Haydarpaşa Garı'na
elveda mı?
Anadolu'nun İstanbul'a giriş kapısı,
tarihi ''Haydarpaşa Garı'' ve çevresi, Anadolu coğrafyasının insanlarına ve
İstanbullulara kapatılıyor. Şaşırdınız değil mi? ''Nasıl olur böyle bir şey”
dediğinizi duyar gibi oluyorum. Ama oluyor. ''Burası Türkiye!'' dedirtecek
ilginç uygulama ve girişimlerden biri işte...
17 Eylül 2004 tarihli ve 5234 sayılı
yasanın geçici 5. maddesi ile Haydarpaşa liman ve gar alanında bulunan hazine
malı taşınmazlar bedelsiz olarak Devlet Demiryolları’na terk edilmiş ve bu
taşınmaz mallarla ilgili olarak, “imar mevzuatındaki kısıtlamalar ile plan ve
parselasyon işlemlerindeki askı, ilan ve itirazlara dair sürelere ilişkin
hükümlere tabi olmaksızın, her ölçekteki imar planını yapmaya, yaptırmaya,
değiştirmeye, re'sen onaylamaya ve her türlü ruhsatı vermeye'' Bayındırlık ve
İskân Bakanlığı yetkili kılınmış. Aynı yasaya şöyle bir hüküm de eklenmiş: “Plan
hazırlama ve onaylama işlemleri Bayındırlık ve İskân Bakanlığının uygun görülen
birimince, ruhsat ve plan uygulama işlemleri ise Bayındırlık ve İskân Bakanlığı
il teşkilatınca yerine getirilir'' denilmekte ve “Kesinleşen planlar ilgili
belediyelere tebliğ edilir. Bu planların uygulanması zorunludur.'' Evet işte,
yapılan bu düzenleme dayanak yapılarak, ''Yüzyıldır bir çoğumuzun denizi ve
İstanbul’un o efsanevi siluetini ilk kez gördüğümüz henüz görmemiş olsak bile
görkemini o naif yerli filmlerden birinde mutlaka duyumsadığımız anılarımızın
mekanı Haydarpaşa Garı’nı da içine alan yaklaşık 1 milyon m2’lik alan, “Dünya
Ticaret Merkezi'' adı altında; İMF direktifleri ve ekonominin borç ödeme
çarkının dönmesi bahanesi ile dünyanın varsıl emlak piyasası emrine sunuluyor.''
Mimarlar Odası'nın Çığlığı
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent şubesi, ''Başta İstanbul olmak üzere her türlü
doğal tarihi ve kültürel değerimizi yangından mal kaçırırcasına pazara çıkaran
zihniyetin ürünü olan ve evrensel hukuku hiçe sayan manevralarla çıkarılan
yasalar sayesinde, her türlü denetimden kaçırılabilen çok önemli yerleşme
kararlarına, bu kararlarının planlaması ve uygulaması ile doğrudan ilgili yerel
kamu yönetimleri bile artık müdahale edememektedir'' diyor.
Mimarlar Odası, duyarlı kamuoyunu da
tepki göstermeye, talana izin vermemeye çağırıyor: ''1 milyon m2’lik kamusal
alanı e=3 emsalle “Dünya Ticaret Merkezi ve Kruvaziyer Liman'' adı altında
yapılaşmaya açıp, kamusal kullanıma kapatarak, İstanbul’un ve Anadolu’nun
demiryolu ve deniz ulaşımı bağlantısını, daha önemlisi anılarını ve
tarihi-kültürel simgelerini yok eden; Dünyanın en özel ve güzel siluetine her
türlü yasa ve yönetmelikle birlikte bilimsel ve etik kuralları da hiçe sayarak
tam yedi adet gökdelen diken; tüm bunlar yetmiyormuş gibi bu yoğun yapılaşma
alanında yer kalırsa, yapacakları yolları parkları ve bahçeleri bile girişimciye
bırakarak kamu mülkiyetine terketmeyeceğini hükme bağlayan bu talihsiz satış
projesinin, sadece ve sadece Dünya mirası İstanbul’un doğal tarihi ve kültürel
zenginliğine sahip çıkan ve bu değerlerin kısa süreli ekonomik çıkarlar uğruna
talan edilmesine izin vermeyecek olanların dayanışması ile engellenebileceğini
biliyoruz...''
Haydarpaşa'ya, anılarına, tarihi ve
kültürel dokuya elveda dememek isteyenler çıkar ve bu çağrıya kulak verirler
herhalde…
Birgün - Yalçın Ergündoğan |