellikle tarihsel çevre bağlamında meslekler arası ilişkilere
somut öneriler geliştirilmesini; Sümer Gürel ise insan yapısı çevre oluşumunda
mimar (lık) ın yeri ve öneminin (üçüncü) dünya genelinde ve Türkiye özelinde
“mühendislikten şehir planlamaya doğru evrimleşme sürecinde mimarlık meslek ve
disiplinin yeri ve önemini” sorguladı. Canan Önem ise Kapadokya’ da yeni
planlama yaklaşımlarında, üst ölçek planlama yaklaşımlarıyla eşgüdümlü olarak
kullanılması yöntemini anlatırken, Baran İdil, “Kentsel Olgu ve Sorunlara
Mimarlık Kültürü içinden bakarken içine dahil olmaya ya da eklemlenmeğe
çalıştığımız Avrupa Birliği’ nin Avrupa Kentlerine, Kent Planlamasına ve
Mimarlığına Bakışı ve Hükümetlerinin dektare ettiği “Mimarlık Politikaları”
bizlere ne anlatıyor? Avrupa Mimarlığı, yüzyıllara dayalı gelenek, kazanım ve
birikimlerine rağmen, globalizmin sinsi yayılımına karşı filtre ve paradlar
oluşturmayı neden çok ciddiye alıyor?” sorularının cevaplarını verdi.
Bu günün forumunda yine kongre Bilimsel Kurul Üyeleri, bildiri sunanlar,
Kadri Atabaş, Salih Z. Pekin, Sinan Omacan, Nesrin Yatman ve Sait Kozacıoğlu ve
diğer katılımcılar günü değerlendirdiler.
Forum sonunda söz alan Gianni Perbellını, kongreyi ve Bursa’ daki temaslarını
değerlendirken, Mimarlar Odası Bursa Şubesi’nin Europa Nostra ile ilişki içinde
olması gerekliliğini vurguladı ve Bursa içi ve çevresindeki uygulamalarda
“Europa Nostra’nın Türkiye’deki gözlerinden biri olması” için görevlendirilmek
üzere üyeliğe önereceğini belirtti.
Ardından Bilimsel Kurul Yapı-Yaşam 2005 Kongresi “…ve Mimarlık” ın sonuç
bildirgesi taslak metnini sunarak, tartışmaya açtılar, katılımcılar tarafından
yapılan önermeler üzerine son şeklini alan kongre sonuç bildirgesi tüm
ilgililere deklare edildi.
Ayrıca kongrenin ikinci günü eşzamanlı olarak düzenlenen maket atölyesinin
yöneticisi ünlü mimarların maketçisi olan İtalyan Edoardo Mıola idi. Teması
“Model Yapılarak Mimari Projenin Kontrolü ve İletişim Stratejileri” olan
workshop’ a 40’a yakın mimarlık öğrencisi ve genç meslektaşımız katıldı. İki
bölümden oluşan çalışmada, ilk olarak teorik bilgiler, örnekler üzerinden
karşılaştırmalar ve yapım tekniklerini anlatan Miola, ikinci bölümde değişik
gruplara değişik konularda maket çalışmalarını yürüttü.
Melih Türa |